ne zaman seslensem senden kendime, sabah oluyor
yeğnice kınından çekiliyor bir hançer
karartıyorlar aşkımızın delillerini meczuplar
suçlu bulunuyorum sevme fiillinden
***********************************************
ne zaman kalbinin penceresinden baksam yaşama
yolum bir masala çıkıyor sisler içinde
eşkıyalar düşlerimi kanatıyorlar kılıçlarıyla
bir yanım köroğlu kesiliyor, deli dumrul bir yanım
**************************************************
ne zaman gözlerin gözlerimden gitse gurbette
yağmurlar özlemlerimizi yıkıyor gökkuşağıyla
öpüşün bahar gibi çoğalıyor tenimde
göğün şiwan?ları türküleriyle nakışlıyorlar seheri
*************************************************
ne zaman ellerin bir destanla buluşsa çiçekler ülkesinde
düğün kuruyorlar ağaçlar zemheride
selamlıyorum onları köylü şapkamla
çobanların gözyaşlarını siliyorum sevdanın mendiliyle
*********************************************************
ne zaman bir ülkede şair olsam, etrafımda karanlığın telden dikenleri
dalından koparılmış çığlık oluyorum filistin askısında
dirim ölümle sevişirken, ellerini ovuşturuyor şeytanlar
menüm, sofralarına sunuluyor kanlı kurtların
***********************************************************
ne zaman bir şehrin adını ansam, kılıçlar bileniyor boynumda
ya bir şehzade oluyorum iple boğulan, dar vakitte
ya hicivleri eceli olan, boğaz sularına atılan nef? î ? yim
bir sona koşuyorum; atların sağrısı ter, yenlerim kan içinde
**********************************************************
ne zaman çocukların sevincine karışsam, memeleri oluyorum kibele?nin
aşkın dem halinden geçerek, kiraz topluyorum dudaklarından kadınların
benim oluyor dünyanın bütün çocukları, evren dolaşırken kanımda
sizi sevdim diye vuruyorlar, bulunmuyor faillerim nedense
***********************************************************
ne zaman kuzuları düşünsem, çakallar üşüşüyor salyalarıyla tenime
gemi oluyorum adsız denizlerde, bayrağı kuru kafa, tek gözü uçmuş
kim öldürdü diyorum bu kuzuları, yaşamak aşk tadındayken
meteorlar yağarken, dünyanın kan sıvalı çirkin yüzüne lenin?ya da
***************************************************************
ne zaman kitapların esrarına kapılsam, kapalı odalar buluyorum karşımda
inandırmıyor beni uzay çağının sanal masalları, tuh diyorum böyle çağa
hangi kapıyı açsam, karşıma canalıcı çıkıyor elinde tırpanıyla
kan tutmuş gözlerle ağlıyorum, dudaklarının mührü açılmamış ergen ölenlere
*******************************************************************
ne zaman rüzgârın kavalından türkülerini dinlesem dağların
sonu hüzünle biten bir yaprak oluyorum aşk ağacında
yorgun seviler taşıyorum yeğnimde yıldızlara
ay bulutların şarabını içerken gecenin tılsımlı dudağından
**************************************************
ne zaman sevgilim hülya olsa, şiir yazıyorum mavi gözleriyle
kleopatra edasıyla dolaşıyor yüreğimin göllerinde kuğular
leyla bir seraptı çöllerde nafile aradığım, mecnun kahramanı o rüyanın
sevmek kavuşmak değildi bu masalda, aşk kavuşmamaktı
*******************************************************
ne zaman uçurtma olsam kanatları kuşlardan, ipi düşlerinden çocukların
kendileri değil, gölgeleri duvarlarda kalan bir hiroşimalı oluyorum insanlığın yüzünde
korksa da hitler?in fırınından, odunu olmaktan kurtulamayan bir yahudi?yim
dalgalanırken yüzümde öfkenin bayrakları, inancım örtüşmese de musa?yla
*******************************************************************
ne zaman güvercinden bir kürt olsam, sabaha yetişmiyor soluğum
ya bir keklik takımı gibi öldürülüyorum halepçe?de, koynunda kahpeliğin
ya roboski?de ölüm kuşları kül ediyor, dost görünen bir şeytanın emriyle
barışın iffetini kirletiyorlar, salyaları sakallarına karışmış islamın münkirleri
*****************************************************************
ne zaman firar etsem kendimden, anneler ağıt yakıyor güllerin anısına
martılar, törenle ölümü kaldırıyorlar köpükten bir bulutla
ertelenmiş bir devrim oluyorum, kanlı sayfalarında tarihin
ipi ışıktan, adı deniz olan çocuklar doğarken darağacında