Çatlak Dahi ve Sinsi Düzenbaz: Günümüz Psikolojisinde Hilebaz Figürü
Hepimiz Birer ”Aptal Hans’ız” : Hayatımızı Sabote Eden İlkel Güç
Hepimiz önemli bir sunumun ortasında dilimizin sürçtüğünü, büyük bir anlaşmayı imzalayacakken anlamsız bir hatayla her şeyi mahvettiğimizi veya en ciddi anda gülme krizine girdiğimizi deneyimlemişizdir. Bu küçük, yıkıcı ama bir o kadar da komik aksaklıklar, rasyonel kontrolümüzden kaçan bir gücün eseri olabilir: Hilebaz Figürü (The Trickster-Figure).
İsviçreli psikolog C. G. Jung’a göre Hilebaz, bilincin neredeyse hayvan seviyesinde kaldığı, kolektif bilinçdışının en ilkel ve farklılaşmamış arketipidir. Modern hayatta bu figür, karmaşayı, aptallığı ve bilinçdışılığı temsil eder, ancak ironik bir şekilde, gelişimimiz için hayati bir rol oynar.
1. Masallardan Ofis Koridorlarına: Hilebazın Kimlikleri
Hilebaz, binlerce yıldır karşımıza çıkmaktadır:
- Mitolojideki Köken: Amerikan Kızılderili mitolojisinde veya Avrupa folklorundaki “Stupid Hans” (Aptal Hans) gibi figürlerde somutlaşır. O, başkalarının en iyi çabalarla başaramadığını, kurnazlık veya saf aptallık yoluyla elde eden negatif bir kahramandır.
- Simyada İkili Doğa: Kimyanın atası simyada ise, Mercurius (Cıva) olarak adlandırılır. Mercurius, hem şeytanın maymunu (simia dei) gibi düzenbaz, yarı hayvan yarı ilahi, şekil değiştiren bir figürdür hem de kurtarıcıya yaklaşan paradoksal bir varlıktır. Bu ikilik, Hilebaz’ın ruh arketipinin karanlık ve aydınlık yönlerini birleştirdiğini gösterir.
2. Gündelik Hayattaki Sabotajcılarımız
Hilebaz, sadece antik metinlerde değil, modern psikopatolojide ve günlük stres anlarımızda da aktiftir:
- Poltergeist Sendromu: Jung, Hilebaz’ın etkilerini poltergeist fenomenlerine benzetir. Bu, düşük zekâ seviyesi ve kötü niyetli yaramazlıklarla karakterize edilen, kontrolsüz bir enerji patlamasıdır.
- Örnek: Önemli bir iş toplantısından hemen önce, aniden ve sebepsizce son derece kötü ve gereksiz bir espri yapan veya tamamen mantıksız bir karar alarak tüm ekibi zor durumda bırakan bir iş arkadaşı, Hilebaz’ın bilinçdışı, anarşik enerjisine teslim olmuş olabilir. Bu, bireyin kendi içinde bastırdığı, rasyonel zekanın üstünlüğüne karşı çıkan kaosun dışavurumudur.
- Bilge Yaşlı Adamın Eksikliği: Hilebazın en belirgin özelliği, aşırı bilinçdışılığı ve kendiliğindenliğidir. Bir birey, psişik hayatında yeterince manevi motivasyon (ruh faktörü) veya içgörü (Bilge Yaşlı Adam) geliştiremediğinde, psişik denge bozulur. Bu durumda Hilebaz, kaybolan manevi eksikliği telafi etmek için ortaya çıkar.
- Örnek: Birinin, kariyerini veya ilişkisini kurtarmak için rasyonel olarak her şeyi denediği, ancak başarılı olamadığı “umutsuz bir durumda” aniden saçma sapan bir hata yapıp (Hilebaz’ın eylemi), bu hatanın yarattığı kriz sayesinde beklenmedik, tamamen yeni bir yola girmeye zorlanması. Jung’a göre, kaderin sübliminal bilgisi, egoyu doğru yola sokmak için kasıtlı olarak can sıkıcı olaylar ayarlayabilir.
3. Kurtuluş Aracı Olarak Karanlık Güç
Hilebazın tehlikeli ve kaotik doğasına rağmen, Jung’un teleolojik (amaçsal) bakış açısı onun önemini açıklar. Hilebaz, bireyleşme (bütünleşme) sürecinde hayati bir adımdır:
- Gölgenin Dönüşümü: Hilebaz, bireyin gölgesiyle (yani kabul etmediği karanlık yönleriyle) yüzleşmesini sağlar. Hilebaz döngüsünün sonunda, o ilkel ve mantıksız davranışlar, yerini kullanışlı ve mantıklı eylemlere bırakır.
- Yara ve Şifa: Tıpkı şamanın ıstırap çekerek şifayı getirmesi gibi, Hilebaz da “yaralı yaralayanın şifanın aracısı” (wounded wounder is the agent of healing) olduğu mitolojik gerçeğini doğrular. Yaşadığımız kaos ve yıkım, aslında daha yüksek bir bilgelik düzeyine ulaşmanın araçsal nedeni (causa instrumentalis) olabilir.
- Geleceğe Giden Köprü: Hilebaz/Gölge, psişik evrimdeki ilk kapıdır. Onun ardında, büyük bir büyülenme gücüne sahip Anima (bir erkekteki dişil ruh) yer alır; Anima’nın arkasında ise nihai bilgelik figürü olan Bilge Yaşlı Adam gizlenmektedir.
Hilebaz’ı anlamak, karanlık yönlerimizin yok olmadığını, sadece enerji kaybıyla bilinçdışına çekildiğini ve bizi uygun bir fırsat beklediğini kabul etmektir. Bütünlüğe ulaşmak için, o ilkel enerjiyi bastırmak yerine, onun yeraltı dünyasını bilinçli hale getirmemiz gerekir.



