Algılamadan görmek, yaşayıp gitmek, boyun eğmenin doğal sonucu gibidir insanlarda. Ülkemizin geri bırakılmışlığı ve bundan kurtulma yolunda yaşanan çaresizlikler, bir sıradanlığın oluşturduğu insan haritasından başka nedir ki?
1960’lı yılların ses getiren yapıtı ‘Ağalı Dünya’ yeniden okur karşısına çıkarken, kırk yıldır çoğu şeyin halen o sıradanlığını koruduğunu görmek üzüyor insan. Demokrasinin önündeki engellerden biri olan feodalizm, yani toprak üzerindeki ağalık ve onun üst yapısı; ömrünü sürdürmek için öbür dünya ile bu dünyanın ağalığını elele tutuştururken, her yolu kendine mübah saymaktadır. (Tanıtım Yazısı)
*“Ne diyordu Ağalı Dünya?nın Rüstem?i:
Memleketi şeyhle ağa bürüdü,
Taviz alabildiğine yürüdü,
Fakir fukaranın canı çürüdü
Daha fazla dayanamam buna ben.
***
Ne seni tanırım ne de sana yer,
Sırası gelmişken vereyim haber,
Güvendiğin köpeklerle beraber
Yıkılacak biri varsa o sensin.
Ağalı Dünya?nın Kel Ağa?sı yıkılır sonunda ya, ağaların sonu gelmez ki!.. Arttıkça artar üstelik. Hem artar, hem çeşitlenir. Köy ağalarına, kent ağaları da eklenir.
Ağalı Dünya?nın çıktığı yıllarda Ahmet Angın şöyle demiş: ?Hiç tahsil görmemesine rağmen, İhsani?nin Türkçe?yi ne kadar güzel kullandığını ve Anadolu emekçileriyle ırgatlarını nasıl dile getirdiğini anlamamak için kör olmak lazım.? İhsani de ?Eyvallah mı?? dediği şiirinin başında bakın ne diyor.
Halkımın anlamadığı
Dilcilere eyvallah mı?..
Köycü aydın yetişmezse,
İlcilere eyvallah mı?..”
*Üstün Yıldırım, 03/05/2009 Tarihli evrensel.net
Kitabın Künyesi
Ağalı Dünya / Aşık İhsani
Berfin Yayınları
Basım Tarihi: 09 – 2004
Âşık İhsâni?nin ?Ağalı Dünya? adlı kitabının kapağının çizimi, Turhan Selçuk?a aittir.