Perge Dündar tanıttı: Ömer ve arkadaşlarının maceralı yolculuğu

Bazı kitaplara çok kanımız kaynar ve keşke daha uzun olsa da devam etsem dediğiniz olur ya, kanımca “Akata’ya Yolculuk” da çocuklar için öyle bir kitap. Kitap kısa olduğu için çabucak bitse de bir tesellisi var, devamının geleceğini kitabın sonunda müjdeliyor. Umarım devamı gelir.

Hakkında yazdıklarımı okuyacağınız kitap bir yolculuk kitabı, hem de maceralı bir yolculuk kitabı. “Yüzüklerin Efendisi”ni ya da “Harry Potter”ı okumadıysanız bile mutlaka duymuşsunuzdur. Kötülüğün yükselmeye başlamasıyla duruma müdahale etmesi gereken, dünyalarının kurtarılması için kendilerine misyon yüklenen ekipler vardır bu kitaplarda. İşte “Akata’ya Yolculuk” kitabı da böyle bir görevle yolculuğa çıkan bir ekibi anlatıyor.

Kahramanlarımız Ömer, Yiğit, Ekin, Sahra, Nehir ve Sirmu isimli çocuklar. Sirmu, Nipura isimli başka bir evrende yaşarken dünyalarındaki kötülüğün yükselmeye başlamasıyla bizim evrenimize, dünyamıza gelip bir kurtarıcı bulmakla görevlendiriliyor. O da Ömer’i buluyor.

Ömer kendisine verilen kurtarıcılık görevinden ilk başta irkilse de, kendine güvenini toparlayıp, yakın arkadaşlarından bir ekip kuruyor ve beraber Nipura’ya gidiyorlar.

“…İşte elindeki anahtarı buraya sokacaksın, sonra onu çıkarıp elini aynı yere sokacaksın ve bir kapı açılacak. Bizim dünyamızda ağaçlar en önemli kapılardır. Yaşama, ölüme, sevgiye açılırlar…”

Nipura’da ağaçlar önemli. Hele Ulu Ağaç isimli bir ağaç var ki, Nipura halkının yaşam ağacı gibi olmuş. Herkes ona derdini anlatıyor, onun bilgeliği ile yollarını buluyor ve aradıkları yanıtları bulacak cesareti, gücü ve güveni içlerinde Ulu Ağaç sayesinde hissediyor.

‘…ÇOCUK OLMAZSA GELECEK DE OLMAZ UMUT DA…’

Nipura’daki bir diğer önemli şey ise çocuklar. Çocuk olmazsa geleceğin de olmayacağının (bizim bir türlü farkına varamadığımız, daha doğrusu gerçekten umursamadığımız şey) farkına varan Nipura halkı, kötülüğün tekrar filizlenmeye başlaması ve savaşların patlak vermesiyle en değerli varlıkları olan çocukların asıl büyük acıyı çekeceğinin ayırdına varıyorlar. Bunun sonucunda ise dünyalarının tamamen yok olacağı endişesiyle duruma müdahale etmeye karar veriyorlar.

Ömer ve ekibinin yaşadığı maceraları, Nipura halkının geleceğini merak ediyorsanız kitabı okumanız gerekiyor. Çocuklar kadar büyüklerin de ders alacağı demesek de (ders alma lafını sevemedim bir türlü) düşüncelere sevk olacağı bir kitap “Akata’ya Yolculuk”.

Fatma Burçak kitabını yazarken oğlu Ömer’den esinlenmiş ve kendi deyişiyle Akata’ya beraber yolculuk yapmışlar, pek de iyi yapmışlar. Doğa, özellikle ağaç sevgisini, değerini ve çocukların en önemli varlıklarımız olduğunu aşılamak için gerçekten de güzel bir yol seçmiş Fatma Burçak.

Bazı kitaplara çok kanımız kaynar ve keşke daha uzun olsa da okumaya devam etsem dediğiniz olur ya, aslında bu kitap da çocuklar için öyle bir kitap. Kitap kısa olduğu için çabucak bitse de bir tesellisi var ki, devamının geleceğini kitabın sonunda müjdeliyor. Umarım devamı gelir. Yapabileceğim tek negatif eleştiri yazı puntosunun çocuklar göre ufak olması. Puntolar biraz daha büyük olursa çocuklar için çok daha uygun olacaktır diye düşünüyorum.

Pedagog Perge Dündar
http://ilerihaber.org/ 24-01-2015

KÜNYE: Akata’ya Yolculuk (Nipura’nın Gizemi 1), Fatma BURÇAK, Resimleyen: Dilem Serbest, Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık, Ekim 2014, 76 sayfa, 6-10 yaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir