Zamana Aykırı Birinin Göz Gezdirmeleri – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Benim Olanaksızlarım. — Seneca: ya da erdemin boğa güreşçisi. — Rousseau: ya da impuris naturalibus’ta51 doğaya geri dönüş — Schiller: ya da Säckingen’in ahlak-trompetçisi. — Dante: ya da mezarlarda edebiyat yapan sırtlan. — Kant: ya da düşünülür karakter olarak boş laf.52 — Victor Hugo: ya da saçmalık denizindeki Pharus.53 — Liszt: ya

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığı “İyileştirenler” – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Filozoflardan ne istediğim biliniyor: kendilerini iyinin ve kötünün ötesine koysunlar, — ahlaksal yargının yanılsamasının üstüne çıksınlar. Bu istem, ilk kez benim formüle ettiğim bir kavrayışa dayanıyor: ahlaksal gerçekler diye bir şey yoktur. Ahlaksal yargının, dinsel yargıyla ortak yanı: olmayan gerçekliklere inanmasıdır. Ahlak belirli fenomenlerin yalnızca bir yorumlanışıdır, daha doğrusu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dört Büyük Yanılgı – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Neden ile sonucu karıştırma yanılgısı. — Sonucu neden ile karıştırmaktan daha tehlikeli bir yanılgı yoktur: aklın asıl rezilliği diyorum ben buna. Yine de bu yanılgı insanlığın en eski ve en yeni alışkanlıklarındandır: bizim aramızda bile kutsanmıştır ve “din”, “ahlak” adını almıştır. Dinin ve ahlakın kurduğu her cümle, bu yanılgıyı

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Hakiki Dünya”nın Sonunda Bir Masal Oluşu – FRIEDRICH NIETZSCHE

Bir Yanılgının Öyküsü 1. Hakiki dünya bilge, dindar, erdemli kişi için ulaşılabilir — kendisi o dünyanın içinde yaşar, kendisi o dünyadır. (Bu fikrin en eski biçimi, görece akıllıca, basit, ikna edici. “Ben, Platon, hakikatin kendisiyim” cümlesinin yeniden yazılmış hali.) 2. Hakiki dünya, şimdi ulaşılamaz, ama bilge, dindar, erdemli kişiye vaat

OKUMAK İÇİN TIKLA

BALTAYI BİLE – KENDİNİ DENGELİ BİR BİÇİMDE YENİLEME İLKELERİ

Bazen küçük şeylerden ne müthiş sonuçlar alındığını gördükçe… İçimden, küçük şeyler olmadığını düşünmek geliyor. BRUCE BARTON D iyelim ki koruda bir ağacı telaşla kesmeye çalışan biriyle karşılaşıyorsunuz. “Ne yapıyorsun?” diye soruyorsunuz. Adam sabırsızca, “Görmüyor musun?” diye yanıtlıyor. “Ağacı baltayla kesmeye çalışıyorum!” “Bitkin görünüyorsun!” diye bağırıyorsunuz. “Bu işi ne zamandan beri yapıyorsun?” Adam,

OKUMAK İÇİN TIKLA

SONUNU DÜŞÜNEREK İŞE BAŞLA – Stephen R. Covey

KİŞİSEL LİDERLİK İLKELERİ Geride yatanlar ve ileride yatanlar,içimizde yatanlarla karşılaştırıldığındaönemsiz kalır. OLIVER WENDELL HOLMES Lütfen bundan sonraki birkaç sayfayı okumak için, kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği, yalnız kalabileceğiniz bir yer bulun. Okuyacaklarınız ve benim sizi yapmaya davet edeceğim şeyler dışında, aklınızdan her şeyi silip atın. Programınız, işiniz, aileniz ya da dostlarınız için kaygılanmayın.

