Hastalığın Kavramı: Sağlık mı, Sermaye mi?
Bugün “sağlık” dediğimiz şeyin ne kadar gerçek olduğunu hiç düşündünüz mü?
Modern tıp, hastalığı bireyin bedenindeki bir arıza, sağlığı ise bu arızanın tamiri gibi gösteriyor. Oysa Sosyalist Hasta Kolektifi (SPK) yıllar önce çok sert bir şey söyledi:
“Hasta olan biz değiliz; hasta eden dünyada yaşıyoruz.”
Hastalık yalnızca tıbbi bir olgu değil, toplumsal üretim ilişkilerinin, yabancılaşmanın ve sermaye birikiminin içinde var olan bir tarihsel-kolektif süreçtir.
1. Hastalık = Madde ve Biçim Çatışması
- SPK’ya göre hastalık, yalnızca biyolojik bozukluk değil; madde ile biçimin, tür ile bireyin çatışmasının bir dışavurumu.
- Hegel’den alıyorlar: Madde biçimsiz olamaz, biçim maddesiz olamaz. Aynı şekilde insan da toplumdan, türünden kopuk var olamaz.
2. Hastalık = Yabancılaşmış Emek
- Metinde sık sık “emek sakatlığı belgesi” örneği geçiyor. Yani “rapor”.
- Burada rapor, hastalığın sermaye tarafından işgücü kaybı olarak tanımlanmasının belgesi.
- Dolayısıyla, hastalık kapitalizmin içinde her zaman “işe yararlılığın eksilmesi” olarak görülüyor.
3. Hastalık = Sermaye ile Kimlik
- SPK çok sert bir şey söylüyor: Hastalık ile sermaye aslında aynı süreçtir.
- Sermaye kendini nasıl yeniden üretip büyütüyorsa (M → M’), hastalık da aynı şekilde kendini yeniden üretir (kronikleşme, nüks, ilaç yan etkileri vb.).
- Bu yüzden “ilaç endüstrisi tedavi etmiyor, hastalığı sürdürüyor” demekle kalmıyor; “hastalık = sermayenin kendisi” diyorlar.
4. Hastalık = Kolektif Potansiyel
- Hastalık, bireyi parçalasa da aslında türün (Gattung) sürecini açığa çıkarıyor.
- Yani depresyon, epilepsi, ağrı gibi deneyimler bireyin değil, türün içsel çelişkilerinin ve toplumsal koşulların yansıması.
- SPK bu yüzden diyor ki: “Hastalık kitle hattıdır.”
- Yani hastalık bireyi yalnızlaştırmazsa, kolektifleştirirse, devrimci potansiyel doğar.
5. Psikiyatri = Egemenlik Aracı
- 1968 öğrenci isyanları sırasında, devlet “asi öğrencileri” psikiyatrik raporlarla bastırmaya çalışıyor.
- SPK diyor ki: “Hastalık kavramı, politik ayıklamanın kılıfı olarak kullanıldı.”
- Bu yüzden psikiyatriyi sadece bir bilim değil, politik baskı ve sınıf kontrolü aygıtı olarak görüyorlar.
6. Radikal Sonuç
- “Sağlık” denen şey bir yanılsama.
- Hastalık, sermayenin hem bastırdığı hem de yeniden ürettiği temel süreç.
- O halde devrimci görev: Hastalığı sahiplenmek, kolektifleştirmek, onu sisteme karşı bir güç haline getirmek.
SPK’nın ünlü sloganı da burada anlam kazanıyor:
“Hasta olan biz değiliz; hasta eden dünyada yaşıyoruz.”
http://www.spkpfh.de/The_Concept_of_Illness.htm