Kendini Lütuf Olarak Gören Bir Kişilik Yapısının Özellikleri
“Kendisini lütuf olarak gören” eğilim, hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerde güçlü bir narsistik dinamiğe işaret eder.
Psikodinamik Arka Plan
- Üstünlük Fantezisi: Kişi, varlığının veya yaptığı herhangi bir şeyin karşı taraf için “nimet” olduğunu düşünür. Bu, aslında benlik değerinin sürekli dışarıdan onay alma ihtiyacına dayanır.
- Bağımlılık Yaratma: Karşı tarafı minnet ve suçluluk döngüsünde tutarak, onun bağımsız hareket etmesini zorlaştırır.
- Gizli Kontrol: “Ben olmasam yapamazdın” ya da “sana kim böyle sahip çıkar?” gibi söylemler, bağımsızlığı tehdit eder.
İlişkisel Sonuçlar
- Minnet Borcu Üzerinden Baskı: Yardım ya da destek, koşulsuz bir iyilik olarak değil; geri ödemesi gereken bir borç gibi sunulur.
- Özgürlük Kaybı: Karşı taraf, hem duygusal hem de pratik anlamda sürekli “ona borçlu” hissettiği için kendi kararlarını özgürce veremez.
- Özsaygı Erozyonu: “Onsuz yapamam” algısı zamanla kişinin kendilik değerini zedeler.
Toplumsal ve Politik Yansıma
Bu zihniyet, politik liderlerde ve iktidar yapılarında da sık görülür:
- Lider Kültü: Halkın refahını, kendi “lütfuna” bağlayan söylemler (“Biz olmasak aç kalırdınız”, “Size özgürlüğünüzü biz verdik”).
- Bağımlılık Ekonomisi: Devlet yardımlarını hak temelli değil, bir “ihsan” gibi sunmak.
- Minnet Üzerinden Manipülasyon: Eleştiriye tahammülsüzlük, çünkü “lütuf” sorgulanamaz.



