Etiket: #kapitalizm

Marx’ın Sınıf Çatışması ve Prekarya: 21. Yüzyılın Çelişkileri

Sınıf Mücadelesinin Yeniden Tanımlanışı Karl Marx’ın sınıf çatışması teorisi, tarihsel materyalizmin temel taşı olarak, toplumsal değişimin motorunu üretim ilişkilerindeki antagonizmalarda bulur. Burjuvazi ve proletarya arasındaki çelişki, 19. yüzyıl sanayi toplumunun net sınıfsal ayrımlarına dayanıyordu. Ancak 21. yüzyılda, neoliberal küreselleşme ve teknolojik dönüşümler, emek piyasasını parçalayarak “prekarya” kavramını ortaya çıkardı. Prekarya,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Duygusal Kapitalizmin Romantik İlişkilerdeki Yansımaları

Eva Illouz’un “duygusal kapitalizm” kavramı, modern toplumda duyguların ve romantik ilişkilerin ekonomik mantıkla nasıl iç içe geçtiğini derinlemesine inceler. Bu kavram, aşkın ve yakın ilişkilerin, kapitalist piyasaların işleyişiyle şekillendiği bir çerçeveyi ortaya koyar. Illouz, duyguların bireysel bir deneyim olmaktan çıkarak, pazar mekanizmaları aracılığıyla standartlaştığını ve metalaştığını savunur. Bu metin, Illouz’un

OKUMAK İÇİN TIKLA

Distopik Masalların Kapitalizm Eleştirisi ve Terapötik Potansiyeli

Anlatının Toplumsal Eleştiriye Açılan Kapısı Hans Christian Andersen’in “Kibritçi Kız” masalı, 19. yüzyılın sanayi devrimi sonrası toplumsal eşitsizliklerini yansıtan bir anlatıdır. Yoksulluğun, yalnızlığın ve toplumsal dışlanmanın keskin bir portresini çizen bu hikâye, kapitalist sistemin birey üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne serer. Kibritçi kızın soğuk bir sokakta kibrit satarak hayatta kalmaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalizmin Hayvan Emeğini Görünmez Kılma Süreci

Emek ve Değerin Yeniden Tanımlanışı Kapitalizm, insan emeğini ekonomik bir meta olarak merkezine alırken, hayvan emeğini sistematik bir şekilde görünmez kılmıştır. Hayvanlar, tarım devriminden bu yana insan topluluklarının üretim süreçlerinde kritik roller üstlenmiştir; öküzler tarlaları sürmüş, atlar yük taşımış, köpekler sürüleri korumuş, tavuklar yumurtlamıştır. Ancak kapitalist üretim ilişkileri, bu emeği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zamanın Efendileri: Husserl’in Bilinç Analizi ile Crary’nin 24/7 Kapitalizm Eleştirisinin Kesişimi

Husserl’in zaman bilinci analizi ile Jonathan Crary’nin 24/7 kapitalizm eleştirisi, modern insanın zaman algısını ve teknolojiyle ilişkisini anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Husserl, bilincin zamanı nasıl yapılandırdığını fenomenolojik bir yaklaşımla incelerken, Crary, kapitalizmin zamanı sürekli bir tüketim döngüsüne hapsedişini eleştirir. TikTok’un algoritmik zaman yönetimi, bu iki düşünceyi kesiştiren bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otistik Yeteneklerin Post-Kapitalist Bir Dünyada Yeniden Tanımlanması

Post-kapitalist bir düzen, üretkenlik ve verimlilik odaklı mevcut ekonomik sistemlerin ötesine geçerek, insan değerini yeniden tanımlamayı önerir. Otistik bireylerin “verimlilik dışı” görülen yetenekleri, bu yeni düzende nasıl bir yer bulabilir? Bu metin, otistik bireylerin benzersiz bilişsel, duyusal ve yaratıcı kapasitelerinin, post-kapitalist bir toplumda nasıl değerlendirilebileceğini, farklı lensler üzerinden derinlemesine inceler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karıncalarda Kölelik ve İnsan Toplumlarıyla Bağlantıları

Doğanın İşbirliği ve Sömürüsü Karıncaların dünyası, ilk bakışta kusursuz bir uyum ve dayanışma sergiler. Koloniler, her bireyin belirli bir rolü üstlendiği, hiyerarşik bir düzenle işler. Ancak bu düzenin içinde, bazı karınca türlerinde görülen kölelik, doğanın hem işbirliğini hem de sömürüsünü gözler önüne serer. Köleci karıncalar, genellikle Formica veya Polyergus gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA