Cetvelci Zihnin Yanılgısı: Otizm Spektrumu mu, Yoksa Her Bir Ruhun Başka Bir Âlemi mi?
Ah, O Ölçülere Sığmayan İnsanlığın Başına Gelenler!
Yazar: Jungish
Aziz Okuyucularım, Ey İnsan Ruhunun Sınırlarını Arayanlar!
Şimdi size, o koca ruh bilimi (psikoloji) âleminin düştüğü yeni bir safsatadan bahsedeceğim. Meselemiz Otizm. Bir zamanlar bu meseleye “yaygın gelişimsel bozukluk” derlerdi; şimdi ise adına “Spektrum” (tayf, yelpaze) diyorlar. Sanırsınız ki, gökkuşağının renkleri gibi dizilmiş, bir ucu aydınlık, öteki ucu karanlık tek bir hat üzerinde yürüyen bir anlaşılmaz muamma bu!
Lakin o uyanık âlimler (eleştirel psikologlar) feryat ediyor: “Aman ha, bu spektrum lafı, göründüğü kadar masum değil!”
I. O Zihniyetin Derdi: Basitleştirmek ve Kontrol
Bizim bu modern, cetvelci Batı aklı, karmaşıklığı hiç sevmez, zira karmaşıklık kontrolü bozar. Spektrum modeline sarılmamızın sebebi budur:
- Tek Boyutlu Hata: Spektrum dediğiniz nedir? Bir ucuna “hafif”, öbür ucuna “ağır” dersiniz. Ama insan ruhu, hele de farklı bir zihinle çalışan otistik ruh, öyle tek bir çizgiye sığar mı? Elbette sığmaz! Bu, sanki bütün İstanbul’un o karışık, çok sesli halini tek bir melodiye indirgemek gibidir!
- Bireyin Kaybı: İki kişiye aynı spektrumun “ortası” tanısını koyarsınız. Biri matematikte dâhi ama sese karşı hassas, öteki kelime dağarcığı kısıtlı ama sosyal olarak rahat olabilir. Onlar birbirinden o kadar farklıdır ki, bu tanının onlara ne faydası olur? Spektrum, bireyin eşsizliğini alır, onu kâğıt üstündeki bir kategoriye dönüştürür.
- Hüsnü Bey’in Rahatlığı: Bu durum, bizim o kaba, tembel zihinli Hüsnü Bey’in işine gelir. O, karmaşıklıkla uğraşmak istemez. “Ha, spektrumun şu rengi mi? O zaman şu ilacı verelim, şu kuralı uygulayalım, bitti gitti!” der. Spektrum, toplumsal sorumluluğu basitleştiren bir kılıftır.
II. Tayfın Ötesindeki Hakikat: Her Varlık Bir Âlemdir
Bizim psikologlarımızın anlaması gereken şudur: Otizm, bir yelpaze (spectrum) değil, her biri kendi başına başka bir âlem, başka bir galaksi olan sayısız noktanın oluşturduğu bir uzaydır!
- Heterojenliğin Göz Ardı Edilmesi: “Spektrum” lafı, o büyük farklılıkları (duyusal deneyim, motor beceri, bilişsel yetenekler) tek bir isim altında ezer geçer. Tıpkı bir terzinin, on farklı bedene tek bir kumaş dikmeye kalkması gibi. Sonuç: Kumaş yırtılır, beden rahat etmez.
- Sağlamcılığın Kurtuluşu: Spektrum, aynı zamanda “normal” kalıbına ne kadar yaklaşıldığını gösteren sinsi bir ölçektir. Bu, sağlamcı toplumun kendisini “kurtulmuş” hissetmesini sağlar. Zira “hafif” olanı merkeze çeker, “ağır” olanı görmezden gelir.
III. Sonuç: Ölçmeyi Bırak, Kabul Etmeyi Öğren!
Bu “spektrum” düşüncesini yeniden ele almanın vakti gelmiştir. Mesele, etiketi doğru yapıştırmak değil, o etiketin taşıdığı yükü anlamaktır.
- Dile Karşı Savaş: Bizim o mektepli âlimler, kategorize etme arzusunu bırakıp, her bir bireyin eşsizliğini kabul etmelidir.
- Ölçüden Vazgeçmek: Hükümetler, politikalar, okullar; hepsi bu tek tip ölçümden vazgeçmeli. Zira hakikat, öyle bir cetvelle ölçülecek kadar yavan değildir.



