Erken Çocukluk Dönemindeki Güven Duygusunun Yetişkin Bağlanma Üzerindeki Etkileri

Temel Güven Duygusunun Oluşum Süreci Erik Erikson’un psikososyal gelişim modelindeki ilk aşama, yaşamın yaklaşık ilk 18 ayını kapsayan “güvene karşı güvensizlik” evresidir. Bu dönemde bebek, dünyanın güvenilir bir yer olup olmadığına dair temel bir his geliştirir. Bu hissin oluşumunda en kritik rol, bebeğin birincil bakım verenleriyle (genellikle anne) olan ilişkisidir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hermetik Düşüncede Evren ve İnsan Arasındaki Yansıma İlkesi

Kökenler ve Temel PrensipHermetik felsefenin temel taşlarından biri olan “Karşılıklılık İlkesi”, “Yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır” şeklindeki özdeyişle ifade bulur. Bu ilke, evrenin yapısını anlamaya yönelik bütüncül bir bakış açısı sunar. Büyük ölçekli sistemlerin yasaları ve nitelikleri ile küçük ölçekli sistemlerin yasaları ve nitelikleri arasında doğrudan bir benzerlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kutsalın İhlali: Aias’ın Kibri ve Trajik Sonu

Kutsal Mekanda İşlenen Bir SuçTruva Savaşı’nın trajik olaylarından biri, Homeros’un İlyada destanında ve özellikle de sonraki dönem Yunan tragedyalarında işlenen, Küçük Aias’ın (Oileus’un oğlu Aias) hikayesidir. Truva’nın düşüşünün hemen ardından, Aias, tanrıça Athena’nın tapınağına sığınmış olan kahin Kassandra’ya zorla sahip olur. Bu eylem, sıradan bir savaş suçunun çok ötesinde, çok

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hermetik Öğretide Krater ve İlahi Dolum Sembolizmi

Giriş ve Metnin Temel ÇerçevesiCorpus Hermeticum’un dördüncü kitabı, geleneksel olarak “Hermes’in Krater’i” veya “Kadehi” başlığıyla bilinir. Bu metin, Hermetik geleneğin merkezinde yer alan, insan ruhunun kökeni, dünyaya düşüşü ve ilahi olana yeniden kavuşma sürecini anlatır. “Krater” terimi, Grekçede “karıştırma kabı”, “kase” veya “kadeh” anlamına gelir ve bu bağlamda derin bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Etiyopya’daki Antik Fosil ve İnsanlık Tarihinin Yeniden Şekillenişi

Keşfin Anatomisi ve Önemi 2013 yılında Etiyopya’nın Afar bölgesinde, bir uluslararası araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları, insan evrimine dair anlayışımızda devrim yaratacak bir keşfle sonuçlandı. Ledi-Geraru’da bulunan ve yaklaşık 2.8 milyon yıl öncesine tarihlenen bir hominin çene kemiği (LD 350-1), insansıların tarihine dair kritik bir boşluğu doldurdu. Bu fosil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sayıların ve Taşın Uyumu: Pythagorasçı Evren Anlayışının Antik Yunan Tapınaklarındaki İzleri

Matematiksel Bir Dünya Görüşünün Doğuşu Pythagoras ve takipçileri, evrenin temel işleyişinin matematiksel olduğunu, özellikle de sayılar ve geometrik oranlar üzerine kurulu olduğunu öne sürmüşlerdir. Onlar için sayılar sadece birer nicelik ifadesi değil, aynı zamanda nitelik ve hatta mistik bir anlam taşıyordu. Bu düşünce sistemi, gözlemlenebilir gerçekliğin ardında yatan soyut ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Diogenes ve Kendi Kendine Yeterlilik: Antik Yunan’da Bir Özgürlük Arayışı

Kinizmin Temel Prensipleri Kinik felsefenin en tanınmış isimlerinden olan Sinoplu Diogenes, M.Ö. 4. yüzyılda yaşamış ve felsefesini sıra dışı yaşam tarzıyla somutlaştırmış bir düşünürdür. Onun felsefesinin merkezinde, “kendi kendine yeterlilik” anlamına gelen “autarkeia” kavramı yer alır. Bu kavram, bireyin dışsal nesnelerden, maddi zenginliklerden, toplumsal onaydan ve geleneksel hazlardan bağımsız olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lacan’ın Simgesel Düzeni ve Bilinçdışının Dil Üzerindeki Rolü

Dilin Öznelliği Şekillendirme Süreci Simgesel düzen, bireyin toplumsal ve dilbilimsel yapılar aracılığıyla özne olarak ortaya çıkışını sağlayan bir sistemdir. Bu düzen, dilin bireyin bilinçdışını yapılandırmada temel bir rol oynadığını öne sürer. Dil, bireyin arzularını, kimliğini ve toplumsal ilişkilerini düzenleyen bir kodlar sistemi olarak işler. İnsan, doğduğu andan itibaren dilin içine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk Arketiplerinin Diğer Arketiplerden (Gölge, Anima, Bilge Yaşlı Adam, Anne ve Kore) Farkları

1. Temel İşlev: Geçmişten Çok Geleceğe Yöneliklik (Futurity) Çocuk Arketipinin en belirgin ve ayırt edici özelliği geleceğe dönük olmasıdır (futurity). 2. Form ve Kapsam: Bütünlüğün Merkezi Olması Çocuk arketipi, kişiliğin bütünlüğünü (Öz/Self) simgeleyen semboller kümesiyle tezahür eder ve bu da onu diğer kişilik arketiplerinden ayırır: 3. Fenomenoloji ve İçerik Çocuk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’un Arketip Kavramlarının, Günlük Psikoloji ve Yaşam Deneyimleri Üzerinden Anlaşılır Olması

Jung’un yaklaşımında, bu figürler sadece mitolojik karakterler değil; hepimizin bilinçdışında taşıdığı, bizi motive eden, bunalıma sokan veya dönüştüren dinamik psişik enerjilerdir. 1. Çocuk Arketipleri: Kayıp Potansiyel ve Yeni Başlangıç Çocuk motifi, bir kişinin geçmişteki çocuksu durumu değil, gelecekteki tamamlanmış kişiliğinin (Öz/Self) potansiyelini simgeler. Bu, aynı zamanda “elde edilmesi zor hazine”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk Arketipi ve Kore Arketipinin Psikolojik Yönlerinin Psikodinamik Açıdan İncelenmesi

1. Psişenin İki Kutbu Arasındaki Çatışma Dinamiği Jung’a göre psişe, uyumsuz iki yarıdan (bilinç ve bilinçdışı) oluşur ve psikodinamik süreç, bu kutuplar arasındaki gerilime dayanır. 2. Çocuk Arketipi: Gelecek Potansiyeli ve Dönüşümün İtkisi Çocuk motifi, geçmişin kalıntısı değil, psişik potansiyelin ve enerjinin geleceğe yönelimini (futurity) temsil eder. 3. Kore ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Engelli Ego’nun Şişkinliği: “Ben Tanrı’yım” Yanılgısı ve Yıkımın Dört Hali

Arketipin Büyüsü ve Uyumsuz Bedenin Megalomanisi Yazar: Âkil Bîçare (Ayağı Yerde Olmayanın Zihni Gökte Uçar; Sonrası Uçurumdur!) Aziz Okuyucularım, Ey Psişik Dengeyi Arayanlar! Şimdi size, Jung’un Analitik Psikolojisinin en tehlikeli virüsünden bahsedeceğim: Arketiple Özdeşleşme ve onun yarattığı Ego Şişkinliği (Inflation). Bu, bizim engelli ve otizmli kardeşlerimizde de görülebilen, bireyleşme yolundaki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ego Şişkinliği

Bu süreç, analitik psikolojide bireyleşme (individuation) yolundaki en büyük tehlike olarak görülür ve kişinin psişik dengesinin bozulmasına yol açar. 1. Sürecin Başlangıcı: Arketipin Numinöz Doğası Özdeşleşme süreci, arketipin doğası gereği sahip olduğu numinöz (büyüleyici ve kutsal/korkutucu) güçten kaynaklanır: 2. Özdeşleşme (Identification) ve Ego Bilincinin Zayıflaması Özdeşleşme, bireyin benliğinin (ego) bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk arketipi, yalnızca geçmişteki çocukluğu temsil eden bir kalıntı değil, aynı zamanda şu anda işleyen bir sistemdir.