OKUMAK İÇİN TIKLA

ÖNCE ANLAMAYA ÇALIŞ, SONRA ANLAŞILMAYA – Stephen R. Covey

EMPATİK İLETİŞİM İLKELERİ Kalbin, aklın hiç bilmediği kendine özgü nedenleri vardır. PASCAL Diyelim ki gözlerinizden rahatsızsınız. Yardım için bir göz doktoruna gitmeye karar veriyorsunuz. Doktor şikâyetlerinizi kısaca dinliyor, sonra da gözlüğünü çıkararak size veriyor. “Bunu takın,” diyor. “Bu gözlüğü on yıldır kullanıyorum ve bana gerçekten yararlı oldu. Evde bir gözlüğüm

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kavacık Semtinde Eviniz ve İş Yeriniz İçin Tam Kapsamlı Kilit Hizmeti

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı, hem iş merkezleriyle hem de konut alanlarıyla öne çıkan Kavacık, modern yaşamın en hızlı aktığı semtlerden biridir. Bu yoğunluğun içinde, günlük yaşamın en beklenmedik anında karşımıza çıkabilen bir durum vardır: kilit sorunları. Kapıda kalmak, anahtar kırılması ya da kilit arızaları… İşte bu noktada, güven veren ve hızlı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deli Kadın Hikâyeleri’nde Güncel Toplumsal Cinsiyet Dinamikleri: Sistematik Olarak Bastırılan, Sindirilen ve Dışlanan Kadınlar

Kitabın Temel Yapısı ve İçeriği Mine Söğüt’ün 2011 yılında yayımlanan Deli Kadın Hikâyeleri adlı öykü derlemesi, yirmi bir kısa öyküden oluşur ve her öyküde farklı bir kadının yaşadığı baskı mekanizmalarını merkeze alır. Bu öyküler, kadınların aile, toplum ve kurumlar tarafından sistematik olarak kısıtlanmasını, dışlanmasını ve nihayetinde ruhsal çöküşe sürüklenmesini belgeler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Apolloncu ve Dionysosçu Unsurların Estetik Anlayışındaki Rolü ve Modern Estetik Teorilere Katkıları

Apolloncu ve Dionysosçu Kavramların Kökeni ve Anlamı Nietzsche, Apolloncu ve Dionysosçu kavramları Antik Yunan mitolojisinden ödünç alarak, sanatın iki temel dürtüsünü tanımlar. Apolloncu, düzen, biçim, uyum ve rasyonel yapıyı temsil eder. Bu, estetik deneyimde netlik, ölçü ve görsel-estetik bir denge arayışını ifade eder. Dionysosçu ise kaos, coşku, sınırların ötesine geçiş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Camus’nün Absürd Duyarlılık Kavramı ve Modern Dünyadaki Yabancılaşma

Absürd Kavramının Kökeni ve Felsefi Temelleri Absürd duyarlılık, insanın evrendeki yerini sorguladığı bir düşünce biçimi olarak, Camus’nün felsefi eserlerinde merkezi bir yer tutar. Bu kavram, insanın anlam arayışıyla evrenin bu arayışa yanıt vermeyen kayıtsızlığı arasındaki çatışmayı ifade eder. İnsan, doğası gereği varoluşsal bir anlam bulmaya çalışır; ancak evren, bu beklentiye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristoteles’in Eudaimonia Anlayışı ve Antik Yunan Erdem Etiği

Eudaimonia Kavramının Tanımı ve Felsefi Temelleri Eudaimonia, Aristoteles’in etik düşüncesinin merkezinde yer alan bir kavramdır ve “iyi yaşam” ya da “insanın en yüksek iyiliğe ulaşması” olarak tanımlanabilir. Aristoteles’e göre, her varlığın bir “telos”u, yani doğal amacı vardır ve insanın telos’u, akıl yetisinin rehberliğinde erdemli bir yaşam sürmektir. Bu, haz arayışından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf’un Judith Shakespeare Figürü: Kadın Yazarların Tarihsel Dışlanmasının Evrensel Temsili

Judith Shakespeare Figürünün Yaratılışı ve AnlamıVirginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda adlı eserinde ortaya koyduğu Judith Shakespeare, William Shakespeare’in hayali kız kardeşi olarak kurgulanmış bir figürdür. Bu karakter, kadınların edebi üretimde karşılaştıkları yapısal engelleri temsil etmek için tasarlanmıştır. Judith, yetkinlik ve yaratıcılık bakımından erkek kardeşiyle eşdeğer bir potansiyele sahip olsa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Joan Miró’nun Harlequin’in Karnavalı ve Sürrealizmin Çocuksu ile Bilinçaltı Yansımaları

Eserin Görsel Kompozisyonu ve Çocuksu İmgeler Harlequin’in Karnavalı, ilk bakışta kaotik bir kompozisyon gibi görünse de, Miró’nun bilinçli bir şekilde düzenlenmiş unsurlarıyla dikkat çeker. Tuval, çeşitli figürler, organik formlar ve soyut şekillerle doludur. Bu figürler, genellikle yuvarlak hatlara sahip, neşeli ve oyunbaz bir estetik taşır. Çocuksu unsurlar, özellikle bu figürlerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karen Horney ve Alfred Adler’in Psikolojik Kavramları Üzerine Bir Değerlendirme

Temel Kaygı Kavramının Kökeni ve Anlamı Karen Horney’in temel kaygı kavramı, bireyin erken çocukluk döneminde çevresiyle olan etkileşimlerinden kaynaklanan derin bir güvensizlik hissini ifade eder. Bu kavram, bireyin kendisini çevresinde savunmasız, yalnız ve çaresiz hissetmesiyle ilişkilidir. Horney’e göre, bu kaygı, çocuğun ebeveynleri veya bakım verenleriyle olan ilişkilerinde tutarsızlık, ihmal veya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud ve Jung’un Rüya Yaklaşımları: Bilinçdışının Keşfi ve Yorum Farklılıkları

Freud’un Rüya Analizinin Temel İlkeleri Freud, rüyaları bilinçdışının içeriğini açığa vuran bir mekanizma olarak tanımlar. Ona göre rüyalar, bastırılmış arzuların, çatışmaların ve bilinçdışı süreçlerin dışa vurumu olarak işlev görür. Rüya analizi, bu gizli içeriği anlamak için sistematik bir yöntem sunar. Freud, rüyaların iki temel bileşenden oluştuğunu öne sürer: açık içerik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeni Drapetomani: “Normalleşme” Baskısı ve Farklılığın Akıl Hastalığı İlanı

Sağlamcı Toplumun En Sinsi Tuzağı: Özgürlüğe Kaçış Arzusu Neden “Uyumsuzluk” Sayılır? Yazar: Âkil Bîçare (Tarihin Tekerrürü: Zincir Kırılmayınca, İsim Değiştirip Geri Gelir.) Aziz İnsanlar, Ey Farklı Bedende Zincire Vurulanlar! Tarihin en utanç verici sayfalarından biri olan Drapetomani (kölenin kaçma arzusunun akıl hastalığı sayılması) meselesi, bize şunu öğretir: Bir sistem, kendi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antakya’nın Sığınağı ve “Tembel” Direnişin Felsefesi

Üç Yıllık Hapis: Depremzede Gencin “Yapmamak” Hakkı ve Normatif Baskının Şiddeti Yazar: Âkil Bîçare (Hayatın Kanununa Karşı Duran Bedenin İsyanı) Aziz İnsanlar, Ey “Yapmak” Zorunluluğundan Yılanlar! Hatay’da, o büyük felaketin ardından, üç koca yıl evden çıkmayı reddeden gencin haberi düştü önümüze. Zorla çıkarılmış, tepkisi ise şu olmuş: “Biraz direnç gösterdim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Whistler’ın Annenin Portresi’nde Ton ve Kompozisyonun Duygusal Dinginlik Üzerindeki Etkisi

James McNeill Whistler’ın 1871 tarihli Annenin Portresi (tam adıyla Arrangement in Grey and Black No. 1), sanat dünyasında hem biçim hem de duygu açısından derin bir etki yaratmış bir eserdir. Resim, Whistler’ın annesi Anna McNeill Whistler’ı sade bir oturma pozunda tasvir eder ve ton ile kompozisyonun ustaca kullanımıyla izleyicide sakinlik,

OKUMAK İÇİN TIKLA