Gölgelerimiz ve Sınırlarımız
1. Gölge ve Sınırlar
- Gölge, bizim farkında olmadığımız veya kabul etmek istemediğimiz yönlerimizdir. İlişkilerde, gölgemiz çoğu zaman sınır koyma ya da sınır ihlal etme biçimlerimiz üzerinden görünür.
- Sevgi ihtiyacı yoğun olan biri, farkında olmadan “hayır” diyememe, sürekli fedakârlık yapma veya karşısındakini memnun etme davranışına kayabilir. Bu, içten içe “değerimi ancak verirsem kabul ederler” inancının yansımasıdır.
- Tersi durumda, gölge; duygusal mesafe koyma, sürekli test etme, kolayca geri çekilme gibi koruma mekanizmalarıyla çalışabilir. Bu da “yakınlık beni incitir” korkusunun maskelenmiş hâlidir.
2. Sevme ve Sevilme İhtiyacı
- Sevme ve sevilme ihtiyacı temel bir insanî motivasyondur; ama kapitalist kültürde bu ihtiyaç, koşullu yatırım mantığına kayar: “Bana ne kadar geri döner?”
- Sağlıklı sevgi, karşılıklılık ilkesine dayanır; ancak gölge devreye girdiğinde bu karşılıklılık hesap hâline gelir.
- Sonuç: İlişkilerde samimiyet yerine strateji, açıklık yerine rol oynama artar.
3. İnsana Yatırımın Kalitesi
- İnsana yatırım, yalnızca zaman ve emek değil, duygusal içtenlik ve dürüstlük ile ölçülür.
- Kaliteli yatırım: Karşındakinin bireyselliğine, sınırlarına ve gelişimine alan tanıyan; kendi sınırlarını da net koruyan bağlardır.
- Düşük kaliteli yatırım: Karşı tarafı sahiplenme, manipüle etme veya sadece kendi boşluklarını dolduracak bir araç olarak görme hâlidir.
- Jung’un bakışıyla, yatırımın kalitesi gölgeyle yüzleşme cesaretine bağlıdır; gölgesini tanımayan kişi, yatırımını da çoğu zaman kendi bilinçdışı ihtiyaçlarının rehin aldığı bir zeminde yapar.
4. Kısa ve Çarpıcı Cümle
“Sevgi, sınır tanımamak değil; sınırların içinde özgürleşmektir. Yatırımın kalitesi, gölgeni tanıyabildiğin kadar yüksektir.”



