?Bize ihanet ettiler. Korkunç bir ihanete uğradık. Daha biz küçükken savaşıyorlardı. Ve büyüdüğümüzde savaşı anlattılar bize. Coşkuyla. Hep hayrandılar. Sonra, biraz daha büyüdüğümüzde bizler
Geceleyin adamlar yürüyordu yolda. Bir türkü mırıldanıyorlardı. Arkalarında bir kızıl leke gecenin koynunda. Çirkin bir lekeydi. Leke bir köydü de. Köy mü, o yanıyordu.
Karlar sarkıyordu dallardan. Makineli tüfek nişancısı şarkı söylüyordu. Bir Rus ormanında hayli ileri bir noktada nöbet bekliyordu. Noel şarkıları söylüyordu, oysa şubatın başı olmuştu
Bir başına kalmış duvardaki pencere kavuğu akşam güneşinin ilk ışıklarında mavi kırmızı esniyordu. Dimdik baca kalıntıları arasında ışıl ışıldı toz bulutları. Yıkıntı çölü pinekliyordu.
Ansızın uyandı kadın. Saat iki buçuktu. Kendisini uyandıran şeyin ne olduğunu düşündü. Öyle ya! Mutfakta biri bir sandalyeye toslamıştı. Kulak kabarttı. Sessizdi her taraf.
Ama Fareler Uyurlar Gece (Das Gesamtwerk, Die traurigen Geranien), adlı kitap, Wolfgang Borchert’in hem sağlığında, hem de ölümünden sonra yayımlanan tüm kısa öykülerini kapsıyor.
Kentin karanlık kenar mahallelerinde paldır küldür yürüyordu adam. Göğe karşı yıkık evler duruyordu. Ay yoktu ve kaldırım bu vakitsiz adımlardan ürkmüş gibiydi. Derken eski