Kategori: Andrey Tarkovski

İnsan ile Ötekinin Karşılaşmasındaki Yitirilen Bağlantı: Solaris ve Under the Skin Üzerine Bir İnceleme

İnsanlığın Sınırlarında Karşılaşma Andrei Tarkovsky’nin Solaris (1972) ve Jonathan Glazer’ın Under the Skin (2013) filmleri, insan ile insan-olmayan varlıklar arasındaki temasın kaçınılmaz başarısızlıklarını ele alır. Her iki eser de, insanın “öteki”ni anlamaya yönelik çabasının, kendi varoluşsal sınırları ve öznel algılarıyla nasıl çatıştığını sorgular. Solaris’te, bilinçli bir gezegen olan Solaris, insan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tarkovsky’nin Sinemasında Derinlik Arayışı: Varoluşun Sorgulayıcı Sessizliği

1. Varoluşun Sorgulayıcı Sessizliği Tarkovsky’nin sineması, insan varoluşunun en temel sorularını cesurca sorar: “Neden varız?”, “Yaşamın anlamı nedir?”, “Ölümle nasıl yüzleşiriz?” Bu sorular, onun filmlerinde doğrudan bir diyalog ya da dramatik bir anlatı üzerinden değil, karakterlerin iç dünyalarındaki sessiz tefekkürle ortaya çıkar. Örneğin, Solaris (1972) filminde, psikolog Kris Kelvin’in uzay

OKUMAK İÇİN TIKLA

Andrei Tarkovsky’e göre en iyi 10 film

Tarkovsky’nin “en sevdiği” filmler hangisiydi? İşte usta yönetmenin 1972 yılında sinema tarihçisi Leonid Kozlov’a verdiği o liste… 1. Woman in the Dunes / Kumların Kadını (1964, Yön: Hiroshi Teshigahara) Film böcek toplamak ve incelemek için üç günlük izine çıkan Niki Jumpei‘nin gittiği kırsal alanda son otobüsü kaçırdıktan sonra köylülerin evinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Andrey Tarkovski tarafından çekilen 23 Polaroid fotoğraf

2006 yılında, Thames & Hudson tarafından yayınlanan Instant Light adlı kitap, “ünlü yönetmenin 1979’dan 1984 yılına kadar çekmiş olduğu, Rusya’daki evi, ailesi ve arkadaşlarının ve İtalya’da ziyaret ettiği yerlerin görüntülerinden oluşan renkli Polaroid karelerden oluşan bir seçkiyi” bir araya getiriyor. Anında çekilen, görülebilen ve paylaşılabilen dijital kameraların artık herkesin elinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mühürlenmiş Zaman – Andrey Tarkovski ‘İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir.’

“İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir. Bir insanın kendine karşı hile yapması, onun, filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir.” Andrei Tarkovski Rüyalar kilidi midir hayatın? Geçmiş aynası olabilir mi geleceğin? Bir şiir olabilir mi yaşam? Meçhul bir adamın geriye dönüp bakması için rüzgârın

OKUMAK İÇİN TIKLA