Kategori: Öyküler

Veba Kralı – Edgar Allan Poe

Tanrılar, serserilerde nefret ettikleri şeyleri Kralların yapmasına izin verir, aldırmazlar. —BUCKHURST’IN FERREX VE PORREX TRAGEDYASI (II.I.). Bir Kasım gecesi, on iki civarında, Üçüncü Edward’in yiğit krallığı döneminde, Sluys ile Thames arasında işleyen ve sonra o nehirde demirleyen bir ticaret ıskunası olan “Free and Easy”nin tayfasından iki gemici kendilerini Londra’da, St.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bukalemun – Anton Pavloviç Çehov

Pazar meydanından, sırtında yeni paltosu, elinde küçük bohçası ile polis müfettişi Oçumelov[5] geçiyor. Haczedilmiş bektaşi üzümü ile tepeleme dolu bir kalbur taşıyan zabıta memuru da peşinden gidiyor. Ortalık sessiz… Meydanda in cin top oynuyor… Dükkân ve meyhanelerin aralık kapıları, aç ağızlar gibi yılgın bakıyorlar dünyaya; dilenciler bile gezinmiyor çevrelerinde. “Isırırsın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Blackwood Makalesi Nasıl Yazılır? Edgar Allan Poe

“Peygamber aşkına -incir!” –Türk seyyar satıcının bağırışı. Sanırım herkes ismimi duymuştur. Adım Senyora Psyche Zenobia. Bunun doğru olduğunu biliyorum. Bana sadece düşmanlarım Suky Snobbs der. Bana Suky’nin saygın Yunancada “ruh” (ben buyum işte, tepeden tırnağa ruhum), bazen de “kelebek” anlamına gelen, ki kelebek derken gök mavisi Arap harmaniyeli, yeşil agraffas

OKUMAK İÇİN TIKLA

Suikastçı – Anton Pavloviç Çehov

Sorgu yargıcının önünde ufak tefek, fevkalade zayıf bir köylü, ev yapımı alacalı kumaştan gömleği, yamalı şalvarı içinde dikiliyor. Kılla kaplı, çiçekbozuğu yüzü ve gür, sarkık kaşlarının altından güçlükle seçilen gözlerinde somurtkan bir sertlik ifadesi var. Epeydir taranmamış olduğu anlaşılan saçları, başının üzerinde koca bir şapka gibi duruyor, sertliğini daha da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kötü Yürekli Çocuk – Anton Pavloviç Çehov

Hoş görünümlü genç adam İvan İvanıç Lapkin ve kalkık burunlu genç kız Anna Sergeyevna Zamblitskaya, dik kıyıdan aşağı inip bir sıraya oturdular. Sıra, tam suyun yanında, genç söğütlüğün gür çalıları arasındaydı. Müthiş bir yer! Buraya oturduysanız, bütün dünyadan saklandınız demektir; balıklar ve suyun yüzünde şimşekler çizen su örümcekleri görebilir sizi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şaka – Anton Pavloviç Çehov

Aydınlık bir kış ikindisi… Şiddetli ayaz var; koluma giren Nadenka’nın bukleleri ve üst dudağının üzerindeki tüyler gümüş rengi kırç[1] ile örtülüyor. Yüksek bir dağın üzerinde duruyoruz. Güneşin, ayna diye kendisini seyrettiği meyilli bir düzlük ayaklarımızın dibinden başlayıp aşağı dek uzanıyor. Yanımızda, parlak kırmızı kalın bir kumaşla kaplı küçük bir kızak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hüküm Evi – Oscar Wilde

Hüküm Evi’ne sessizlik çöktü, İnsanoğlu çıplak olarak Tanrı’nın huzuruna çıktı. Tanrı, İnsanoğlu’nun Hayat Defteri’ni açtı. Ve Tanrı İnsanoğlu’na dedi ki: “Hayatın kötülükle geçmiş, yardıma muhtaç olanlara zalim davranmışsın, desteğe ihtiyacı olanlara sertlikle, katı yüreklilikle muamele etmişsin. Yoksullar sana seslendiğinde dinlememiş, Benim dertli kullarımın feryatlarına kulak tıkamışsın. Yetimlerin mirasına el koymuş,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İyilik Dağıtıcısı – Oscar Wilde “Gece vaktiydi ve O, yalnızdı.”

Gece vaktiydi ve O, yalnızdı. Ta uzaklarda, bir kentin daire şeklindeki surlarını gördü ve kente yürüdü. Yaklaştığında, kentin içinden mutluluğun ayak seslerini, memnuniyetin kahkahasını ve çok sayıda lavtanın gürültüsünü işitti. Kapıyı çaldı, nöbetçiler O’na kapıyı açtı. Önünde güzel mermer sütunlar bulunan, mermerden bir ev gördü. Sütunlara çiçekler asılmıştı, hem içeride,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Morella – Edgar Allan Poe (öykü) “Beni asla sevemedin, ama yaşamda tiksindiğin kişiye ölünce tapacaksın.”

(Αντο καθ αυτό µεθ αυτού, µονοειδεSαει oν)Kendisi, yalnızca kendisi, sonsuza dek BİR ve tek. PLATON: Şölen, [211, XXIX. ] Dostum Morella’ya karşı derin, ama son derece tuhaf bir sevgi duyuyordum. Yıllar önce onun arkadaş topluluğuna rastlantı eseri girmiştim ve ilk tanışmamızdan itibaren ruhum daha önce hiç bilmediği alevlerle yanmaya başlamıştı;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Berenice – Edgar Allan Poe (öykü) “Izdırap türlü türlüdür.”

Dicebant mihi sodales, si sepulchrum amicae visitarem, curas meas aliquanr tulum fore levatas. — Ebn Zaiat. Izdırap türlü türlüdür. Yeryüzü zilleti çeşit çeşittir. Engin ufka gökkuşağı gibi uzanırken, renkleri o kemerinki kadar çeşitlidir, -onun kadar uzak, ama onun kadar da iç içedir. Engin ufka gökkuşağı gibi uzanırken! Güzellikten bir tür

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hans Pfaall Diye Birinin Benzeri Görülmemiş Öyküsü – Edgar Allan Poe (öykü)

Ateşli hayallerle dolu bir yürekle, Ki kumandası bende. Yanan bir mızrakla ve rüzgardan bir atla, Gezinmeye gidiyorum, ıssızlığa. -Tom O’Bedlam’ın Şarkısı[1] Rotterdam’dan gelen son haberlerden anlaşıldığı kadarıyla şehir büyük bir felsefi heyecan içinde. Gerçekten de orada olan olay o kadar beklenmedik – o kadar benzersiz – yerleşik kanılara öylesine ters

OKUMAK İÇİN TIKLA

Randevu (Vizyoner) – Edgar Allan Poe (öykü)

Orada beni bekle! O yankılı vadide Mutlaka buluşacağım seninle. (Chichester Piskoposu Henry King’in karısının ölümü üstüne yazdığı ağıt.) Talihsiz ve gizemli adam! – Sen ki kendi hayal gücünün parlaklığıyla afalladın, gençliğinin alevleri arasına düştün! Hayalimde seni tekrar görüyorum! Bir kez daha önümde duruyor siluetin! – Olduğun – ah olduğun gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şişede Bulunan Not – Edgar Allan Poe (öykü)

Qui n’a plus qu’un moment a vivre N’a plus rien a dissimuler.[1] —Quinault—Atys Vatanım ve ailem hakkında söyleyecek pek bir şeyim yok. Kötü davranışlar ve uzun yıllar, beni birinden uzaklaştırdı, diğerineyse yabancılaştırdı. Bana miras kalan servet iyi bir eğitim almamı sağladı ve düşünmeye yatkın zihnim sayesinde gençliğimde yaptığım sıkı çalışmaların

OKUMAK İÇİN TIKLA