Etiket: İnsan Hakları

Jericho ve Gazze: Duvarların Ötesindeki Bağlar

Kadim Duvarların Anlamı Jericho, insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olarak, yaklaşık 10.000 yıl önce inşa edilen duvarlarıyla bilinir. Bu duvarlar, Neolitik dönemde bir topluluğu dış tehditlerden koruma amacı taşırken, aynı zamanda toplumsal düzeni sağlama ve kolektif kimliği güçlendirme işlevi görmüştür. Arkeolojik bulgular, Jericho’nun duvarlarının yalnızca fiziksel bir bariyer değil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Agamben’in Çıplak Hayat Kavramı Mülteci Kamplarını Nasıl Açıklayabilir?

İnsanlığın Sınırlarında Bir Varoluş Giorgio Agamben’in “çıplak hayat” kavramı, modern biyopolitikanın insan yaşamını nasıl şekillendirdiğini anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Çıplak hayat, bireyin yalnızca biyolojik varoluşuna indirgendiği, politik ve hukuki haklardan yoksun bırakıldığı bir durumu ifade eder. Mülteci kampları, bu kavramın somut bir tezahürü olarak değerlendirilebilir; çünkü burada bireyler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otistik Bireylerin Cinsel Eğitimi ve Foucault’nun Cinsellik Anlayışı Üzerine Bir İnceleme

Toplumsal Normların Gölgesinde Yoksunluk Otistik bireylerin cinsel eğitimi, genellikle toplumsal normların katı sınırları ve önyargılar nedeniyle ihmal edilir. Toplum, cinselliği yalnızca belirli normlara uyan bireylerin hakkı olarak görme eğilimindedir; bu normlar genellikle nörotipik bireylerin davranış kalıplarına dayanır. Otistik bireyler, sosyal iletişim zorlukları ve davranışsal farklılıklar nedeniyle bu normların dışında algılanır

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öjeni: Sağlıklı Toplum Arayışından Irkçı İdeolojilere Uzanan Yol

Öjeninin Kökenleri ve Antik Düşüncedeki İzleri Öjeni, insan popülasyonunun genetik yapısını iyileştirme çabası olarak tanımlanır ve kökenleri antik çağlara uzanır. Platon’un Devlet adlı eserinde, ideal toplum düzenini oluşturmak için bireylerin seçici çiftleşmesi gerektiği fikri, öjeninin erken bir biçimi olarak görülebilir. Platon, üstün niteliklere sahip bireylerin bir araya getirilmesiyle daha güçlü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitliliğin Küresel İnsan Hakları Mücadelesine Dönüşüm Potansiyeli

Nöroçeşitlilik hareketi, bireylerin nörolojik farklılıklarını bir hastalık ya da bozukluk olarak görmek yerine, insan çeşitliliğinin doğal bir parçası olarak kabul etmeyi savunan bir yaklaşımdır. Bu hareket, otizm, ADHD, disleksi gibi nörolojik durumları kapsar ve bu bireylerin toplumsal kabulünü, haklarını ve eşitliğini savunur. Acaba bu hareket, gelecekte küresel bir insan hakları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tanrı-Kraldan Yapay Zekâya: Otoritenin Evrimi

Mezopotamya’daki tanrı-kral kavramı, otoritenin ilahi bir meşruiyetle birleştiği tarihsel bir olgudur. Bu kavram, yapay zekâ destekli otoriter yönetimlerin distopik bir öngörüsü olarak değerlendirilebilir mi? Bu soruya yanıt ararken, otorite, teknoloji, insan-toplum ilişkileri ve güç dinamiklerini çok katmanlı bir şekilde ele almak gerekir. İnsan ve İktidarın Kutsal Birliği Mezopotamya uygarlıklarında tanrı-kral,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye – Özgür Heval Çınar

Tarih boyunca ordular, itaatkâr askerlere ihtiyaç duymuşlardır. Ancak her dönemde çeşitli sebeplerle savaşlara katılmayı ya da askerlik yapmayı reddedenler olmuştur. Bunun en doğrudan ve en açık ifade biçimi de vicdani red olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ise günümüzde vicdan, düşünce ve din özgürlüğü hakkının meşru bir ifadesi olarak tanınmaktadır. Dr. Özgür

OKUMAK İÇİN TIKLA