Albert Camus: “Kes sesini akciğer!.. Kes sesini. Yavaş yavaş çürüyüşünü duymayayım artık.”

Montaigne’in “Felsefeyle Uğraşmak Ölmeyi Öğrenmek Demektir” başlıklı denemesini okuduğunda Camus, Montaigne’in ölüm korkusu hakkında ortaya serdiği “şaşırtıcı şeyler” (“éton- nantes choses”) karşısında yaşadığı hayreti dile getirir. Bu noktada aslında şaşırtıcı olan, Camus’nün bu hususu öznel bir şekilde yanlış yorumlamasıdır. Zira söz konusu denemenin (1. kitap, no. 20) tamamında, ölümü itidalle ve Stoacı bir cesaretle karşılamanın öneminden ve sıradan, doğal bir olay gibi görmek gerekliliğinden bahsedilir. Seneca’dan ve Stoacı öğretiden ilhamla yazılan bu denemede Montaigne, aslında kendi ölüm korkusu üzerinde durmaz. Şüphesiz ki bu korkuyu haklı sebeplerle üreten, Camus’nün zihnidir. Camus on altı yaşından beri tüberkülozdan muzdariptir. Romanına konu olan veba gibi, tüberküloz da hiçbir zaman tam anlamıyla ortadan kalkmamış, olsa olsa yeraltına inmiştir. Hastalık pek çok kere krizler hâlinde nükseder. Mendilde gördüğü kan artık sıradan olup çıkmıştır. Camus’ye göre, bunlar ölüm alametleridir. Akciğerlerinin yavaş yavaş tükendiğini düşünür. Hastalığının tekrar nüksettiği savaş döneminde defterine şunları yazar: “Kes sesini akciğer!.. Kes sesini. Yavaş yavaş çürüyüşünü duymayayım artık.” Bu süreçte yavaş yavaş, korkunç bir şekilde ölmek zihnini sürekli meşgul eder. Yapışkan kâğıda takılıp kalmış sineklerin ızdırabını düşünür. Tüberkülozla ilgili imgeler ortaya çıkar sürekli: “Ölüm ızdırabı”nı konu alan bir hikaye tasarlar. Hastalığa dair metaforlar, yıllar sonra bile, umulmadık yerlerde ortaya çıkar. Düşüş’te ölümcül bir ahlaki hastalığı betimlemek için şöyle yazar: “Tüberküloza yakalanmış akciğerler kuruyarak düzelir ve böylece yavaş yavaş mutlu sahiplerini oksijensiz bırakarak boğar.” (sayfa 116-117)

Victor Brombert,
Fanilik Üzerine Düşünceler,
kolektifkitap
Çeviren: Akın Terzi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here