Otistik İnsanlar Siyasette Kendi Sesleriyle Yer Alıyor

🎙️ Artık Başkaları Adına Konuşulmuyor – Otistikler Kendi Adına Konuşuyor

Uzun yıllar boyunca otistik bireyler hakkında konuşanlar genellikle ebeveynlerbakıcılar ya da uzmanlar oldu. Otistik bireyler, politikada ya da kamusal karar alma süreçlerinde nadiren yer aldı.

Ancak artık bu değişiyor.

Jessica Benham, Pennsylvania Eyalet Meclisi’ne seçilerek ABD’de seçilmiş ilk açık otistik kadınlardan biri oldu. Onun seçilmesi, otistik bireylerin sadece “temsil edilen” değil, kendi kaderini belirleyen bireyler olarak yükselişini simgeliyor.


📜 Kimdir Jessica Benham?

  • 1990’da, Engelli Amerikalılar Yasası (ADA) ve Engelli Bireyler Eğitim Yasası (IDEA) çıktıktan hemen sonra doğdu.
  • Pittsburgh Üniversitesi’nde doktora yapıyor.
  • Otistik savunuculuk merkezi kurdu.
  • Evli ve bağımsız bir yaşam sürdürüyor.

Tüm bu özellikleriyle, otizm hakkında hâlâ yaygın olan “yardıma muhtaç, bağımlı” algılara meydan okuyor.


🧩 Otizm, Politik Bir Kimlik Olabilir mi?

Evet. Benham kampanyasını sadece politik fikirler üzerine değil, kendi otistik kimliğine de dayandırdı. Bu da önemli bir kırılma noktasıydı çünkü birçok otistik politikacı ya tanısını gizli tutuyor ya da sonradan açıklıyor. Benham ise en baştan “Ben otistiğim” diyerek başladı.


🎯 Neden Önemli?

  • Politika artık otistik bireylerin deneyimlerinden besleniyor.
  • Otistik insanların en iyi neye ihtiyaç duyduğunu yine onlar söylüyor.

Otistik bireyler için barınma, eğitim, sağlık hizmetlerine erişim gibi konular artık onların içinden gelen seslerle savunuluyor.


🌈 Otizm ve LGBTQ+ Kesişimi

Benham sadece otistik değil, aynı zamanda açık bir şekilde biseksüel.
Bu da onu Pennsylvania meclisine seçilen ilk açık biseksüel otistik kadın yapıyor.

Araştırmalara göre otistik bireylerin yaklaşık %70’i LGBTQ+ kimlikleriyle özdeşleşiyor. Ancak bu kişiler hem otistik hem queer oldukları için, sıklıkla “gerçekten LGBTQ+ musun?” gibi dışlayıcı sorularla karşılaşıyorlar.

Bu nedenle Benham’ın zaferi, sadece bir koltuk kazanımı değil; çeşitliliğin ve kapsayıcılığın politikaya adım atması anlamına geliyor.


🛠️ Savunuculuktan Yönetmeye

Benham’ın hedefi sadece bir temsilci olmak değil. Şunlar için çalışmak istiyor:

  • Engelli bireylerin evde bakım alabilmesi için Medicaid destekleri
  • Eğitim sisteminde daha adil finansman
  • İnsan hizmetleri komisyonlarında yer almak

Ve en önemlisi: “Gelişimsel engelli birinin bu alanda yer alması normal olmalı” diyor.


🚪 Yeni Bir Yol Açıyor

Benham, siyaset sahnesinde yalnız değil:

  • Yuh-Line Niou (New York)
  • Briscoe Cain (Teksas)

gibi isimler de otistik kimliklerini kamuya açıkladılar.

Ancak Benham fark yaratıyor çünkü onun için mesele yalnızca tanınmak değil, yol açmak.

“Ben beyaz, cis, otistik bir kadınım. Bu bana bazı ayrıcalıklar getiriyor. Ama benden sonra gelen, daha görünmez bırakılmış otistik bireyler için bu yolu açmak istiyorum.”


🔚 Sonuç: Otizm Siyasetle Buluşuyor

Artık otistik bireyler sadece hakkında konuşulan kişiler değil; kararları verenyasaları etkileyen ve politik vizyon çizen bireyler.

Otizm, artık sadece tıbbi bir tanı değil, aynı zamanda siyasi bir varoluş biçimi.

Jessica Benham gibi politikacılar sayesinde, “otistik olmak” bir engellenmişlik hali değil, eylem ve temsil gücü haline geliyor.

Kaynak : https://www.thetransmitter.org/spectrum/autistic-people-are-coming-into-their-own-as-political-players/?fspec=1