Kategori: Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Dostoyevski: “Turgenyev bana aşık. Ne adam, ne adam kardeşim! Ben de neredeyse aşık olacağım ona.”

1845 yılında tanıştıklarında Fyodor Mihailoviç Dostoyevski 24, İvan Sergeyeviç Turgenev 25 yaşındaydı. Döneme damgasını vuran büyük edebiyat eleştirmeni Belinski’yi hayran bırakan İnsancıklar’ın yayınlanmasını bekleyen Dostoyevski, Petersburg’ta Rus edebiyat çevrelerine dahil olmanın sarhoşluğu içindedir. Şunları yazar kardeşine: “Turgenyev bana aşık. Ne adam, ne adam kardeşim! Ben de neredeyse aşık olacağım ona.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin, Çernişevski’yle Tanışması: “Geçmişi hatırlamak hüzün verir bana”

Benden birkaç kez edebiyat anılarımı yazmamı istediler. Olabilir mi, bilemiyorum. Üstelik belleğim de pek güçlü değildir. Geçmişi hatırlamak ayrıca hüzün verir bana; genelde geçmişi hatırlamayı sevmem. Belleğim zayıf olmasına rağmen, edebiyat yaşamımdan olanca canlılığıyla hatırladığım kimi anılarım vardır. İşte onlardan biri: Bir ilkbahar sabahı, rahmetli Yegor Petroviç Kovalevski’ye uğramıştım. O

OKUMAK İÇİN TIKLA

Frankenstein’ın canavarı ezilmekte, ezildikçe ezmektedir.

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski Yeraltından Notlar adlı eserini 1864 yılında yayımlamıştır. Bu eser çığır açıcı niteliğe sâhip kabul edilmektedir. Varoluşculuk ve modernizm akımlarının kapısını açan anahtar olduğu tarihe not düşülmüştür. Kitap taşkın bir anlatıcının ağzından ezilmişlik duygusuyla geçen bir ömrü aktarmaktadır. İnsan aşağılanmaktadır, bunu dile getirir, fakat öfkelidir ve öfkesi öylesine

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Burjuva denen insan türü paranın en yüce erdem, kişioğlunun görevi olduğunu açık açık söyler.” Dostoyevski

(…) Pazarlık etmeyi çok seviyor Parisli. Ne var ki pazarlık ederken de, dükkânında sizi soyup soğana çevirirken de çıkar için değil, -eskiden öyleymiş oysa- erdeminden, kutsal bir gereksiniminden yapıyor bunu. Dünyalık biriktirmek, elden geldiğince çok mal sahibi olmak… Günümüzde Parislinin kitabında ahlâk kurallarının oturtulduğu temeller bunlardır. Aslında eskiden de böyleydi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Niçin ülkede yoksulluk olmadığına inandırmaya çalışıyor herkesi? Dostoyevski

(…) Niçin yoksulların hepsini bir yere tıktı da, ülkede yoksulluk olmadığına inandırmaya çalışıyor herkesi? Niçin beylik edebiyatla yetiniyor? Dergilerinin parayla satın alınmış olmadıklarına kendini inandırmayı niçin öylesine çok istiyor? Gizli polise böylesine çok para harcanmasına niçin göz yumuyor? Meksika’ya düzenlenen bilim gezisine karşı bir sözcük söyleme yürekliliğini niçin gösteremiyor? Tiyatro

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kürsüye çıkıp durgun, inandırıcı bir sesle dinsel öğütler vermeye, göbek bağlamaya, yalnızca zenginler için yaşamaya hakları olduğundan en ufak bir kuşkusu yoktur hiçbirinin. Zenginlerin, varlıklıların dinidir onlarınki…” F. Dostoyevski

(…) İngiliz papazlar ilgilenmiyorlar yoksullarla. Onları kiliselere bile almıyorlar. Oturacakları kanepenin kirasını verecek paralan yoktur çünkü. Nikâh kıymak hayli pahalıya patladığı için işçilerin -genelde yoksulların tümünün- evlilikleri yasadışıdır. Sırası gelmişken söyleyeyim: Kocaların büyük çoğunluğu kanlarını çok kötü dövüyorlar. Sakat bırakıyorlar onları. Ateşte iyice kızdırdıklan ocak demirleriyle oralarını buralarını dağlıyorlar. Ocak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski?nin ?İkiz? adlı kitabına dair

