Öldürme ve “Adak Adama” Arasındaki Farklar
Çok karmaşık ve derin bir Jungcu psikoloji analizini içeren bu karşılaştırma, Marion Woodman’ın “Ejderha Katliamı: Cinayet mi Kurban etme mi?” başlıklı bölümündeki (Bölüm 1) temel temalara değinmektedir. Bu analiz, eskimiş ataerkil mitolojilerin ve bilinçdışı anne komplekslerinin modern psikoloji üzerindeki yıkıcı etkilerini açıklamaktadır., eskimiş ataerkil mitolojilerin ve bilinçdışı anne komplekslerinin modern psikoloji üzerindeki yıkıcı etkilerini açıklamaktadır.
İfadenizde belirtilen ana noktaların kaynaklara dayalı açıklaması aşağıdadır:
1. Öldürmenin “Adak Adama” (Sacrifice) Anlamını Kaybetmesi
Woodman, ataerkil sistemin kurucu mitlerinden biri olan ejderha katletme mitinin anlamının zamanla nasıl yozlaştığını açıklar:
- Dönüşüm Olarak Kurban Etme: Sembolik olarak “öldürmek” eyleminin özgün anlamı, dönüşüme yol açan bir kurban etme (sacrifice) eylemidir. Dönüşüm, enerjiyi bilinçdışından bilince taşıyan bir süreçtir.
- Anlamın Kaybı: Yüzyıllar boyunca, ejderhayı öldürmek, basitçe bir cinayet eylemi (murder) haline gelmiştir, bir dönüşüm aracı olmaktan çıkmıştır.
- Cinayet ve Kurban Arasındaki Fark: Cinayet, egonun güç ve tahakküm ihtiyaçlarına dayanır. Oysa kurban etme, egonun, yıkıcı (ancak muhtemelen rahat) enerji kalıplarını yaşamın yaratıcı akışına dönüştürmek amacıyla Öz’ün (Self) rehberliğine teslim olmasına dayanır. Bu ikisi arasındaki farkı genellikle ancak geriye dönüp bakarak anlayabiliriz.
2. Ejderha Katliamının Olumsuz Sonuçları: Annenin Somutlaşması
Eski mitin enerjileri tükenmiştir ve artık aşırılıklarının kötüye kullanılmasıyla mücadele edilmektedir. Ejderha katliamının dönüşümü amaçlamayan bir eylem olarak gerçekleştirilmesinin yıkıcı sonuçları vardır:
- Doğayı Öldürme Tehlikesi: Ejderhayı öldürmek, artık yaşam için bağımlı olduğumuz doğanın kendisini öldürme tehlikesini içerir.
- Annenin Geri Dönüşü (Somutlaşma): Bilinçdışı anneyi fethetmeye aşırı odaklanan tünel görüşü, annenin arka kapıdan geri dönmesine ve somut materyalizm içinde Anne’ye tapınma ile sonuçlanmasına neden olmuştur. Ataerkilliğin oğulları ve kızları aslında anneye bağımlı (motherbound) durumdadır.
- Dönüşüm Yoksa, Anne Geri Döner: Eğer ejderha katliamı, dönüşüme yol açacak bilincin ayrımcı entegrasyonu olmadan gerçekleştirilirse (yani yalnızca bir cinayet olarak kalırsa), dişil enerji (feminine) kendi yaşam ve güç kaynağından, yani madde‘den (matter/mater) ayrılır.
3. Yıpranmış Planlara Takılı Kalma ve Güçlenme
“Yıpranmış ve işe yaramayan planlara takılmaya devam eden çocuk” motifi, kişinin psikolojik olarak ilerlemesini engelleyen eskimiş ebeveyn komplekslerine (outworn parental complexes) ve modası geçmiş mitolojilere (obsolete mythologies) takılıp kalma durumunu yansıtır.
- Bilinç Eksikliği ve Sonuçları: Kişisel gelişim, bu eskimiş ebeveyn imgelerinin elindeki gücün kırılmasına bağlıdır. Eğer çocuklar (veya yetişkinler) bilinçli bir dönüşüme yol açabilecek bir yeni bilinç geliştiremezlerse, eski yapılara ve mitlere tutunmaya devam ederler.
- Güçlenerek Geri Dönme: Eğer eski mitolojinin öldürülmesi (ejderha katliamı) ardında bir dönüşüm planı (yeni bir bilinç veya entegrasyon) yoksa, bu eylem, enerjiyi bilinçli bir çözüme ulaştırmaz. Eski kompleksler ve onların gücü bilinçsizce korunmaya devam eder.
- Alternatifin Gerekli Olması: Ataerkil kahramanın ejderhayı öldürmesi, hala birçok erkek tarafından kutsal bir yükümlülük olarak görülmektedir, ancak bunun yerine dişil bilincin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu, ayrımcı bir entegrasyon süreciyle (reddinden ziyade) dönüşüme yol açar. Kaynak, ejderhanın öldürülmemesi, aksine Jung’un ”Answer to Job” eserinde olduğu gibi yaşayan bir kurtarıcı haline gelmesi gerektiğini savunur.
Özetle: Woodman, eski güç ve tahakküm kalıplarını (Ejderha/Patriyarka) yok etmeye çalışırken, eylemin bilinçli bir kurban etme ve yeni bir bilinç (dişil bilinç) geliştirme amacı taşıması gerektiğini vurgular. Aksi takdirde, bu şiddet eylemi sadece cinayet olarak kalır ve bastırılmış anne enerjisi daha güçlü bir somut materyalizm olarak geri döner (bilinçdışı annenin somutlaşması). Bireysel kurtuluş ve özgürlük (özgür olma özgürlüğü), bu eski ebeveyn komplekslerinin gücünü ortadan kaldırmak için içimizdeki kurban ve zorba rollerinin sorumluluğunu üstlenmekle mümkündür.