Sunuş / Ahmet Alpay Dikmen
Bu GETA?nın gerçekleştirdiği ilk panel. ?Gelişme, Toplumsal Araştırma ve Uygulama Merkezi?, kısa adıyla ?GETA? 1970?lerde kurulmuş bir merkez. 80?lerden sonra pek çalışamamış. Son 5 yıldır GETA?nın başkanlığını ben yürütmekteyim. Akademisyen arkadaşlarımız bilir; odalarına ulaştırılan ?Tartışma Metinleri?, GETA tarafından çıkartılıyor. Metin Özuğurlu arkadaşımızın büyük emeği ile başladı ve arkasından genç meslektaşlarımız tarafından sürdürülüyor.
Son üç yıl içerisinde de GETA, iki farklı alan araştırmasının içerisinde yer aldı. Bu araştırmalardan bir tanesi Genel-İş sendikasının GETA ile birlikte yürüttüğü ?Taşeronlaşma? araştırmasıydı.
Bildiğiniz gibi Genel-İş sendikası temizlik hizmetlerinde örgütlenmiş bir sendika. Taşeronlaşma, temizlik hizmetlerinde, hepimizin gündelik hayatında gördüğümüz gibi büyük bir yer tutmaya başladı ve sendikal örgütlenmenin önünde engel teşkil ediyor.
Araştırmanın yürütücülüğünü GETA yaptı. Bu araştırmanın sonuçları Emek Araştırmaları Dergisi?nin bir sayısında ve Genel-İş Sendikası?nın yayınladığı broşürlerle duyuruldu.
Çalışmalarımızı yürütürken şöyle bir ilke gözetiyoruz: GETA genellikle emekten yana örgütlerden para almıyor. Bu çalışmaları yürütürken yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrenci arkadaşlarımız bize yardımcı oluyor. Kurumlardan sadece bu arkadaşlarımıza belirli bir süre için belirli bir miktar ?burs? vermesini talep ediyoruz. GETA?nın aynı ilkeler çerçevesinde yürüttüğü başka bir araştırma ise ?Özelleştirmenin Bilânçosu? çalışması
oldu. Bu araştırma da Türk-İş ve KİGEM (Kamu İşletmeciliği Geliştirme Merkezi) için yapıldı. Ama, kimi zaman emekten yana örgütler, araştırmalarda emek sarfeden arkadaşlarımızın cüz?i miktarlardaki burslarını ödemek konusunda cimri davranabiliyorlar.
Özelleştirmenin Bilânçosu araştırması böyle bir nedenden dolayı yarım bırakıldı. Yine bu araştırmayı yürütmek için de bazı yüksek lisans, doktora öğrencisi arkadaşlarımıza KİGEM ve Türkİş?in bir yıl boyunca ayda 250 TL burs vermesini talep etmiştik.
KİGEM ve Türk-İş arasındaki bürokratik bazı problemlerden dolayı arkadaşlarımızın bursu ödenmeyince biz de araştırmayı yarım bırakmak zorunda kaldık.
Bu tip araştırmalarda bugüne kadar tek talebimiz şu oldu:
Öğrenci arkadaşlarımıza burs verilmesi. Bundan sonra da bu tip araştırmaları sürdürmeyi hedefliyoruz. Yine benzer ilkeler çerçevesinde her türlü işbirliğine açığız.
Ayrıca yılda iki kez, her dönem bir tane olmak üzere bu tip paneller de yapmak istiyoruz. Umarım bundan sonra GETA panellerinin gelenekselleştiğini de göreceğiz.
Kriz üzerine bir panel yapmayı arzu etmemizin nedeni, krizin bir miktar eksik tartışıldığına inanmamız. Gerçekten günümüzde kriz çok tartışılıyor ama, sanki her şey bir matematik denklemiymiş gibi algılanıyor. Toplumsal olanın içinin boşaltıldığı bir dönem yaşıyoruz belki de. Şizofrenik bir akıl, hayatın merkezine yerleşiyor. Gözümüze doğrultulmuş neon ışıkları bizleri kör ediyor; körleşiyoruz? Günümüzde aydınlık en büyük karanlık haline
dönüşüyor. Oysa kriz toplumsal bir süreçtir. Her şeyi birer formüle, televizyon ekranının altında akan birtakım rakamlara, borsanın iniş ve çıkışını gösteren birtakım şekillere indirgeyen akıl, bizleri de bir tür körleşmenin içerisine itiyor; yaşadığımız gerçekliği yanlış algılamamızın yollarını hazırlıyor. Son günlerde bunu bütün
canlılığı ile yaşıyoruz. Sosyal olanın, toplumsal olanın içinin boşaltıldığı bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla dünyayı salt rakamlar ve formüller üzerinden algılamayan bir tartışma yapalım istedik.