??İşte şimdi gözlerinin önüne sonsuzca bir gece bağlıyorlar/ Ama şu anda,/ Damarlarında dolaşmakta olan kan daha da renkli/ Ve bu kandan/ Pırıltılı dalgalar halinde akan/ Bütün bir yaşam fışkırıyor./ Ve o/ Bu anda, şu ölüm anında/ Kaybedilmiş bütün bir geçmişi/ Ruhunda yeniden canlandırıyor;/ Bütün bir yaşam yeniden uyanıyor içinde??(İnsanlığın Yıldızının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öteki – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

İnsancıklar yayımlandığında, dönemin büyük edebiyat eleştirmeni Belinski, Dostoyevski?yi şöyle övmüştü: ?Yeni bir yazarın, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, ama bu roman Rusya?da hayatın sırlarını öyle kahramanlarla veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi.? Ama bu övgülerin sarhoşluğuyla hemen ikinci romanını, Öteki?yi yazıp yayımlayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’den Bir Ölünün Hatıraları – Süleyman Deveci

Sibirya diyerek geçmemek gerekir. Hala bugün dahi dünyada ağır cezaevi koşulları, sürgün, zor hayat şartları, soğuk denilince ilk akla gelen doğal ve gerçek zindanların en meşhurlarından biri. Romanın babalarından Dostoyevski’nin de burada dört yıl sürgünde kaldığını biliyoruz. Bir yazar için dünyanın neresinde olursa olsun cezaevi, insanı, insanın ruhunu mahkumlar özgülünde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ev Sahibesi – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Yazar 1849’da I. Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkiz – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Büyük Rus romancı Dostoyevski’den tam anlamıyla “çılgınca” bir öykü. Yazıldığı günlerde Petersburg aydınları arasında büyük ilgi toplayan, ama tamamlanıp yayımlantıktan sonra başta Belinski olmak üzere pek çok kişi tarafından yerden yere vurulan bir “sara nöbeti” İkiz, Gençlik yıllarında büyük Rus yazar Gogol’den fazlasıyla etkinlenmiş olan Dostoyevski’nin ilk eserlerinden biri. “Bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuklar Arasında – Fyodor Dostoyevski

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük birkaç yazarından biri sayılan Dostoyevski’nin yazdığı birbirinden ünlü kitaplarını tarayarak, bu kitaptaki öyküleri sizler için derledik. İnanıyoruz ki, gerek konu, gerekse dil açısından hiç yadırgamadan severek okuyacağınız öyküler bunlar. Okuduğunuz sıradan çocuk kitaplarına pek benzemiyordur bu öyküler, ama bu kitabı okumaya başlayınca, hem elinizden bırakamayacak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tatsız Bir Olay – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Tatsız Bir Olay adlı bu romanda Dostoyevski, liberalizm rüzgarlarına kapılan bir Rus soylusunun bir geceye sığan serüvenini alaycı bir tarzla anlatır. Rusya’da çarlığın çözülmeye başladığı, pek çok şeyle birlikte askerî bürokrasi ile yoksul memur sınıfı arasındaki ilişkilerin de değişmeye yüz tuttuğu yıllardır. Petersburglu üç general, yumuşacık koltuklara oturmuş, bir yandan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Suç ve Ceza (Çizgi Roman) – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Suç Ve Ceza’sı belki de bugüne kadar yazılmış en özgün cinayet romanı. Üstelik bu türün ilk örneklerinden biri. Yalnızca yapabildiğini kanıtlamak için yaşlı, pinti bir tefeciyi acımasızca öldüren meteliksiz öğrenci Raskolnikov’un, sıcaktan kavrulan Petersburg’un dayanılmayacak kadar sıkıntılı yazında geçen hikâyesi. Dostoyevski’nin bu romanı, çoğu zaman kendine özgü

OKUMAK İÇİN TIKLA