Etiket: Melike Uzun

Bu öyküler bir harika!

Melike Uzun, iyilik ve kötülük kavramlarının oluşturduğu sarmala bir durak koyuyor. Okunması, üzerinde düşünülmesi gereken bir kitap ?Kürar?. Tek bir tema üzerinden birbirine bağlanan, birbirini tamamlayan bu öyküler gerçekten bir harika! ?İyilik? ve ?Kötülük? yolda el ele yürüyorlarmış, bir süre sonra karşılarına bir nehir çıkmış. Suyun akışına, berraklığına hayran kalıp

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zehir temizler!

Bir yanda Ben Ruhi Bey Nasılım, diğer yanda Veba, belki Paramparça Aşklar ve Köpekler, şüphesiz Halk Hikayeleri ve bazı mesnevilerden ilhamla örülmüş bir anlatım tekniği var Kürar?ın. Dilin hikâyeye, insanın zamana dolduğu, acılı geçmişin, en çok da geçmişin bütün yoğunluğu ile can bulduğu öyküler, belki kısa bir roman. Yazarın ?yaratılıştan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski?nin ?İkiz? adlı kitabına dair

??İşte şimdi gözlerinin önüne sonsuzca bir gece bağlıyorlar/ Ama şu anda,/ Damarlarında dolaşmakta olan kan daha da renkli/ Ve bu kandan/ Pırıltılı dalgalar halinde akan/ Bütün bir yaşam fışkırıyor./ Ve o/ Bu anda, şu ölüm anında/ Kaybedilmiş bütün bir geçmişi/ Ruhunda yeniden canlandırıyor;/ Bütün bir yaşam yeniden uyanıyor içinde??(İnsanlığın Yıldızının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Militarizme Karşı Merhaba Asker – Melike Uzun

Murathan Mungan?ın hazırladığı ?şüpheli asker ölümleri? temalı öykü seçkisi ?Merhaba Asker? Metis yayınlarından çıktı. On altı yazar birer öyküsüyle katılmış seçkiye: Niyazi Zorlu, Sibel K. Türker, Müge İplikçi, Behçet Çelik, Toprak Işık, Neslihan Önderoğlu, Türker Armaner, Haydar Karataş, Hakkı İnanç, Seray Şahiner, Sema Kaygusuz, Jaklin Çelik, Bora Abdo, Aslı Tohumcu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tersine Pharmakos – Melike Uzun

Terry Eagleton ?Thomas Mann?in Kirpisi? makalesinde Antik çağ Yunanistan?ındaki günah keçisi (pharmakos) geleneğinden söz eder. Yıl boyunca biriken kirlilikten kurtulmak için seçilen iki kişidir günah keçisi. Thargelia şenliğinde bu kişiler kentin sokaklarında teşhir edilir, üreme organlarına vurulur ve öldürülür. Pharmakos sembolik düzeyde topluluğun suçunu yüklenir ve bu şekilde arınmayı sağlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Direniş Öyküleri – Derleyen: Melike Uzun

Notabene Yayınları olarak, pek çok yazarın Gezi/Haziran Direnişini çeşitli yönleriyle analiz eden eserler yayınladık. Ancak edebiyatın sözü bizim açımızdan söylenmemişti. Şimdi Gezi Direnişi üzerine yazılan öykülerin biraraya getirildiği bir seçki hazırladık. İstedik ki Direnişin içindeki yazarlar tanıklıklarını, hissettiklerini sıcağı sıcağına öyküleştirsinler ve bu öyküler çevresinde, bu öyküler vesilesiyle Gezi deneyimleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendine Yolculuk – Melike Uzun

Hollandalı yazar Gerbrand Bakker?a ait Dolambaç adlı yapıt Türkay Yalnız tarafından dilimize çevrildi, geçtiğimiz günlerde Metis tarafından yayınlandı. Dolambaç, gerçek adını romanın sonuna kadar öğrenemediğimiz bir kadının kaçış öyküsü. Bu kaçış soyguncuların ya da casusların heyecan verici kovalamaca öykülerine benzemiyor elbette. Kendinden kendine yol alış, bazıları için bol hareketli

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçinde Ruhlar Dolaşan Kitap – Melike Uzun

Joel Koven ?Tarih ve Tin?de şöyle der: ?Geç kapitalizmin kendini iyi hissetme kültürü içinde, acı çekmenin değeri bugünlerde unutulmuştur. ? Ötekine açılma, dünyanın acısını hissetmek demektir. ? Ancak ruhun acı çekişi radikal mutluluk umudunu da ima eder. Acı çekmek ve varlığa açık olmak: bütünleşmiş varlığın olanaklıklarını beklemek ? anlamına gelir.?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Umut Edilen Çağın Romanı – Melike Uzun

?Birçokları sadece karmaşa içinde hissediyor kendini. Yer sallanıyor; neden, niçin, bilmiyorlar. Onların bu durumu, endişedir; daha açık seçik hale gelirse korku olur.?diyor Ernst Bloch Umut İlkesi?nin önsözünde. Bu topraklarda ve bu zamanda endişeyi, korkuyu değişik gerekçelerle, en yoğun haliyle yaşamayan var mıdır? Her gün ölüm haberleriyle uyanıyoruz: savaş, çatışma, açlık,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yol Ayrımında Konaklayanlar – Melike Uzun

Olan bitenin karşısında aciz insan zihni, önüne çıkan olguyu, varlığı bütününden koparıp, yalnızca ayırt edici özelliklerinden yola çıkarak adlandırıp genellikler atfettiğinde onu ayrı bir yerde muhafaza etme eğilimi doğar. Bu eğilim, bizden önceki ile sonraki arasındaki bağı görmemizi engeller. Bu durumda şu an ?var olan? merkezinde yalnızca ?ben?in yer aldığı

OKUMAK İÇİN TIKLA