Aktarım Nevrozunun Çözümü ve İçselleştirme Süreci – Örnek

Psikanalizde aktarım nevrozunun çözümü, hastanın geçmişteki içsel ilişkilerini (örneğin anne-baba ile olan bağı) kısmen dışsallaştırmasını sağlayarak bu ilişkileri yeniden görünür ve dönüştürülebilir hale getirir. Terapi sürecinde bu ilişkiler, analist üzerinden “şimdi ve burada” yeniden yaşanır.

Örnek:
Çocukken annesi tarafından sürekli yönlendirilen, kendi kararlarını vermesine izin verilmeyen bir danışanı düşünelim. Bu danışan, terapide analisti de başlangıçta “kontrol eden” biri gibi algılayabilir. Örneğin, analistin sorularını bir denetim aracı olarak yorumlayabilir.

Süreç ilerledikçe, danışan fark eder ki analist aslında ona kendi düşüncelerini ifade etmesi için alan tanımaktadır. Bu farkındalık, geçmişte içselleştirilmiş “kontrol eden anne” imgesinin yumuşamasına ve yerini “destekleyici yetişkin” imgesine bırakmasına olanak tanır.

Terapinin son evresinde yaklaşan ayrılık, bu yeni imgenin içselleştirilmesini hızlandırır. Danışan artık analist yanında olmasa da içsel olarak “destekleyici ve güven veren bir figür” taşıyabilir. Bu içselleştirme, terapinin bitiminden sonra da tamamlanmaya devam eder.