Paranın sahte gerçekliğinden, ?Piyasa Tanrımızın Aklı?ndan uzaklaşmış, ?Piyasa Tanrının Aklı?na sığınarak yapılan tartışmalardan uzaklaşmış bir tartışma yapalım dedik. Neo-Liberal aklın kavramlarını yeniden sorgulayalım istedik. O yüzden krizi toplumsal boyutlarıyla, insani boyutlarıyla, ideolojik boyutlarıyla ve tabii ki
iktisadi boyutlarıyla -ama iktisadi boyutlarını tartışırken de salt rakamlar üzerinden değil, üretim süreci, emek vesaire üzerinden tartışalım istedik.
Televizyonlarda yeni medya Guru?larının, yeni medya patronlarının tombul elleriyle yazılmış ve bizleri körleştiren, aydınlığı karanlığa hapseden, yeni bir aydınlık yaratarak, gözümüze neon ışıklarını vererek bizi köleleştiren bu dünyadan çıkabilmek için tartışmak istedik. Umarım bu tartışmalar, içinde yaşadığımız toplumsal cinnetin aşılmasına -bir parça da olsa- katkı sağlar.
Çünkü, bizler de bu cinnetin bir parçasıyız. İster icazet vererek, ister sessiz kalarak. Cinnetimizin sarkacını biraz gevşetebilirsek, daha uzak noktalara ulaşmak için bir ivme yakalayabiliriz belki.
O yüzden bu tartışmayı Türk entellektüel hayatında daha eleştirel bir çizgide duran insanlarla yapmak istedik. Bu, Siyasal?ın da misyonudur aynı zamanda. Siyasal?da eğer gerçekten anlamlı bir gelenek ararsanız, iki şeyi bulursunuz: Birincisi eleştirel durmaktır, ikincisi ise Türkiye?nin bilgisini üretmesi ama bunu dünya çapında
üretmesidir. Dünya çapında akademisyenler yetiştirmiş bir okuldur burası ve Siyasal?ın anlamlı tek geleneği de budur bana kalırsa.
Onun dışında bir gelenek aramak abesle iştigaldir! Bu memleketin sadece verilerini değil, bu memleketin teorisini de üreten ve bunu bizim bir tür ?namusumuz? olarak gören bir okuldur burası.
Bu namusu sahiplenmek için böyle bir panel düzenlemek istedik.
Katılımcılara ve siz saygıdeğer dinleyicilere çok teşekkür ediyorum.
Bizleri onurlandırdınız. Umarım ülkemiz için, entelektüel camiamız için hayırlı bir tartışma olur.
Kitabın Künyesi
Kriz ve… / Toplum, İnsan, İdeoloji, Ekonomi
Ahmet Alpay Dikmen, N. İlter Ertuğrul, Korkut Boratav, Metin Çulhaoğlu, Benan Eres, Cem Eroğul, Bilsay Kuruç, H. Ünal Nalbantoğlu, Şemsa Özar, Metin Özuğurlu, Ömür Sezgin, Taner Timur, Oktar Türel, İlhan Uzgel, Erinç Yeldan, Erdoğan Yıldırım
Tan Kitabevi Yayınları
Baskı: Eylül 2009 (1. Basım)
Yayına Hazırlayan: Çağdaş Sümer
Kapak ve İç Tasarım: Erdem Olcay
Sayfa: 170
Fiyat: 12 TL
İçindekiler
Sunuş
1.Kriz ve Toplum
Metin Özuğurlu
İlhan Uzgel
Sorular
2.Kriz ve İnsan
Erdoğan Yıldırım
H. Ünal Nalbantoğlu
Ahmet Alpay Dikmen
Sorular
3.Kriz ve İdeoloji
Taner Timur
Metin Çulhaoğlu
Benan Eres
Sorular
4.Kriz ve Ekonomi
Erinç Yeldan
Bilsay Kuruç
Korkut Boratav
Şemsa Özar
Sorular