Etiket: doğa

Arılar: İnsanlığın Doğayla Dansında Kadim Bir Sembol

Arıların Mitolojik ve Ritüel Yansımaları Arılar, insanlık tarihinde yalnızca bal üreticisi olarak değil, aynı zamanda derin anlamlarla yüklü bir sembol olarak yer edinmiştir. Farklı kültürlerde arılar, bereket, topluluk, düzen ve ilahi bağlantının temsilcisi olmuştur. Örneğin, Maya uygarlığında arılar tanrısal bir statüye sahipti çünkü bal, yalnızca besin değil, aynı zamanda ritüellerde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedi Ucuz Şey Üzerinden Dünya Tarihi

Yarım binyıllık sömürgeci kapitalizmin anatomisi sayılabilecek bu çalışma, apaçık ortada durduğundan olsa gerek, çoğunlukla önemsemediğimiz doğa, para, emek, bakım, gıda, enerji ve yaşamın ucuzlatılmasıyla kapitalizmin insanlarla yaşam ağı arasındaki ilişkileri nasıl kontrol ettiğinin izini sürüyor. İlk kapitalist ürün şekerin üretiminden kapitalist sınırların genişlemesine uzanan süreçte doğa-toplum, kadın-erkek ikiliğinin, sömürgeciliğin, ırkçılığın,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Marx Doğa ve Yıkımın Ekolojisi

“İnsanlar açtır çünkü zenginler en fazlasını alır. Hayatı sadece bir araç olarak görmeyenler hayatın değerini anlayabilir” Dao De Jing (Laozi) Kararların belirli bazı kişiler tarafından, ne kadar sermaye biriktirileceği, aç gözlülük ve tüketimcilik temelinde alındığı bir iktisadi sistem içinde, tam anlamı ile uyumlu bir uygarlığa ulaşmanın hiçbir yolu olmadığı kesindir. Böylesi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğanın Yorumlanmasına ve İnsanın Krallığına Dair Vecizeler* – Francis Bacon

Sör Francis Bacon (daha sonra Verulam Baronu ve St. Albans viskontu), 1561’de, Londra’da doğar. Cambridge’de hukuk ve bilimsel konularında eğitim alan Bacon, Kraliçe I. Elizabeth ve halefi Kral I. James dönemlerinde, avukat olarak parladı. 1603’te tahta çıktıktan sonra Bacon’u şövalye ilan eden I. James, 1618’de asalet tevdi ederek, Lortlar Kamarası’na

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğaya ve Tanrı?ya İhanet – Mehmet Taşar

Köy evinin çardağında oturuyorduk. Sırtını hasır yastığa dayamış, şapkasını da dizine asmış Nazım Amca?yla doğanın yeniden uyanışına tanıklık ediyorduk. Önümüzde uzanan renk ve koku cümbüşündeki bahçeyi izliyor, taze yapraklar arasında cıvıldaşan kuşların sesini dinliyorduk. Ağaçlar çıplak bedenlerine yapraklarını, çiçeklerini giyinmişti, Bahçenin bitiminde görmediğimiz, ama çağıltısını duyduğumuz Gövpınar?ın serinliğini buradan bile

OKUMAK İÇİN TIKLA