Valide Sultan’ın Hükmü: Erkeklerden Daha Acımasız Olabilen Kadın Otoritesi

Aman Efendim, O Terlik Sesi, Kılıç Şakırtısından Beterdir!

Yazar: Âkil Bîçare

(Otoritenin cinsiyeti yoktur; ruhu kurumuştur!)


Aziz Okuyucular, Ey Evinin Huzurunu Arayan Beyler!

Şimdi size öyle bir acı gerçeği ifşa edeceğim ki, “Patriyarka” (yani o koca erkek saltanatı) dediğimiz şeyin sadece bıyıklı, kaba saba adamlardan ibaret olmadığını anlayacaksınız. Ecnebi ilmi, yani bu Jungcu psikoloji diyor ki: “Bir kadın, bir erkekten daha kötü bir patriyark olabilir!”

Vay ki ne vay! Ama düşününce, bizim mahallede, bizim hanelerde bu hakikatin bin bir türlü misali yok mudur?


Damat Bey’in Kısılan Sesi: Kadın Eliyle Gelen Baskı

Bakınız, o eski ataerkil düzenin getirdiği baskı, babadan oğula geçer gibi, anneden kıza da sirayet eder, hatta bazen daha ince, daha sinsi bir şekil alır.

Misal #1: Mükemmeliyetçi Kayınvalide Kompleksi

Alın size Kayınvalide Sultan! O, koca bir aile reisinin karısı, yani kocasının otoritesini bizzat yaşamış, hatta onu korumuş kişidir. Kendi kızı veya gelini (bizim Fidan Hanım olsun), kendi hayatını kurmaya kalkıştığında, Kayınvalide Sultan’ın sesi gökten gürler:

  • Ataerkil Annenin Kuralı: “Kızım, el âlem ne der? Evvela koca evini idare edeceksin! Kocamdan öğrendim: Düzen, sevgiden önce gelir. Senin o sulu gözlü hayallerin, bu eve yakışmaz!”
  • Mizahı: Kayınvalide, kocasının kaba sopasını kullanmaz; o, terliği ve vicdan azabı fısıltısını kullanır! Bu, kılıçtan keskindir, zira vicdanınızın en zayıf yerinden yakalar. Kocası Hüsnü Bey dışarıda patronluk taslar, ama eve gelince asıl kanun Kayınvalide Sultan’dan sorulur. Zira kadın, baskının inceliğini daha iyi bilir.

Misal #2: İçsel Kısırlığın Diktatörlüğü

Yazarın dediği gibi, kadın, kendi dişil özüyle (yaratıcılık, akış, neşe) bağını kopardığında, geriye kalan enerji acımadan vuran bir erkeğe dönüşür.

  • Zavallı Şükran Hanım: Bizim komşu Şükran Hanım, bütün hayatını kocasının ve çocuklarının mükemmeliyeti için harcamıştır. Kendi gençlik hayallerini gömmüştür. Bir gün kızı resim yapmaya kalkınca ne yapar?
  • Negatif Animus: “Ne o öyle boş işler? Git, adam akıllı bir memuriyet seç! O boyalarla karnını mı doyuracaksın? Ben sana hayatın ciddiyetini öğreteceğim!” Bu kadın, kendi bastırdığı yaratıcılığın mezarını kazmış ve şimdi kızının da aynı mezara girmesini istiyordur. Erkek, bazen baskı yapar; bu kadın ise hayatın bütün seçeneklerini kapatır!

Son Kelam: Otoritenin Ruhu Kurumuştur!

Görülüyor ki, mesele bıyıktan, pantolondan ibaret değilmiş. Patriyarka, bir ruh hastalığıdır. Kontrol etme, neşeyi reddetme ve başkasının özgürlüğünü engelleme hırsıdır. Kadın, kendi dişil sevgi ve şefkatini unutup, babasından miras aldığı o katı otorite maskesini takındığında, o maskenin altındaki zulüm, erkekten gelen kaba kuvvetten daha sarsıcı olabilir.

Zira terlik sesi, kılıç şakırtısından daha alçak ve daha sinsidir, ama evdeki huzuru daha kesin bir şekilde yok eder! Aman diyelim, o Valide Sultan’ın hükmünden Allah hepimizi korusun!