Numinöz arketipsel içeriklerin, bilinçdışı süreçler sırasında somut, görsel semboller olarak ortaya çıkması, Jung’un bireyleşme (individuation) sürecinin ve kolektif bilinçdışının temel bir mekanizmasıdır. Çocuk motifi de bu kapsamda, kişiliğin potansiyel bütünlüğünü ve geleceğini simgeleyen çeşitli formlarda tezahür eder. Çocuk motifinin, mandalalar, mücevherler ve diğer bütünlük sembolleri şeklinde ortaya çıkışı ve bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arketiplerle Özdeşleşme Nasıl Olur ?

Arketiplerle özdeşleşme (identification), bireyin psişesinde ego şişkinliği (inflation), megalomani ve potansiyel kişilik parçalanması (çoğulluk) gibi patolojik sonuçlara yol açan kritik ve tehlikeli bir süreçtir. Bu süreç, Jung’un analitik psikolojisinde bireyleşme (individuation) yolundaki en büyük tehlike olarak görülür. 1. Arketip Kavramı ve Numinöz Doğa Özdeşleşme sürecini anlamak için öncelikle arketipin doğasını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Şeyin İnsan Psişesinde Nümünoz (Büyülü) Hale Gelmesi Ne Demektir ?

Bir şeyin insan psişesinde nümünoz (numinous) hale gelmesi süreci, C. G. Jung’un analitik psikolojisinin merkezinde yer alan, derinlemesine ruhsal ve özerk (autonomous) bir deneyimdir. Numinöz deneyim, esasen arketipsel içeriklerin Kolektif Bilinçdışından bilince ani ve güçlü bir şekilde sızmasıyla gerçekleşir. 1. Numinözlüğün Kaynağı: Arketipsel İmgeler ve İlahi Deneyim Numinöz olan, basitçe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk Arketipleri ve Anne Arketipleri Karşılaştırılmalı Bir Analiz Denemesi

Jung’un analitik psikolojisine göre, Çocuk Arketipleri ve Anne Arketipleri, Kolektif Bilinçdışının temel unsurları olup, birbirleriyle yakından ilişkilidir, ancak farklı işlevlere ve tezahürlere sahiptirler. Büyüme ve bireyleşme sürecinde bu iki arketipin dinamikleri hayati önem taşır. İşte bu iki arketipin ilişkisi, benzerlikleri, farklılıkları, çocuktaki karşılığı ve gelişim sürecindeki tezahürlerinin nasıl ayırt edileceğine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuk Arketipi

Çocuk Arketipinin (Child Archetype), çocuğun kendi annesiyle kurduğu psikolojik yakınlık ve ilişkiye olan katkısını anlamayı hedeflemektedir. Jungyen psikoloji, bu ilişkiyi yalnızca kişisel deneyimlerle değil, aynı zamanda kolektif bilinçdışının kalıtsal yapılarıyla (arketip) ilişkilendirerek açıklar. 1. Ruhsal ve Fiziksel Önkoşul Olarak Anne (Arketipsel Katılım) Çocuk arketipinin doğrudan katkısı, çocuğun başlangıçta annesiyle kurduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anima’nın Dokunduğu Her Şeyin “Numinöz—Koşulsuz, Tehlikeli, Tabu, Büyülü” Hale Gelmesi

Jung’un psikolojisinde, Anima (erkekteki bilinçdışı dişil kişilik) ve dolaylı olarak Anne Arketiplerinin güçlü bir etki alanına sahip olması, bu figürlerin “numinöz” (numinous) doğalarıyla açıklanır. 1. Numinözlük, Koşulsuzluk ve Tabu Anima’nın dokunduğu her şeyin “numinöz—koşulsuz, tehlikeli, tabu, büyülü” hale gelmesi, bu arketipin kişisel üstü (suprapersonal) ve özerk (autonomous) yapısından kaynaklanır. 2.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuğun Annesine Yönelik Fantezilerinin Kaynağı

Jung’un kolektif bilinçdışı teorisine göre, çocuğun annesine yönelik anormal fantezileri, yalnızca kişisel deneyimlerle (bireysel anneyle yaşananlar) açıklanamaz; bunun nedeni, bilinçdışı arketipin aktive olmasıyla ortaya çıkan mitolojik ve kişisel üstü (supra-kişisel) imgelerdir. Bu durumu açıklayacak temel noktalar ve örnekler aşağıdadır: 1. Arketiplerin Aktivasyonu ve Kişisel Anne Çocuklukta, özellikle ilk dört yıl

OKUMAK İÇİN TIKLA