Kategori: Teknoloji ve toplum

İnsan Yaratıcılığı ve Yapay Zekâ: Sanatın Geleceği Üzerine Bir Derinlemesine İnceleme

Yapay zekânın (YZ) sanat alanındaki yükselişi, insan yaratıcılığının sınırlarını ve değerini sorgulatan bir dönüm noktası yaratmıştır. YZ’nin görsel sanatlar, müzik, edebiyat ve diğer yaratıcı alanlarda ürettiği eserler, estetik ve teknik mükemmeliyet açısından insan yapımı eserlerle yarışır hale gelmiştir. Bu durum, bireylerin kendi yaratıcı kapasitelerine olan güvenlerini sarsabilir ve “yaratıcılık anksiyetesi”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Panoptikonun Dijital Çağdaki Dönüşümü

Gözetimin Kökenleri ve Panoptikon Kavramı Michel Foucault’nun panoptikon kavramı, Jeremy Bentham’ın 18. yüzyıl sonlarında tasarladığı hapishane modelinden türemiştir. Bentham’ın panoptikonu, merkezi bir kule etrafında düzenlenmiş hücrelerden oluşan bir yapıdır; bu tasarım, gardiyanların mahkûmları sürekli gözetleyebilmesini, ancak mahkûmların gözetlendiklerini bilmelerine rağmen gardiyanı görememelerini sağlar. Foucault, bu modeli modern toplumların disiplin mekanizmalarını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ağaç Ruhu’ndan Alexa’nın İradesine: İnsanlığın Yapay Zekaya İnsani Nitelikler Yüklemesi Üzerine Bir İnceleme

İnsanlığın Doğa ile Bağlantısı ve Teknolojiye Yansıması İnsanlık, tarih boyunca doğaya anlam yükleyerek varlığını anlamlandırmaya çalışmıştır. Ağaçlar, mitolojilerde yaşamın, bilgeliğin ve sürekliliğin sembolü olarak yer alırken, antik topluluklar onlara ruhani nitelikler atfetmiştir. Bu eğilim, modern çağda yapay zeka (AI) asistanlarına insani özellikler yüklenmesiyle yeni bir boyut kazanmıştır. İnsanlar, Alexa gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsan-Makine Melezleşmesi ve Biyopolitik Dönüşüm

Haraway’in Cyborg Kavramı ve İnsan-Makine Birliği Donna Haraway’in Cyborg Manifestosu (1985), insan ile makine arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir dünyayı anlamak için çığır açıcı bir çerçeve sunar. Haraway, cyborg’u ne tamamen insan ne de tamamen makine olan, hibrit bir varlık olarak tanımlar; bu, biyolojik ve teknolojik olanın simbiyotik bir birleşimidir. Deus

OKUMAK İÇİN TIKLA

San Junipero’nun Işığında: Dijital Ölümsüzlüğün İyimser Yüzü

“Black Mirror: San Junipero” bölümü, dijital ölümsüzlük kavramını alışılmadık bir şekilde, karamsar bir distopya yerine umut dolu bir vizyon olarak sunar. Bu metin, San Junipero’nun neden bir distopya yerine olumlu bir gelecek tasavvuru sunduğunu, insan bilincinin dijital alana aktarılması, bireysel özgürlük, toplumsal bağlar ve teknolojinin insan doğasıyla kesişimi üzerinden ele

OKUMAK İÇİN TIKLA

İktidarın Görünmez Ağları

Foucault’nun iktidar anlayışı, geleneksel hiyerarşik ve merkezi yapılar yerine, toplumsal ilişkilerin her alanında dağılmış, mikro düzeyde işleyen bir ağ olarak tanımlanır. İktidar, bireylerin davranışlarını şekillendiren, normlar ve disiplin mekanizmaları aracılığıyla işler. Dijital gözetim toplumunda bu ağ, teknolojik altyapılarla yeni bir boyut kazanmıştır. Sosyal medya platformları, algoritmalar ve devlet destekli gözetim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Geçiş Nesneleri ve Dijital Bağlanma: Çocuklukta Yeni Dinamikler

Çocuklukta Güven Nesneleri Donald Winnicott’ın geçiş nesnesi kavramı, çocuk gelişiminde önemli bir dönüm noktasıdır. Geçiş nesnesi, çocuğun anneden bağımsızlaşma sürecinde kullandığı somut bir araçtır; genellikle bir battaniye, peluş oyuncak veya emzik gibi nesnelerdir. Bu nesneler, çocuğun iç ve dış dünya arasındaki sınırları keşfetmesine olanak tanır. Winnicott’a göre, bu nesneler çocuğun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prometheus’un Ateşi: İnsanlığın Yükselişi ve Tanrısal Otoriteye Karşı İsyan

Prometheus’un ateşi çalması, Yunan mitolojisinin en güçlü anlatılarından biri olarak, insanlığın bilgi, teknoloji ve özgürlük arayışını sembolize eder. Bu mit, insanın tanrısal otoriteye karşı duruşunu, bilginin dönüştürücü gücünü ve bu gücün hem yaratıcı hem de yıkıcı sonuçlarını derinlemesine sorgular. Prometheus’un Zeus’un iradesine karşı gelerek ateşi insanlara sunması, bireyin kolektif iyilik

OKUMAK İÇİN TIKLA