Distopya, (anti-ütopya Yunanca dystopia) çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır.
Distopik bir toplum otoriter – totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.
Kelime ilk defa John Stuart Mill tarafından kullanılmıştır. Filozofun Yunanca bilgisi göz önüne alınırsa, kelimeyi “ütopyanın tersi” olarak değil, “kötü bir yer” anlamında kullandığı anlaşılır.
Yunanca bir ön-takı olan dys/dis, “kötü”, “hastalıklı” ya da “anormal” anlamını taşır. ou takısı ise “yok”, “değil” anlamını taşır ki, ütopya (outopia) Yunanca’da “olmayan yer” demektir. Aslında ütopya, “güzel yer” anlamına gelen Eutopia ‘ya bir gönderme yapar (eu öntakısı “iyi, güzel” anlamı katar). Yani distopya ile ütopya, dysphoria ile euphoria ‘nın birbiriyle karşıt olduğu gibi karşıt değildir.
Kadraj Sinema adlı sitenin hazırladığı o liste:
1. Metropolis (Fritz Lang, 1927)
2. Alphaville (Jean-Luc Godard, 1965)
3. Fahrenheit 451 (François Truffaut, 1966)
4. A Clockwork Orange (Stanley Kubrick, 1971)
5. Blade Runner (Ridley Scott, 1982)
6. Nineteen Eighty-Four (Michael Redford, 1984)
7. Brazil (Terry Gilliam, 1985)
8. Twelve Monkeys (Terry Gilliam, 1995)
9. Gattaca (Andrew Niccol, 1997)
10. The Truman Show (Peter Weir, 1998)
11. The Matrix (Wachowski Brothers, 1999)
12. Battle Royale (Batoru Rowaiaru) (Kinji Fukasaku, 2000)
13. Artificial Intelligence (Steven Spielberg, 2001)
14. Minority Report (Steven Spielberg, 2002)
15. 28 Days Later (Danny Boyle, 2002)
16. V for Vendetta (James McTeigue, 2005)
17. A Scanner Darkly (Richard Linklater, 2006)
18. Children of Men (Alfonso Cuaron, 2006)
19. District 9 (Neill Blomkamp, 2009)
20. The Road (John Hillcoat, 2009)