Kategori: Denemeler

Cesare Pavase: Bizi en çok inciten şey, çektiğimiz acıların yadsınması, göz önünde bulundurulmamasıdır

Elbette acı çekerek insan birçok şey öğrenebilir. Ne yazık ki acı çekmek öğrendiklerimizden yararlanacak gücü bırakmaz bizde; bir şeyi sadece bilmekse, hiçten de az bir şeydir [bkz. 3 Ekim 1938,1. paragraf). Acı çekmeyi kabul etmek (Dostoyevski), aslında acı çekmemenin bir yoludur. Öyleyse… Bir insan kendisini bir şey uğruna harcadığı zaman,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Franz Kafka: Kimileri güneşi göstererek sefaleti yoksuyor, o ise sefaleti göstererek güneşi yoksuyor.

“O” 1920 Yılından Notlar Yeterince hazırlıklı bulunduğu bir durum olmamıştır; ama bu yüzden suçlamalar yöneltemez kendisine, çünkü öylesine eza vererek her an hazırlıklı bulunulmasını isteyen bu yaşamda nerde hazırlanacak vakit? Haydi vakit var diyelim, insan kendisini bekleyen ödevi bilmeden nasıl bu ödeve hazırlanır, yani uydurma değil de doğal bir ödevin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Irkçılığın ve cinsiyetçiliğin temel ilkeleri “suç karadır ya da kahverengi ya da en azından sarıdır.”

Tabi olanlar üstlerine sonsuza kadar itaat etmek zorundadır, kadınların erkeklere itaat etmek zorunda olmaları gibi. Bazıları yönetmek için doğuyor, bazıları yönetilmek için. Irkçılık da tıpkı cinsiyetçilik gibi genetik miras olarak haklı gösteriliyor: Yoksullar tarih tarafından değil, biyoloji tarafından lanetleniyor. Kaderleri kanlarına yazılmış ve daha da kötüsü aşağılıklığın kromozomları suçun kötü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bakış Açısı – Eduardo Galeano “hazımsızlık diye bir hastalık vardı, ama açlık diye bir hastalık yoktu.”

Bakış Açısı/1 Baykuşun, yarasanın, bohemin ve hırsızın bakış açısına göre, günbatımı kahvaltı saatidir. Yağmur turist için bir talihsizliktir, köylü için iyi haberdir. Yerli halkın bakış açısına göre, turist görülesi bir şeydir. Karayip Yerlilerinin bakış açısına göre, tüylü şapkası ve kırmızı kadife ceketiyle Kristof Kolomb o zamana kadar görülmemiş boyutlarda bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Başkaldıran İnsan – Albert Camus

Albert Camus (1913-1960), yaşamı boyunca şu sorunun yanıtını aradı: ‘İnsan toprakla nasıl bağdaşabilir, yoksulluğu yüzünden acı çekerek, ama güzelliğini koruyarak saçma ve yücelik için nasıl yaşayabilir?’ Camus’ya göre sanat ‘yalancı bir lüks’ ve bencil bir edebiyatçının yapıtı değildir. Sanat yaşayabilir, kullanılabilir bir durumdadır; gerçeğe sadık ve onun üzerinde olduğu için,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sâdık Hidâyet ve Ölüm – Mehmet Kanar

9 Nisan 1951 tarihinde, Paris’te kaldığı otel odasında noktaladı hayatını. Kapı altlarını, pencereleri sımsıkı kapatıp havagazı musluğunu açarak. Sessiz ve yavaş bir ölüm. Bu onun ilk ve son deneyimi değildi. Birçok kez düşünmüştü intiharı. Bir keresinde de aynı kentte nehrin sularına atıvermişti kendini. Ama başarısızlıkla sonuçlanmıştı bu deneyim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aptallığın Oluşumu Üzerine

APTALLIĞIN OLUŞUMU ÜZERİNE Zekanın simgesi, Mephistopheles’e inanılacak olursa “dokunarak yoklayan yüzüyle”1 koku da alan salyangozun antenleridir. Antenler bir engelle karşılaştığında, hemen bedenin himayesine geri çekilip yine bütünle bir olur ve bağımsız olarak öne ancak tereddütle çıkmaya cesaret eder. Tehlike hala mevcutsa antenler yeniden kaybolur ve bu girişim bir kez daha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Adorno – Horkheimer: Propaganda dili bir araca, kaldıraca, makineye çevirir.

PROPAGANDA Dünyayı değiştirmeye yönelik propaganda, ne saçmalık! Propaganda dili bir araca, kaldıraca, makineye çevirir. Propaganda insanları harekete geçirerek, durumlarını toplumsal adaletsizlik koşullarında oluştuğu haliyle sabitler. Propaganda insanların hesaba katılabileceğini hesaba katar. Aklının derinliklerinde herkes bu araç sayesinde insanın fabrikadaymış gibi bir araç haline geldiğini bilir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Adorno – Horkheimer: Gözleri felakete dikmek, gizli bir suç ortaklığını içerir.

YERSİZ KORKU Gözleri felakete dikmenin bir çekiciliği vardır. Ne ki böylece gizli bir suç ortaklığı da söz konusu olur. Haksızlıkta payı olan herkesin çektiği sosyal vicdan azabı ve doyasıya yaşanmış yaşama karşı duyulan nefret öylesine güçlüdür ki, kritik durumlarda ikisi de insanın çıkarlarına içkin intikam olarak doğrudan ters düşerler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Adorno – Horkheimer: Hapis cezası toplumsal gerçekliğin yanında sönük kalır.

BİR SUÇLU KURAMINDAN Suçlu gibi hapis cezası da burjuvadır. Ortaçağda can sıkıcı bir miras talebini simgeleyen prens çocukları zindana atılırdı. Buna karşın suçlularaysa, geniş halk yığınlarına düzen ve yasaya saygıyı öğretmek amacıyla öldüresiye işkence edilirdi; çünkü katılık ve gaddarlık örnekleri katı ve gaddarları sevgiye yöneltir. Sıradan bir hapis cezasının önkoşulu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Akıl ve Akıldışılık

İnsanın dini aklıdır, aklı olmalıdır, diyorum. Aklı olmayan, yani aklını kullanmayan, kullandırılmayan kimsenin saygıya değer dini yoktur, olamaz da. O insan ancak çok eskilerden kalma cennet cehennem masallarıyla beşli, akıldışı inançların kulu kölesidir. Peki, insan ne zaman aklını kullanma yetisine, onuruna ulaşabilir?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kalabalıkların ve Güçlülerin İçinde Kaybolmak Zayıfların İşidir, Yalnızların Değil!

Geçtiğimiz yıllarda, dünyada çok ses getiren bir kitap yayınlandı. Yazar Bronnie Ware “Ölmek üzere olanların en yaygın 5 pişmanlığı” adlı çalışmasında, sayılı günleri kalan hastalarla bir dizi röportaj gerçekleştiriyor ve yaşamlarındaki en büyük pişmanlıklarını soruyor. Ölüm ile burun burana olan bu insanların, pişmanlık konusundaki ortak cevabı ise şöyle;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürek Mahkumu Şair!

İnsanlık tarihi boyunca idamdan sonra verilen en ağır ceza kürek mahkumiyetidir. “Forsa” ya da “ayağı bağlı” anlamına gelen “payzen” olarak da adlandırılan bu ceza, gemiciliğin gelişimiyle 20. yüzyılın ilk yarısında ortadan kalkar. Gemilerde kürek kuvvetine gereksinim duyulmaması, idam cezasının bile yanında kurtuluş olarak kabul edildiği forsalığı tarih sayfalarına gömer.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ajanda – M. Şehmus Güzel

Yeni sezon, yeni ders yılı başladı veya başlamak üzere. Yeni bir dönem, yeni arkadaşlar belki. Yeni yüzler. İki yüzler de. Yeni kitaplar. Yeni oyunlar. İkili, üçlü oyunlar da. Yeni futbol mevsimi. Yeni basketbol, voleybol … mevsimleri de. Yeni yeniler. Eskileri silip süpürebilir mi ? Zaman gösterecek. Zaman çetvelimizi ajandalarımız tutuyor

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Delinin Güncesi – Aslı Erdoğan

Radikal gazetesinde yazdığı yazıları topladığı “Bir Delinin Güncesi”nde güncel meseleleri, akıl hastanesinden çıkmış bir kadının gözünden yakaladığı yazıları ile aslında yaşadığımız dünyanın gerçekliğini sorgulayan Aslı Erdoğan, gücü cehenneme yetebilenlerin gecesinden yazıyor; anlatılamayacak olanın yazıya dökülüşünün gümüş gecesinden. Merkezin, tüm merkezlerin dışına kaçan, yalnızca kendi çekim alanlarında savrulan, sık sık kendi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Emir ve İdam. Hoşnut Cellat

EMiR VE iDAM. HOŞNUT CELLAT Özel bir vaka buraya kadar bu araştırmanın kasıtlı olarak dışında bırakıldı. Emir bir ölüm tehdidi olarak gösterildi ve emrin orijinal olarak kaçış emrinden türediği söylendi. Bildiğimiz evcilleştirilmiş emirler, bu tehditle ödülü birleştirir. Yiyecek vaadi tehdidin etkisini zenginleştirir, ama karakterini değiştirmez. Tehdit, muhatap aldığı kimse tarafından

OKUMAK İÇİN TIKLA