Kategori: Ahmet Büke

Adana Tutuşsun Ucundan – Ahmet Büke

“Dün, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü idi. Türkiye’de resmi rakamlara göre 8 milyon 397 çocuk işçi var. Bu bilinen ve kayıtlara yansıyan bir sayı. Bir de kayıtlarda ?görünmeyen? çocuk işçiler var. Çocuk işçilerden sadece birisinin hikayesini Ahmet Büke’nin kaleminden sizlere sunuyoruz.” Çağlar Mirik ADANA TUTUŞSUN UCUNDAN Adanalı çocuk

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Yazdıkça hatırlar insan!?

?Romanın arkasına saklanabilir yazarlar. Trençkotla siste yürüyen insanlar gibi. Vücut kıvrımlarını göremezsiniz. Sadece gittiği yönü anlayabilirsiniz yazarın. Ama öykü öyle değil işte. En sevdiğiniz öyküyü usul usul yeniden okuyun. Yazarı sizden gözlerini kaçırmaya uğraşacaktır. Ama nafiledir bu da. Bir sarraf tartısı gibi anlarsınız onun kıymetini.? (s. 68) diyor Ahmet Büke

OKUMAK İÇİN TIKLA

?İnsan, unutmada birinci? – Ömer Erdem

Yazarlığını geriye çeken karakteriyle, artist yazarlar neslinden ayrılır Büke. Eğer hayata dair bir öykü anlatıyorsa ilkin yalın bir gerçeklikle gelmeli önümüze yazar. Yöntemi ne olursa olsun, daha ilk cümlelerinden itibaren yazdıkları sanki gerçekmiş ve içimizde, yanı başımızda olup bitenlermiş duygusunu vermeli. Birdenbire bir kalabalığın içine giriverdiğimizde ya da sebepsiz bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bedo’nun Mevzusu Derin – Ayşegül Tözeren

Ahmet Büke, açlık grevlerini, Kürt coğrafyasında toprağa gömülmüş kemiklerin ninesine seslenişini, ring aracında yanan mahkûmların hikâyelerini güçlü anlatımıyla öyküleştirebilmiş ve bu cesaretiyle Türkiye öyküsünde yeni bir sayfa açabilmiş bir yazar. Büke, ilk romanında yine zor olanı deniyor. Gençlik edebiyatı alanında değerlendirilebilecek olan ‘Mevzumuz Derin’le uzun anlatıya yöneliyor. ‘Mevzumuz Derin’in ana

OKUMAK İÇİN TIKLA

Devletin Big Bang ile imtihanı – Ahmet Büke

Madde böyle bir şey işte. 13,7 milyar yıldır var. Biz şimdi ondan demir ve çelik yapıyoruz, çimento karıyoruz, kalıplar ve iskelelerle yüksek güvenlikli evler çatıyoruz. İçinde odalar. İçinde insan. İçinde on kitap. Zamanın en eğlenceli anı ?Büyük Patlama? olabilir mi? Zaman denilen kavramın da bununla başladığını düşünürsek, neden olmasın. O

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kumrunun Gördüğü” adlı kitaba dair – Ümit Cingöz

Kumruların, kedilerin, parça parça edilen gemilerin görebildiği; ama dikkat edilmezse herkesin göremediği öyküler… Gerek kurgudaki, gerek içerikteki özgünlük ve arayış kendine has bir öykü dilini ve kurgusunu yakalamayı başarıyor. Öykülerin çoğu klasik kurgunun dışında gelişiyor. Gerçeğin nerede başladığı, nerede ?üste? çıktığı, nerede derine indiği kestirilemiyor. Öykülerin bu yönü de ?Büke

OKUMAK İÇİN TIKLA