Etiket: Var Olma Eğilimi

“Bunca düzmece ve dalavereden sonra, bir dilenciyi seyretmek insanın içini rahatlatır.” Emil Michel Cioran

Keşiflerimizin hemen hemen tümünü öfkelerimize, dengesizliğimizin azıtmasına borçluyuz. Tanrı’yı bile –kafamızı kurcalıyorsa– içimizde değil cinnetimizin dış sınırında buluruz, tam da öfkemizin onunkiyle burun buruna geldiği, çarpıştığı, bizim için olduğu gibi onun için de yıkıcı bir karşılaşmanın olduğu noktada.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cioran’ın Var Olma Eğilimi: “Hiçlik kuşkusuz daha rahattı. Varlık’ta erimek ne kadar da zor!”

“Keşiflerimizin hemen hemen tümünü öfkelerimize, dengesizliğimizin azıtmasına borçluyuz” Bu cümleyle başlıyor Var Olma Eğilimi. Yine İnsan’dan bahsediyor E.M Cioran; var olma sancısı çeken insandan; tabii ki yine bize öğretilen bildiğimiz şekliyle değil, bize öğretilmemiş şekliyle, rutinimizi bozarak karşımıza çıkıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Her şey bilinçlerimizde bozulup çürüyor: Boşluk bile kirli orada…

Roma’nın artık ne kötülüklerine ne de çarelerine dayanabildiğini söyleyen kadim tarihçi, kendi çağını tanımlamaktan çok bizimkini öngörmüştür. imparatorluğun bıkkınlığı kuşkusuz büyüktü ama düzensiz ve yaratıcı olan Roma bu durumla baş etmek için yine de sinizmi, şatafatı ve yırtıcılığı beslemeyi biliyordu; ama, şu an içinde bulunduğumuz uygarlık, sıkıcı sıradanlığı içinde, o

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinen’e hapsolmuşsunuz, sözcüklerden başka konunuz yok: Düşünce varlığa denk düşmüyor.

Cennete ne kadar yakın olursak olalım, ironi gelip bizi oradan uzaklaştırır. “Aptallık,” der, “çok eski ya da gelecekteki bir mutluluk düşünceniz. Özlemlerinizden, zamanın başı ve sonuyla ilgili o çocuksu saplantınızdan kurtulun. Ölü süre demek olan ebediyet ancak güçsüzlerin kafasını kurcalar. Bırakın an soğursun düşlerinizi!”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zulme dönüşen korku

Normal ölçülerde korku eylem ve düşünce için zorunludur, duyularımızı ve zihnimizi uyarır, o olmadan ne bir cesaret ne de bir korkaklık edimi olur… o olmadan, edim olmaz kısacası. Ama Ölçüyü kaçırınca, içimizi kaplar, dışarı taşar, zararlı bir etkene, zulme dönüşen korku budur. Titreyen, başkalarını titretme düşü kurar, dehşet içinde yaşayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Buda: Korku içinde yaşıyoruz, bu da yaşamıyoruz demektir.

Geç kazanılmış bir şey olan süre algımıza dokunmadan önce, korku bizim uzanım duygumuza, dolaysıza, sağlamlık yanılsamasına saldırır: Mekân azalır, uçup gider, hava gibi hafif, saydam olur. Yerini korku alır, bu korku genişler ve onu kışkırtan gerçekliğin, ölümün yerine geçer. Tüm deneyimlerimiz; özerk bir gerçeklik haline getirilmiş, bizi sebepsiz bir ürperti,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Var Olma Eğilimi – Emil Michel Cioran “En büyük evet, ölüme evettir”

Emil Cioran bu kitabı oluşturan on bir bölümde ölüm gerçekliğini inkâr etmeden var olma eğilimi, “soluğu kesilmiş bir uygarlık” olarak Batı, sürgün, yazgı, roman ve başka konularda kendine özgü keskin gözlemlerini her zamanki şaşırtıcı üslubuyla bir araya getiriyor. Hayat için öldürücü, özü itibarıyla tahrip edici olan bir bilgi vardır. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA