Bizim Cumhuriyet – Zafer Köse

yagma yillari AKP öncesindeki onlarca yıl boyunca uygulanan zulümlerin listesi uzundur. Onca baskı, inkar, vahşet… Bütün bunlar cumhuriyetin gerçek nitelikleriyle yerleşmesi için değildi, onu halktan koparmak içindi.

Kuşaklar boyunca biriken hınç ve öfke sonucunda halk, doğal olarak, düzene karşı gördüğü hareketleri destekleyecekti. Ve 12 Eylül nedeniyle ortada bir sol muhalefet kalmadığı için, düzen karşıtı olarak dinci hareketler büyüdü.

Ne var ki, AKP rejiminin tek derdi gücü ele geçirmekti. Birazcık usavurma yeteneği olanlar için zaten önceden belli bir gerçekti bu. Yanılmış olanlar içinse AKP döneminin hemen başında yeterli kanıtlar ortaya çıkmıştı.

Yeni dönemde hukuk, odalar ve üniversiteler hükümete daha da bağlı geldi. Cumhuriyeti halktan koparmaya yönelik baskı, inkar, vahşet… Milyonlarca insanın ürettiği değerler, dünyanın en yüksek tüketim vergileri, odaların ve hukukun denetleyemediği harcamalar… Hırsızlık artarak devam etti. Sömürü ve hırsızlık düzeninin adı değişti: AKP rejimi!

Soma’da bu nedenle iş cinayeti yaşandı. Orhan Veli’nin “yüz karası değil, kömür karası” dediği o emekçilerin durumuna sessiz kalmak, ancak “kömür karası değil, yüz karası” ile açıklanabilirdi artık.

Bu nedenle gazeteciler işten atıldı, kitaplar toplatıldı, dağıtım ağı üzerindeki kontrol yoğunlaştırıldı. Bu nedenle insanlar öldürüldü, hapislere tıkıldı. “Teröre karşı” dedikleri bunca operasyon, bunca tehdit, saldırı…

Bunların hepsine, yüz yıllık bir perspektiften bakınca, gerçekler berraklaşıyor. AKP dönemindeki insanlığa ve yasalara aykırı uygulamalara itiraz ederken eski düzeni savunmanın bir mantığı yok. Tersine, bu yeni düzene, ancak eskisine de karşı olan bir bilinçle muhalefet edilebilir.

AKP rejimi, en başından beri var olan, cumhuriyeti halktan koparmaya yönelik uygulamaların son aşamasıdır. AKP’ye muhalefet, önceki iktidarlara muhalefeti de kapsamaktadır.

Dolayısıyla, cumhuriyete sahip çıkmak, önceki düzeni savunmak değil, tersine, AKP’ye ve onu yaratan eski düzene direnmektir!

Yolsuzlukların ve yağmacılığın belgeleriyle anlatıldığı Aykut Erdoğdu’nun kitabı Yağma Yılları’nı bu anlayışla yayına hazırladık. Okurlarımıza ve halkımıza cumhuriyet bayramı armağanı olarak duyuruyoruz: 10 Kasım’da raflarda!

Sömürüye, zulme, hırsızlığa başkaldırmaya, örgütlenmeye ve direnmeye bir davetiye olarak bu kitabı sizlere sunuyoruz.

Yaşasın cumhuriyet!

Zafer Köse
Editör, Siyah Beyaz Kitap

zaferxkose@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir