”Matriarkal ve Patriyarkal” Nedir ?
Marion Woodman’ın Jungcu psikoloji merceğinden bakıldığında, “Matriarkal ve Patriyarkal” mesele, bireysel gelişimi ve bilinci engelleyen, modası geçmiş toplumsal ve psikolojik kalıpların anlaşılması için merkezi bir öneme sahiptir. Bu iki terim, genellikle “eskimiş ebeveyn kompleksleri” olarak ele alınır ve bilinçdışının derinliklerinde kişisel özgürlüğe engel olan güçleri temsil eder.
İşte kaynaklara dayalı olarak bu meselenin temel açıklaması:
1. Patriyarkal Otorite (Erkeksi Otoritenin Gölgesi)
Patriyarka, modası geçmiş bir mitolojidir ve yüzyıllardır süregelen bir gelenektir. Bu sistem, gücü elinde tutar ve kişisel gelişimi engeller.
- Kökeni ve Niteliği: Patriyarka, mutlak otoritenin sembolü olan güneş tanrısının soyundan gelen kahraman mitine dayanır. Bu mittir ki, güneş kahramanının karanlık güçleri (dişil/ay döngüsü) fethederek bilince giden yolu kazanmasını içerir. Patriyarkal eylem, yaratılışın ebedi eylemini tekrarlamak olarak görülür.
- Olumsuz Etkileri: Patriyarka, dişil olanın ezilmesine yol açar (oppression of the feminine), bu da sistemin şekillendirdiği erkekliği, dişil olanın doğal düşmanı haline getirir. Patriyarkal düşünce, ayrılıkçıdır ve ruhsal bölünmelerin semptomudur (örneğin, “ya/ya da” düşüncesi).
- Patriyarkal Yapıların Sürdürülmesi: Patriyarka, eskimiş ebeveyn imgelerinin kontrolü altında varlığını sürdürür. Bu sistemin sunduğu güvenlik, bireylerin itaat etme maliyetinden daha ağır bastığında, infantil projeksiyonlar aracılığıyla her türlü diktatörlük sisteminin temelini oluşturur.
- Kadınlar ve Patriyarka: Kaynaklara göre, kadınlar erkeklerden daha kötü patriyarklar olabilirler. Bu, kadınların kendi dişil özleriyle bağlantılarını kaybettiklerinde (örneğin Jaffa’nın annesi örneğinde) yaşadıkları durumdur; bu durum, acımasızlığın aşırılıklarını ön plana çıkarır.
2. Matriarkal Öğeler (Dişil Gücün Gölgesi ve Dönüşümü)
Matriarkal ve dişil enerjiler, bilinçdışında farklı roller üstlenir:
- Otoriter Kilise Bağlamında Matriyarka: Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler‘indeki Büyük Engizisyoncu figüründe görüldüğü gibi, otoriter bir kilise yapısı, Hristiyanlık âlemine sunduğu güvenlik sayesinde aynı anda hem matriarkal hem de patriyarkal olarak tanımlanır. Bu, otoritenin hem anne hem de baba arketipinden beslendiği anlamına gelir.
- Eskimiş Anne Kompleksi: Bilinçdışının derinliklerinde “taşlaştıran eski anne” (great lizard) imajı bulunur. Bu figür, değişime direnir ve atalet durumunu sürdürmek için baskı uygular. Bu “Anne”, kolektif yapılara (Anne Kilise, Anne Refah Devleti, Alma Mater gibi) dönüşerek kurallar koyan katı otoriter Baba (Father Hierarchy, Father Law) tarafından korunur.
- Matriarkal Mitosun Rolü: 11. ve 12. yüzyıllarda ortaya çıkan Meryem Ana kültü gibi matriarkal mitoslar, bir dönem patriyarkayı içine almış ve hatta ona üstün gelmiş gibi görünmüştür. Ancak Reformasyon sırasında Meryem kültünün kaybı, patriyarkayı “Anne Kilisesi’nin” kısıtlayıcı sınırlarından kurtararak güçlendirmiştir.
- Dişil Bilinç: Dişil (feminine) genellikle madde ile ilişkilendirilir. Psikolojik büyümenin temel görevlerinden biri, bu maddeyi (dişilliği), karanlık ve opak olarak deneyimlemek yerine, kendi iç ışığıyla aydınlanmış, yeni gelişen erkek bilinciyle canlı ve yaratıcı bir şekilde ilişki kurabilecek radyant bir kap haline getirmektir.
3. Matriarkal ve Patriyarkalın Çatışması ve Bütünleşmesi
Kaynaklar, sağlıklı bir ilişki veya bireysel bütünleşme (iç evlilik) için eski ebeveyn komplekslerinin ve mitolojilerinin aşılması gerektiğini vurgular.
- İç Evlilik (Inner Marriage): Gerçek ortaklık (dış dünyada eşit ortaklık) ancak birey kendi içinde dişil ve eril enerjileri uyumlu hale getirdiğinde mümkündür (As within, so without). Bu yeni ortaklık, zıtların çekiminden ziyade paylaşılan insanlığa dayanır.
- Dişil ve Eril Korkuları: Eski patriyarkal geleneğe bağlı kalan erkeklik, dişil olanın ortaya çıkışını bir tehdit olarak algılar. Aynı şekilde, dişil olanın da patriyarkal erilden (erkeklikten) korkması, yeni bir ilişkinin dinamiklerinin ortaya çıkmasını engeller.
- Dönüşüm: Bu “eskimiş mitolojilerden” kurtulmak, hem erkekteki hem de kadındaki eril ve dişil enerjilerin bilinçlenmesi ve içsel bir uyum yakalamasıyla mümkündür. Bu, dişil bilinci “bilgeliğin” (Sophia) ışığıyla aydınlatarak patriyarkal ejderha katletme mitine güçlü bir alternatif sunar.