Dünyanın En Zor ve En Kolay Dersi: Hegel’den Mantık Sanatı
Var Olmak Diye Bir Şey Var da, O Ne Demek Beyim?
Yazar: Jungish
(Olan Bitene Dair Her Şeyi Bilen Ego’nun Şaşkınlığı)
Aziz Okuyucularım, Ey Günlük Düşüncenin Tuzağına Düşenler!
Şimdi size, felsefenin o koca kurdu Hegel‘den, hepimizin en iyi bildiği ve bu yüzden en az anladığı şeyin ne olduğunu anlatan bir ders vereceğim: Mantık Bilimi.
Hegel, bu mantığı öyle bir anlatıyor ki, hem dünyanın en zor işi hem de en kolayı aynı anda oluyor! Bu, tam bizim o gündelik hayatımızdaki ikiyüzlülüğün bir aynasıdır.
I. Mantık, Neden En Zor İştir? (Arı Soyutlamanın Dehşeti)
Hegel’e göre Mantık, felsefenin en zorlu yokuşudur:
- Görünmeyeni Görmek: Mantık, bizim alışık olduğumuz gibi gözümüzle gördüğümüz şeylerle (sezgilerle) veya somut şekillerle (geometri gibi) uğraşmaz. O, sadece arı soyutlamalarla işler1.
- Zihinsel Pehlivanlık: Bu soyut düşüncelere dalabilmek, onları kavrayıp onlarla birlikte devinebilecek (hareket edebilecek) büyük bir kuvveti ve becerikliliği gerektirir2. Yani zihniniz, gündelik telaşlardan sıyrılıp, sadece düşüncenin kendisiyle güreş tutmalıdır.
Gündelik Misal:
Düşünün ki, bizim Hüsnü Bey, bütün gün dükkânın hesaplarıyla uğraşıyor. Onun zihni, somut sayılarla çalışır. Şimdi Hüsnü Bey’e deseniz ki: “Hüsnü Bey, dükkânın ‘Varlığı’nın tam olarak ne demek olduğunu, ‘Kendindelik’ ile ‘Kendisi-içinlik’ arasındaki farkı düşün!” Hüsnü Bey’in kafası anında duman olur, zira zihni somut olandan kopamaz. İşte bu, arı soyutlamaya dalmanın zorluğudur.
II. Mantık Neden En Kolay İştir? (Tanışıklığın İhaneti)
Hegel, madalyonun diğer yüzünü gösterir: Mantık, aynı zamanda en kolay bilimdir3.
- İçerik Basitliği: Çünkü onun içeriği, bizim kendi öz düşüncemizden ve gündelik belirlenimlerimizden başka bir şey değildir4. Varlık, yokluk, belirlilik, bir, çok gibi kavramlar… Bunlar, hayatımızın en yalın, en temel taşlarıdır5.
- Tanışıklığın Engeli: İşte burada büyük bir ironi ortaya çıkar: Bu kavramları o kadar iyi tanırız ki, fazla çaba gerektirmez sanırız!6. Sanki zaten biliyormuşuz gibi davranırız.
Gündelik Misal:
Bizim kahvede oturup “Varlık Felsefesi” yapmaya çalışan amcaları düşünün. “Hayat bu işte yeğenim, ya varsın ya yok!” der geçerler. Onlar “Varlık” ve “Yokluk” kelimelerini kullanır, lakin bu kelimelerin derinliğini ve sonsuzluğunu düşünmezler.
III. Zorluğun Kaynağı: Alışkanlığa Karşı Savaş
Hegel, asıl zorluğun, konunun kendisinde değil, bizim alışkanlığımızda olduğunu söyler:
- Yapılması Gereken: Asıl yapılması gereken, bu tanıdık kavramlarla, alışılmışlıktan bütünüyle değişik ve hatta ona karşıt bir yoldan tanışma gerekliliğidir7.
- Gündelik Misal: “Sevgi” kelimesini herkes bilir. Ama o kelimenin gerçekte ne anlama geldiğini (kişisel fedakârlık, acı, sorumluluk) düşünmeye kalktığınız an, alışılmış düşünceniz isyan eder.



