Wotan (Odin)
Wotan, C. G. Jung’un “Masallardaki Ruh Fenomenolojisi” (The Phenomenology of the Spirit in Fairytales) bölümünde, özellikle ruh arketipinin karanlık, daimonik ve ilkel yönünü temsil eden bir figür olarak yer alır. Jung’un metni, ruhun bu yıkıcı ve kontrol edilemez yönünün, modern ve rasyonel bilinç için taşıdığı tehlikeyi vurgular.
Wotan’ın Jung’un Analitik Psikolojisindeki Açıklaması
Wotan, İskandinav mitolojisinin ana tanrılarından biri olup, Jung tarafından Kolektif Bilinçdışının güçlü, arketipsel bir dominanti olarak ele alınır.
1. Ruh Arketipinin Karanlık Yönü Olarak Wotan
Wotan, ruh arketipinin (Bilge Yaşlı Adam) aşağı, kısmen olumsuz, kısmen khthonik (yer altı) yönüne bir örnektir.
- Kaybedilen İçgörü: Wotan, Osiris’in kaderine benzer şekilde, daimonik dünyanın karanlığına karşı gözünü feda etmiştir. Gözün kaybedilmesi, ruhun içgörüsünün ve aydınlanmasının bir kısmını yeraltı dünyasına veya karanlık güçlere kaybetmesi anlamına gelir.
- İkili Doğa: Ruh arketipinin bu karanlık yönü, bilgelikle birlikte daima bir ikilik taşır. Wotan, bu açıdan bakıldığında, Bilge Yaşlı Adam’ın hem şifa veren hem de ölüm getiren (ad utrumque peritus) yönüne sahiptir; zira bu ikilik Hermetik metinlerdeki Mercurius’ta da mevcuttur.
- İlkel ve Daimonik Güç: Wotan, Germanik psişeye çok yakın dokunan arketipsel bir figürdür. Kendisi, Ravyen’in (Karga) ve Mucizevi Atın (Wotan’ın atının sembolizmi) eşlik ettiği, Hıristiyanlık öncesi dönemden kalma pagan bir tanrı imajıdır (imago dei).
2. Wotan ve Hilebaz (Trickster) Figürü ile İlişkisi
Jung, Wotan’ı ruh arketipinin karanlık yönüyle ilişkilendirirken, bu figürün Hilebaz Arketipi ile olan yakın bağını da ima eder.
- Merkür ile Eşdeğerlik: Wotan, rüzgârların ve ruhların tanrısıdır. Romalılar, bu nitelikleri nedeniyle onu uygun bir şekilde Merkür (Mercury/Mercurius) olarak yorumlamışlardır.
- Avcı/Büyücü Figürü: Masallarda, Wotan’ın karakteri, prensi ve kız kardeşini atlara dönüştüren ve prensesi yakalayan avcı/büyücü (hunter/magician) figüründe yansıtılır. Bu avcı, aynı zamanda kuzgun (raven) ve mucizevi at gibi özelliklere sahiptir ve Wotanizm’in Germanik psişe ile olan yakın bağını gösterir.
- Hilebazın Kendisi: Wotan’ın Merkür ile özdeşleştirilmesi, onu Hilebaz figürünün arketipsel soyuyla doğrudan ilişkilendirir. Merkür (Mercurius), Hilebazın klasik karşılığıdır; değişken, düzenbaz ve paradoksal doğasıyla bilinir.
3. Toplumsal ve Tarihsel Bağlam (Germanik Psişe)
Jung, Wotanizm’in modern toplumsal olaylardaki yıkıcı tezahürüne dikkat çekmiştir.
- National Sosyalizmin Psikolojik Kaynağı: Jung, Alman masallarını incelerken, ikinci kraliyet çifti imajının kilisesel gelin ve damat kavramına karşılık geldiğini, ancak avcı ve cadı figürlerinin ise atalardan kalma, bilinçdışı Wotanizm’e doğru kayan bir bozulmayı temsil ettiğini belirtir. Jung, bu Wotanizm’in, National Sosyalizmin psikolojik vaftiz babası (psychological godfather) olduğunu ve bu fenomenin bozulmayı en alt seviyeye taşıdığını açıkça ifade eder.
- Eril Ruhun Ganimeti: Nietzsche’nin “Ariadne’nin Ağıtı”nda, Tanrı deneyimini “Avcıların en zalimi” olarak tanımlaması, ruhun karanlık ve hilekar yönünün (Wotan’ın) bilinci adeta avlamasını ve onu esir almasını temsil eder [368n].
Özetle
Wotan, Jung için sadece mitolojik bir tanrı değil, aynı zamanda rasyonel Hıristiyan dogmasının bastırmaya çalıştığı, ancak modern toplumda (özellikle Germanik kültürde) kolektif bilinçdışından fırlayıp çıkan özerk, daimonik ve ahlaki açıdan çift anlamlı (ambiguous) bir Ruh Arketipi dominantıdır. O, eski pagan düzenin, bilgelik ve körlük, iyilik ve kötülük zıtlıklarını bir arada tutan vahşi, ilkel gücüdür.



