Blonski ve Eğitim ? Emrah Motuğan

Sovyet pedagoji ve psikolojisinin çok yönlü ve etkin temsilcilerinden biri olarak Pavel Petroviç Blonski 14 mayıs 1884?te doğdu. Kiev üniversitesinde psikoloji felsefe ve tarih dersleri aldı. Blonski?nin insanları tanıma ve anlama merakı onun psikoloji ile uğraşmasına ve bu alanda eğitim almasına neden olur. Ancak umduğunu bulamaz. Otobiyografisinde ??psikolojinin beni insanların karakterini ve davranışlarını anlayabilecek duruma getireceğini ummuştum. Fakat o zamanlar hiçbir sömürücü toplumun böyle bir psikolojiye tahammül edebileceğini bilmiyordum. Çünkü sömürücünün ve yandaşlarının ve karakterlerinin herkesçe bilinmesi asla onların yararına değildi Beklediğimin aksine ruhun özü psişik nedensellik v.b gibi daha az ilginç olan sorunlarla karşılaştım.?? diyen Blonski psikoloji ile olan bağlarını koparır. Felsefe ile özellikle de felsefe tarihi ile uğraşmaya başlar. 20.yy felsefesini anlamada G.Berkley ve Kant?ın özellikle de Platin’in potansiyel madde anlayışından etkilenir ancak idealist felsefenin etkisinden kurtulamaz.
Pedagoji eğitimi dediği yıllarda (1908-1914) pedagoji alanına ilişkin literatürü derin ve kapsamlı olarak ele alan ve inceleyen Bolonski J. A Comenius J. J Rousseau Pestalozzi J Locke Herderve Fredrich Fröbel gibi burjuva pdagogların çalışmalarından yararlanır.Ayrıca G.Kerschensteiner W:Lay E.Key M. Montessori Gansberg J. Dewey ve L. Tolstoyun görüşleri Bolonskinin kendi pedagojisinin temellerine oluşturmasına katkıda bulunur.

Blonski kapitalist eğitim anlayışını ve kapitalist okulu reddeder. Eğitimin sınıfsal içeriğini ve toplumsal belirlenmişliğini okul ve toplum arasındaki diyalektiği kavrayan Bolonski okul sorununu üretim sorununun arkasına koymak gerekliliğini de vurgular. Pedagojinin temelleri adlı eserinde “eğitim her türlü egemenliğe ve sömürüye son verebilecek güçte olan çok yönlü insanlar yetiştirebilmek için yetişmekte olan insan üzerine işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda organize edilen sürekli bir etkilenmedir. Bu her bakımdan gelişmeye üretici güç ile psişik gelişmeyi birleştirmekle ulaşılır. Zihinsel gelişim ve politeknik öğretim ön koşul olarak bir yandan eski iş bölümü sistemini teknik olarak ortadan kaldıran makineye dayalı büyük üretime diğer yandan da sömürücülerin ekonomik ve politik iktidarını tahrip eden işçi devrimine sahiptir.?? der.

Kiev üniversitesinde öğrencilik yıllarında 1905 şubat devrimini yaşayan ve devrimci hareketin yükseldiği dönemde devrimci öğrenci hareketine katılan ve pek çok kez tutuklanan Blonski 1903 te sosyal devrimci partiye girer. Ekim devriminden önce bu partiden ayrılan Bolonski için 1917 yılı onun düşünce ve pratiğinde önemli bir dönemeç noktasıdır Büyük ekim devriminde Bolşeviklere katılır. Sovyet iktidarının yanında yer alır. Ekim devrimi ile olan ilişkisini ??Nasıl pedagog oldum ??? adlı makalesinde şöyle anlatır:?? bu sürede ekim devrimini yaşamış olmam benim için bir şans diye düşünüyorum: Bu türlü anlar bazılarını her şeye düşünüp taşınmaya zorluyor her şeyi sorun haline getiriyor gizli şeyleri ortaya çıkarıyor ?.Ekim devrimi ruhunun pedagojik faaliyetim için ilham vermesinden çok mutluyum ???

