Etiket: Delilik

DSM ve Foucault’nun Delilik Anlayışı: Toplumsal İnşa mı, Bilimsel Sınıflandırma mı?

DSM’nin Ortaya Çıkışı ve İşleviDiagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM), Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından geliştirilen ve ruhsal bozuklukların tanısal kriterlerini standartlaştırmayı amaçlayan bir sınıflandırma sistemidir. İlk olarak 1952’de yayımlanan DSM, psikiyatri pratiğini düzenlemek, klinik tanı süreçlerini kolaylaştırmak ve araştırma ile tedavi süreçlerinde ortak bir dil oluşturmak için tasarlanmıştır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Delilik ve Nöroçeşitlilik: Kritik Bir Diyalog İçin

Akademik dünya ve aktivizm, uzun yıllar boyunca deneyim sahibi bireyleri, yani “söz konusu” olanları, bilgi üretim süreçlerinin dışında bıraktı. Ancak son yıllarda ortaya çıkan iki güçlü çalışma alanı, bu durumu değiştirmeyi hedefliyor: Delilik Çalışmaları (Mad Studies) ve Nöroçeşitlilik. Bu iki hareket, tıp ve toplumun baskıcı normlarına karşı ortak bir zemin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Caligula’nın “Deliliği”: İktidarın Mutlaklığında Bir Yansıma

Caligula’nın “deliliği”, tarih boyunca hem hayranlık hem de dehşet uyandıran bir fenomen olarak tartışılmıştır. Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus, nam-ı diğer Caligula, saltanatı boyunca sergilediği sıra dışı davranışlarla, yalnızca bir hükümdarın değil, aynı zamanda insan doğasının sınırlarını zorlayan bir figür olarak anılır. Onun “deliliği” gerçekten bir akıl hastalığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyük Yabancı – Dil, Delilik ve Edebiyat Üstüne Konuşmalar – Michel Foucault

Filozofların edebiyat üstüne düşünmeleri her zaman ufuk açıcı ve heyecan verici olmuştur. İyi bir edebiyat okuru olduğunu bildiğimiz, kitaplarında kullandığı kıvrak dil hemen fark edilen Foucault, yeni yayımlanan bu konuşma metinlerinde 1960’larda kafasını en çok meşgul eden meselelerden üçünü ele alıyor: dil, delilik ve edebiyat. Birinci konuşmada deliliğin dil ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaratıcılık ve Delilik? – Hikmet Temel Akarsu

?Yaratıcılıktan mütevellit sıra dışılık ile alelade deliliği eşdeğer görmek ana akım ideolojinin ve gericilerin; bir de şarlatanların bayıldığı bir şeydir. Ama gerçek farklıdır?? Nobel Ödülü kazanmış yazarların yapıtlarına önyargı ile yaklaşırım. Önyargı her zaman, düşünüldüğü kadar kötü bir şey değildir. Çok zaman haklı gerekçeleri olduğu ortaya çıkar ve insanı zaman

OKUMAK İÇİN TIKLA