Etiket: Jacques Derrida

Kırılgan İyilik ve Sosyal Adaletin Dönüştürücü Gücü

İnsanın Kırılgan Doğası ve Erdemin Yeniden Tanımlanması Martha Nussbaum’ın “kırılgan iyilik” (fragility of goodness) kavramı, insanın hem bireysel hem de toplumsal varoluşunun temelinde yatan kırılganlığı merkeze alır. Aristoteles’in erdem anlayışı, eudaimonia (mutlu ve iyi bir yaşam) hedefiyle bireyin ahlaki karakterini geliştirmesi üzerine kuruludur; ancak bu ideal, genellikle insanın kendi kontrolü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ortaklığın Sınırları: Spinoza ve Deleuze Üzerinden Demokrasi ve Kontrol

Spinoza’nın demokrasi anlayışı ile Deleuze’ün kontrol toplumu eleştirisi, birey ile toplumu, özgürlük ile düzeni, ortak yaşam ile bireysel varoluşu anlamaya yönelik iki derin düşünce sistemini temsil eder. Bu iki düşünür, farklı tarihsel bağlamlarda, insanın toplumsal yapılar içindeki yerini sorgular; ancak yaklaşımları, niyetleri ve sonuçları arasında hem örtüşmeler hem de keskin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kimliğin Aynaları ve Mozaiği: Popüler Kültürde Différance’ın İzleri

Popüler kültür, bireyin kimliğini inşa etme ve sunma sürecinde hem bir ayna hem de parçalanmış bir mozaik gibi işler. Jacques Derrida’nın différance kavramı, anlamın sabitlenememesi, sürekli ertelenmesi ve farklılaşması üzerinden kimlik kürasyonunu karmaşık bir oyuna dönüştürür. Aynanın Çatlağı: Popüler Kültürde Kimlik Sunumu Popüler kültür, bireyin kimliğini bir ayna gibi yansıtır;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Popüler Kültürün Tarihsel Evrimi ve Différanceın Kimlik İnşasındaki Yansımaları

Popüler kültür, tarih boyunca bireylerin ve toplulukların kimliklerini inşa etme, sorgulama ve yeniden şekillendirme süreçlerinde bir ayna, bir sahne ve bir çatışma alanı olmuştur. Jacques Derrida’nın différance kavramı, anlamın sabitlenememesi, sürekli ertelenmesi ve farklılaşması fikriyle, popüler kültürün kürasyonundaki tarihsel dönüşümleri ve kimlik inşasının kaygan zeminini anlamak için güçlü bir mercek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Popüler Kültür, Mitoloji ve Différance: Kimliğin Kürasyonu ve Köksüzlüğü

Popüler kültür, bireylerin kimliklerini mitolojik anlatılarla şekillendirme çabası ve différance kavramının bu anlatıları çözündürme potansiyeli arasında karmaşık bir gerilim yaratır. Jacques Derrida’nın différance kavramı, anlamın sabitlenemeyen, sürekli ertelenen ve farklılaşan doğasını ifade ederken, popüler kültürün kürasyon pratikleri, bireyleri ya mitolojik bir köken arayışına ya da différanceın köksüzlüğüne yönlendirir. Popüler Kültürün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yapısöküm ve Evlilik Terapisinde Anlatıların Çözümlenmesi: Metinselliğin İlişkisel Dansı

Yapısökümün Felsefi Zemini ve Terapötik Potansiyeli Jacques Derrida’nın yapısöküm yaklaşımı, anlamın sabit olmadığını, her metnin içinde çelişkiler ve çoklu yorumlar barındırdığını savunur. Evlilik terapisinde bu yaklaşım, çiftlerin ilişkisel anlatılarını bir “metin” olarak ele alarak, onların söylediklerini ve söylemediklerini çözümlemek için güçlü bir metodolojik araç sunar. Çiftlerin hikayeleri, sadece kelimelerden değil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Algoritmalar ve Différance: Anlamın Kıyısında

Anlamın Kırılgan Dokusu Derrida’nın différance kavramı, anlamın sabit bir merkezden yoksun, işaretler arasındaki sonsuz erteleme ve fark oyunundan doğan bir akış olduğunu öne sürer. Algoritmalar, bu akışkan yapıyı dizginlemeye mi çalışır, yoksa onu daha da karmaşık bir ağa mı dönüştürür? İşaretlerin Efendisi mi, Kölesi mi? Algoritmalar, işaretler arasındaki ilişkileri düzenleyen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazı ve Fark – Jacques Derrida “Kitap labirenttir. Çıktım derken, daha da dalıyorsun.”

Modern düşüncenin klasiklerinden biri olarak, okumaya ve yazmaya odaklanmış bir kitap bu. Okumanın yazmak, yani “zeyil” yapmak olduğunu kabul eden Jacques Derrida’nın 1959-1966 arasındaki özgün okumalarından oluşuyor: Rousset, Foucault ve Descartes, Jabès, Levinas, Artaud, Freud, Bataille ve Lévi-Strauss hakkındaki denemelerinden. Bu yazılar bir yandan modern düşüncenin gelenekten kopmayı amaçlamış akımlarının

OKUMAK İÇİN TIKLA