1918 yılından itibaren Bolonski Moskova üniversitesinde ve yüksek okullarda dersler verir. Moskova da eğitim bölümünde çalışır. ??Eğitim?? ??Yeni okulun yasaları “İş okulu” adlı eğitim dergilerinde görev alır. Ocak 1919 da daha sonra N.K Krupskaya Komünist Eğitim Akademisi adını alan Sosyal Eğitim Akademisine çağrılır ve 1931 yılına kadar bu akademiyi yönetir. Lenin in isteği üzerine 1922 de Devlet Bilim Adamları Konseyi üyeliğine seçilir. P. P. Blonski 15 şubat 1941’de Moskova?da ölür. 1918 -1930 yılları arasında felsefe pedagoji ve psikoloji alanlarında Bolonski?nin yüzden fazla makale araştırma ve incelemeleri bulunuyor. Bu makaleler arasında ??iş okulu organizasyonuna ilişin tipik pedagojik hatalar 1919?? Eğitim sorunlarının çözüm yöntemi olarak Marksizm(1921)?? ??politekniğe giden yollar üzerine (1932)?? önemli olanlardır.

Blonski?nin bu çalışmalarını yalnız kuramsal çalışmalar olarak görmek pek doğru olmayacaktır. Bu çalışmalar aynı zamanda Sovyet pedagoglarının sosyalist pedagojinin gelişmesine ve Sovyet okullarının kuruluş sürecinde ortaya konan mücadeleye dair biz eğitim emekçilerinin çalışmalarına ışık tutacaktır.

İŞ OKULU
?İş Okulu? adlı kitap neredeyse Blonski adıyla özdeşleşmiştir. Blonski?nin tüm dünyada tanınmasına ve görüşlerinin tartışılmasında önemli bir yeri olan iş okulu sınıfsal mücadelenin keskinleştiği 1918 yılında yazılır. Blonski bu kitabıyla ilk kez Marksist eğitim anlayışıyla sosyalist eğitim modellerinin temellerini atmaya çalışmıştır. Kitabın çıkış noktasını Karl Marks?ın Kapital?inden bir alıntı oluşturur. ??Belli bir yaşın üstündeki tüm çocuklar için üretici iş ders ve jimnastikle birleştirilecek yalnız toplumsal üretimi arttıracak bir yöntem olarak değil aynı zamanda her bakımdan gelişmiş bir insan üretmek için biricik yöntem olarak geleceğin okulun özü ?fabrika sisteminden çıkarmaktır.??

1919 yılında 2 bölüm halinde yayınlana iş okulu Komünist Gençlik Enternasyonal Yürütme Komitesinin aldığı kararla Almanca ve Bulgarcaya da çevrilir Eğitim toplumsal bir süreçtir ve tek başına eğitim yeni insanın yetiştirilmesinde rol oynayamaz. Yeni bir okul ve burada verilen eğitim ve öğrenim yeni üretim ilişkilerinin ürünüdür. Blonski?nin ortaya koyduğu yaklaşım Marks?ın politeknik eğitim anlayışının gerçekleştirilmesine dönüktür. Eğitimin çıkış noktası çocukta bulunan doğal ve doğuştan özelliklerdir İşokulu pedagojisinin merkezi sorunu onun doğuştan özelliklerinden hareket ederek onu modern endüstri kültürüne egemen olmaya nasıl götürebieceğidir.??

8-13 yaşlarındaki çocukların eğitimini ele alan 1. devre iş okulunun amacı öğrencilere tarım doğa ve toplum bilim teknik ve endüstri alanında temel öğretim vermektir.

Blonski çocukların tarım çalışmalarına ev işlerine katılmalarını daha sonra tarımda kullanılan makineleri tanımalarını ve fabrika gezileriyle temel aletlerle pratik olarak uğraşmayı öngörür.

2. devre iş okulu 14-18 yaş arasındaki gençlerin modern endüstri ile tanıştırmak gençlerin içinde bulunduğu çağ psikolojisini de göz önüne alarak zihnen ve bedenen gelişmelerini sağlayan sağlıklı koşulları yaratmayı hedefler. Gençlerin tüm faaliyetlerini organize ederek serbest zamanlarını doğru ve verimli kullanmada nasıl yararlı olunabileceğine ilişkin görüşler yer almakta. Blonskinin bu kitabının ??eğitimcilerinde eğitilmesi?? gerekliliğinden yola çıkarak biz eğitim emekçilerine farklı bir bakış açısı ve yaratıcılık kazandıracağını zevkle ve ilgiyle okunacağını düşünüyorum ??

Makalenin Yazarı: Emrah Motuğan
İletişim Adresi: emotugan@hotmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir