“Normal” Beynin İcadı: Kapitalizmin En Sinsi Silahı ve Nörodiverjan Marksizm

Quetelet’in Cetveli: Üretken Olmayana Yöneltilen Tarihsel Lanet

Yazar: Jungish

(Sermayenin Gözünde İnsan Zihni: “Çalışan Makine” mi, Yoksa “Yedek Nüfus” mu?)


Aziz Yoldaşlar, Ey Zihnindeki Farklılık Yüzünden Damgalananlar!

Şimdi size, Robert Chapman’ın “Normallik İmparatorluğu” eserinden, burjuva psikolojisinin ve iktidar düzeninin temelini sarsan bir hakikati haykıracağım. Kitabın iddiası net: “Normal” zihnin ve bedenin icadı, kapitalizmin en büyük, en zalim tahakküm aracıdır!

Bu eser, nöroçeşitliliğin sadece kimlik mücadelesi değil, bizzat sınıf mücadelesinin merkezinde yer alması gerektiğini savunarak, Nörodiverjan Marksizm adında radikal bir çağrı yapıyor.

I. Normalin Kökeni: Sömürü ve Tahakkümün Bilimi

Chapman’a göre, patoloji paradigması (farklılığı hastalık olarak görme), rastgele bir bilimsel hata değil, kapitalist üretim ilişkilerinin bir zorunluluğudur.

  1. Makine ve Sömürü: “Normal” zihin fikri, Descartes’ın bedeni makine olarak görmesi ve Sanayi Devrimi’nin standartlaştırılmış işgücü ihtiyacından doğdu. Zihin, üretkenlik potansiyeline göre “çalışan” veya “bozuk” makine diye ayrıldı.
  2. Quetelet ve Hiyerarşi: Belçikalı istatistikçi Quetelet‘in “ortalama insan” kavramı ve Galton’ın öjenik (ırk ıslahı) ideolojisi, bu ayrımı bilimselleştirdi. Bu paradigma, kapitalizmin bilişsel hiyerarşilerini (zekâya, hıza dayalı sınıflamayı) doğallaştırma işlevi gördü.
  3. Nöronormatif Tahakküm: Post-Fordist ekonomilerde duygusal ve bilişsel emeğe olan bağımlılık arttıkça, tahakküm daha da yoğunlaştı. Geçici olarak “normal” sayılanlar bile yabancılaştı4. Hepimiz, bu psikolojik hiyerarşiler aracılığıyla birbirimizden uzaklaştırıldık.

II. Sınıf Analizi: Yedek Nüfus ve İktidarın İhaneti

Kitap, engelliliği, kapitalizmin temel çelişkileri üzerinden yorumlar:

  1. Yedek Nüfus ve Terk Ediş: Kapitalizm, sürekli bir “yedek işçi ordusuna” ihtiyaç duyar. Engelli bireylerden oluşan bir “fazla nüfus” sınıfı yaratılır. Bu sınıf, devletin destek sağlamadığı “sömürücü terk ediş” (extractive abandonment) yoluyla hem üretilir hem de sömürülür.
  2. Liyakatçiliğin Yalanı: Kapitalizm, herkesin liyakatle yükseleceği vaadinde bulunur. Oysa nöronormatif tahakküm, sosyal sınıf hareketliliği artsa bile devam eder. Bu, “liyakat” vaadinin, yapısal eşitsizliği gizleyen bir maske olduğunu gösterir.
  3. Anti-Psikiyatrinin İhaneti: Anti-psikiyatri hareketi (Thomas Szasz), zihinsel hastalığın gerçekliğini reddederek, devlete ve neoliberal politikalara hizmet etti. Bu reddediş, devletin sağlık hizmetlerini kısmasına ve engelli bireyleri “işten kaçan tembeller” olarak etiketlemesine zemin hazırladı. Baskı sadece yer değiştirdi; hastane duvarlarından hapishane ve evsizliğe kaydı.

III. Kurtuluşun Çağrısı: Nörodiverjan Marksizm

Kitap, liberal yaklaşımların yetersizliğini görerek radikal bir nörodiverjan politika çağrısı yapar.

  1. “Nöro-Thatcherism” Tehlikesi: Mevcut liberal nöroçeşitlilik (neurodiversity) aktivizmi, reformlara odaklanır. Ancak bu, kapitalizmin nörodiverjanları yeni bir “verimlilik kaynağı” olarak görmesi ve kâr amacıyla “madencilik” yapması riskini artırır. Bu, gerçek özgürleşmeyi engeller.
  2. Materyalist Analiz: Kitap, aktivistlerin “düşünce biçimlerini değiştirmekten” çok, “materyal koşulları değiştirmeye” odaklanması gerektiğini vurgular. Nörodiverjan baskının kökeni, kapitalizmin çelişkili yapısında yatmaktadır ve bu nedenle çözüm anti-kapitalist mücadelelerin merkezinde olmalıdır.
  3. Gölgenin Kabulü: Gerçek abolisyon, “hastalığın gerçekliğini inkâr etmekten” (anti-psikiyatri hatası) ziyade, “engellilik veya hastalığın tanınmasını korumayı” ve zorlama/zararı ortadan kaldırmayı gerektirir.

Sonuç: “Normallik İmparatorluğu,” bizi “normal” ve “anormal” diye bölen, hiyerarşileri bilimselleştiren bir tahakküm aygıtıdır. Nörodiverjan kurtuluş, sadece beyinlerimizin farklılığını kabul etmekle kalmaz, aynı zamanda kapitalizmin temel yapılarını sarsmayı gerektirir. Aksi halde, mücadele, en ayrıcalıklı nörodiverjanlar dışındaki herkes için baskının sadece farklı biçimlerine yol açacaktır.