Kategori: Araştırmalar

İlk, ortanca, son ya da tek çocuk olmak kişiliği etkiliyor mu? – BBC Haber

Kardeşlerin dünyaya gelme sırasının kişiliklerini şekillendirip şekillendirmediği sorusu aileleri ve psikologları yıllardır düşündürüyor. Fakat bilimsel kanıtlar da sanıldığı kadar net değil. İki kız kardeşin büyüğü olarak, genelde en büyük çocukla ilişkilendirilen özellikler bana göre beni de tanımlıyor: sorumluluk sahibi, özenli, mükemmeliyetçi. Annem de ailesinde en büyük kız çocuğuydu ve bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Massimo Recalcati’nin “Aşk Hayatında Affetmeye Övgü” adlı kitabında aşkın ortaya çıkışından bitişine kadar, geçmişten günümüze travmadan yasa ve ihanetten bağışlamaya kadar birçok aşk tezahürünü, kendi klinik pratiğinin inceliklerini de kullanarak okuyucuya aktarıyor.

Massimo Recalcati’nin “Aşk Hayatında Affetmeye Övgü” adlı kitabı Bilge Özsoy’un titiz çevirisiyle Telemak Kitap tarafından yayımlandı. “Kişideki eksik, ötekinde saklı değildir. Aşkın bütün sorunu budur” Jacques Lacan Bir kitapçıya girdiğimde, önceden belirlediğim listeme ek olarak yeni çıkanlar bölümünden, hiç bilmediğim bir kitap daha alırım. Bu bilmediğim kitapla olan randevu, her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Geç Hitit Dönemi Tasvir Sanatında Mobilyalar başlıklı kitap, sadece arkeologlara yönelik gibi görünse de sade dili ve akıcı anlatımı ile söz konusu döneme ilgi duyan tüm okuyuculara hitap ediyor

Doç. Dr. K. Serdar Girginer tarafından kaleme alınan “Geç Hitit Dönemi Tasvir Sanatında Mobilyalar” kitabı, yazarın 1996 yılında hazırlamış olduğu ‘M.Ö. I. Binin İlk Yarısında Anadolu Tasvir Sanatında Mobilyalar’ başlıklı doktora çalışmasının bir bölümünün güncellenerek hazırlanmış halidir. 2018 yılında Bilgin Kültür Sanat Yayınları tarafından yayımlanan kitap, 170 sayfadan oluşur. Yazar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kentler artık eskisi gibi kolay kolay iş bulunacak yerler değil, bulunsa bile ücretler dehşet verici düşük; yasaları ihlal ederek barınma, en basit belediye hizmetleri için sonu gelmeyen kavgalar ayrı bir sorun.

Dünya nüfusu hızla artıyor. Denildiğine göre 2050 yılında 10 milyar olacakmışız. Yine yapılan hesaplara baktığımızda bu artışın yüzde 95’i, daha şimdiden sorunlar içinde bunalmış, gelişmekte olan ülkelerin kentsel bölgelerinde olacak. Yedi sene sonra, nüfusu 1 milyondan fazla kent sayısı en az 550’ye ulaşacakmış. Bu rakam günümüzde 400, 1950 yılında ise

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mike Davis, Gecekondu Gezegeni’nde Dünya Bankası ve IMF’nin kıskacındaki devletlerin gecekondulaşmayı engellemek için geliştirdiği önlemlerin yoksulların değil orta sınıfın işine yaradığını farklı ülkelerden ve politik teorilerden örneklerle sunmaya çalışıyor.

Türkiye’de herhangi bir seçim öncesinde ve sonrasında sıklıkla gündeme gelen, ‘küçük çaplı’ ekonomik/siyasal talepler etrafında şekillenen gecekondulaşma sorunu 2000’li yıllardan itibaren yerini ‘Mega Kent’, ‘Uydu Kent’, ‘Kentsel Dönüşüm Projeleri’… gibi devletlerin doğrudan müdahil olduğu bir tartışmaya bıraktı. İmar alanlarının büyüklüğü ve ekonomik getirileri bir tarafa, yapılaşmanın başladığı bölgelerin etnik ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fatma Önder Özşeker’in doktora tezinden oluşan bu kitap Türkiye’de Cumhuriyet sonrası ormanların planlanmasını ve planlama aklını araştırıyor.

Bu araştırma, doğa bilimleri ve mühendislik alanlarını sosyal bilimin araçlarıyla incelemeye açıyor ve ormanla insanı ayıran modernist rasyonalitenin doğadan veya halktan yanaymış gibi duran politika ve uygulamalarını ortaya çıkarıyor. Fatma Önder Özşeker’in doktora tezinden oluşan bu kitap Türkiye’de Cumhuriyet sonrası ormanların planlanmasını ve planlama aklını araştırıyor. Fatma Önder Özşeker’i 2023

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ranciére, Sanatın Yolculukları isimli eserde yer alan metinlerde sanatın tiyatro, mimarlık, müzik, tasarım, felsefe, estetik gibi kavramlarla ilişkisini incelerken, aynı zamanda iktidar ve onun temsilleriyle olan bağının da izini sürüyor.

Fransız filozof Jacques Ranciére’nin kaleme aldığı Sanatın Yolculukları isimli eser, Zehra Cunillera’nın çevirisi ile Metis Yayınları tarafından yayımlandı. Ranciére’nin muhtelif zamanlarda verdiği konferansların metinlerinden ve makalelerinden yola çıkarak yayıma hazırlanan bu eser, sanat kavramının ne olduğunu, Ranciére’nin kişisel görüşlerinden ve çeşitli filozofların düşüncelerinden yola çıkarak çok yönlü olarak ele alıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Johann Hari, kalitesiz gıdalardan bahsederken Frankenfood kavramından söz ediyor. ‘Frankenstein gıdalar’ yiyeceğimsi maddelerdir.

Kaybolan Bağlar ve Çalınan Dikkat gibi dünya çapında sevilen, dikkat çeken ve çok satan kitapların yazarı gazeteci Johann Hari, bu kez günümüzdeki obezite problemini ve çözüm olarak sunulan zayıflama ilaçlarının sağlığımızı nasıl etkilediğini incelediği değerli bir araştırmayla karşımızda. Önceki kitaplarında yaptığı gibi yine dünyanın çeşitli yerlerine giderek, bilim insanları ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınıftan Sınıfa / Fabrika Dışında Çalışma Manzaraları – Derleyen: Ayşe Buğra

İşçi/emekçi kavramı, hâlâ öncelikle fabrikayı, atölyeyi, kısacası modern endüstriye özgü üretim ve çalışma ilişkilerini çağrıştırıyor. Büyük sanayi üretiminin yerini yeni teknolojilere bırakıyor olmasının, işçi sınıfını önemsizleştirdiği hatta sona erdirdiği yanılsaması, biraz da bu çağrışımdan destek alıyor. Oysa, tek varlığı emek gücü olanların sayısı artmakta. Kapitalizmin esnek üretim örgütlenmesinin emek “piyasasında”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Googol Sayısı Nasıl Google Arama Motoruna Dönüştü?

İnternet kullanıcıları tarafından kullanılan, dünyanın en büyük arama motorlarından biri olan Google’un adını her gün duyar ve kullanırız. Peki Google arama motorunun isminin nasıl ortaya çıktığını ve ne anlama geldiğini hiç düşündünüz mü? Hikayenin başlangıcı bilgisayarlardan önceye dayanıyor… Amerikalı matematikçi Edward Kasner (1878 – 1955) büyük sayılar için yeni sözcükler

OKUMAK İÇİN TIKLA

1915 Yazıları – Taner Akçam

Ermeni meselesiyle ilgili yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Taner Akçam, 1915 Yazıları’nda bir araya getirilen makalelerinde çözümsüzlük girdabında sürüklenen sorunu değişik yönleriyle ele alıyor. 1915 hakkındaki en basit doğruları karartmak için gösterilen çabaları gözler önüne seren; ilgili kişi ve kurumların tarihsel gerçekleri nasıl çarpıttıklarını, belgeler üzerinde tahrifata varan oynamalar yaptıklarını ortaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnternette En Çok Aranan 10 Kitap

Yandex, Türkiye’de internet kullanıcılarının en çok aradıkları kitapları araştırdı. 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın açılışını da kapsayan 1-15 Kasım 2016 tarihinde en çok aranan kitapları araştıran Yandex’in sonuçlarına göre internet kullanıcıları tarafından en çok aranan ilk 10 kitap şöyle:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kitaplı Mücadele – Zafer Köse

Son on yıllarda yazılmış kitapların çoğu, emeğiyle geçinen insanlara zararlı. “Yazar Müsveddeleri”nin listesi aşağıdaymış. Bunları okullara davet etmek resmi suçmuş. “Liste” dediği, barış isteyen akademisyenlere yönelik baskılara karşı çıkmak için imza veren yazarların isimleri. Bir Milli Eğitim yetkilisi öğretmenlere bu şekilde mesaj yayınlıyor.(*) Oysa bu bir “resmi yalan”! Çünkü bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zincirli Zincirsiz Emekçiler – Zafer Köse

“FLAŞ”, “ŞOK!” Keşke yıllardır her konuda böyle ünlemler kullanılmasaydı. Bu flaş “düzelti” bilgisini gerçekten de öyle dikkat çekecek biçimde paylaşmak isterdim. Marx ve Engels’in, bir türlü aklıma tam yatmayan, hem de Manifesto’da geçen bir sözü var(dı). İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmadığını belirten o söz, meğer bir çeviri hatasıymış.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güzellik, Güçlük… Yaşlılık – Zafer Köse

Canlı türlerinin hemen hepsinde, bireyler yaşlandıkça, içinde yer aldıkları toplulukta fazlalık haline geliyorlar. Özellikle göç eden veya sıkça yer değiştiren toplulukların, gruba yük olacak yaşlı bireyleri terk ettiği biliniyor. İlkel Topluluktan Uygar Topluma kitabında Alâeddin Şenel’in anlattığı gibi, insan türü bu konunun dışında kalmıyor. İnsanlığın avcılık-toplayıcılık döneminde fiziksel etkinlik ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoldaki Bahtiyarlık – Zafer Köse

1 Toprağın çeşitli katmanlarından geçen su, o zenginliği ve tadı içerir; aynı şekilde, insanlık da evrim boyunca geçtiği aşamaların bilincini ve önceki kuşakların kültürel birikimini günlük hayata aktarır. Ne var ki, her katmanın etkisi eşit değildir. Geçmiş uzaklaştıkça belirginliği de azalır. Ve son katmanların suya geçen tadı, öncekilerden çok daha

OKUMAK İÇİN TIKLA