Kategori: Jose Saramago

Saramago’un Körlük Romanı Üzerine Bir İnceleme

José Saramago’nun, ‘Körlük’ romanı, insanlığın hem bireysel hem de kolektif doğasını sorgulayan, çok katmanlı bir distopya olarak edebiyat dünyasında eşsiz bir yer edinmiştir. Roman, ani ve açıklanamaz bir körlük salgınının bir toplumu nasıl kaosa sürüklediğini anlatırken, insan doğasının en karanlık ve en kırılgan yönlerini, toplumsal düzenin kırılganlığını ve ahlaki sınırların

OKUMAK İÇİN TIKLA

José Saramago’nun Mağara’sı, Mağara Alegorisi ve Žižek: Mağaranın Karanlık Çağrısı

José Saramago’nun Mağara romanı, modern dünyanın tüketim toplumuna, emek süreçlerine ve bireyin sistem içindeki yerine dair derin bir sorgulama sunar. Platon’un mağara alegorisinden esinlenen bu eser, bir alışveriş merkezinin etrafında dönen bir distopyayı anlatarak, bireyin özgürlüğünü, kimliğini ve anlam arayışını mercek altına alır. Slavoj Žižek’in perspektifi, bu anlatıyı çözümlemek için

OKUMAK İÇİN TIKLA

José Saramago’nun Hayatı ve Edebiyat Dünyası

    José Saramago’nun 1922’de Azinhaga’da başlayan yaşamı, onun edebi kimliğinin temel taşlarını oluşturur. Yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Saramago, erken yaşta ekonomik zorluklarla tanıştı. Lizbon’a taşındıklarında, ailesinin geçim mücadelesi nedeniyle eğitimi yarım kaldı; bu, onun entelektüel yolculuğunu otodidakt bir şekilde sürdürmesine yol açtı. Makine teknisyenliği, memurluk,

OKUMAK İÇİN TIKLA

José Saramago’nun Körlük romanında görme yetisini kaybeden insanlar neden hızla barbarlığa sürüklenir?

José Saramago’nun Körlük romanı, medeniyetin üzerine inşa edildiği görünmez yapıların ne denli kırılgan olduğunu gösteren sarsıcı bir alegoridir. Görme yetisinin yitirilmesi, yalnızca fiziksel bir engel değil, aynı zamanda bilinç, etik ve anlam üretimiyle doğrudan ilişkili bir varoluşsal çöküştür. Romanın dünyasında bireylerin ani bir körlük salgınına maruz kalmaları, yalnızca görsel bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

En la novela Ceguera de José Saramago, ¿por qué las personas que pierden la vista descienden rápidamente a la barbarie?

La novela de José Saramago Ceguera es una alegoría impactante que muestra cuán frágiles son las estructuras invisibles sobre las que se construye la civilización. La pérdida de la visión no es sólo una discapacidad física, sino también un colapso existencial directamente relacionado con la conciencia, la ética y la

OKUMAK İÇİN TIKLA

In José Saramago’s novel Blindness, why do people who lose their sight quickly descend into barbarism?

José Saramago’s novel Blindness is a shocking allegory that shows how fragile the invisible structures on which civilization is built are. The loss of the ability to see is not only a physical disability, but also an existential collapse directly related to consciousness, ethics, and the production of meaning. In

OKUMAK İÇİN TIKLA

Warum verfallen Menschen, die in José Saramagos Roman „Die Blindheit“ ihr Augenlicht verlieren, so schnell in die Barbarei?

José Saramagos Roman „Die Blindheit“ ist eine schockierende Allegorie, die zeigt, wie zerbrechlich die unsichtbaren Strukturen sind, auf denen die Zivilisation aufbaut. Der Verlust des Sehvermögens ist nicht nur eine körperliche Behinderung, sondern auch ein existenzieller Zusammenbruch, der in direktem Zusammenhang mit Bewusstsein, Ethik und Sinnproduktion steht. In der Welt

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dans le roman Cécité de José Saramago, pourquoi les personnes qui perdent la vue sombrent-elles rapidement dans la barbarie ?

Le roman La Cécité de José Saramago est une allégorie choquante qui montre à quel point sont fragiles les structures invisibles sur lesquelles la civilisation est construite. La perte de la vision n’est pas seulement un handicap physique, mais aussi un effondrement existentiel directement lié à la conscience, à l’éthique

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago Okurları Yaşıyor – Zafer Köse

Olay örgüsü gelişirken Saramago ölüyor; bir roman kahramanı değil, bu kez yazar ölüyor. Kurgunun bir parçasına dönüşüyor bu ölüm. Toplantıda, yolculukta, komşulukta… Türlü ortamlardaki türlü işlerde sahtekarlara rastlayabilirsiniz. Bencillere, zamanınızı harcayanlara, zorbalara. Kötülere. Kötülükten kaçmak imkansızdır bazen. Ama kötü insan olmamak her zaman mümkün! İyiliğin, umudun, bütün olumsuz koşullara rağmen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumun karanlık yüzü: Körlük

“Başka insanların gözleri hapishanelerimiz; düşünceleriyse kafeslerimizdir.” Virginia Woolf Bakmak, görmek, gördüğünü anlamlandırabilmek… Bir bakışla gerçekleşen tek bir eylem olduğunu düşünsek de, tüm bu edimler birbirinden ne kadar da farklıdır aslında. Bakıp da göremeyenler ne çoktur hayatta… Gördüğünü zanneden yığınların yaşadığı ‘körlük’ ise ne büyük bir metafordur sonuçta…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tanrı’ya Kafa Tutan Bir ‘Kabil’ – Elif Şahin Hamidi

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Jose Saramago, ölmeden önce kaleme aldığı son eseri Kabil’de insanoğlunun yeryüzünde var olduğu o ilk güne geri dönüyor. Ve yazgısı “katil” olarak yazılmış Kabil üzerinden Tanrı ile sonu gelmez bir tartışma süreci içine giriyor. Her şeyin yaratıcısı olan ve gücü her şeye yeten Tanrı’nın, dünya üzerindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago’nun son romanı Türkçede

José Saramago’nun tamamlama fırsatı bulamadan yaşama veda ettiği son romanı Mızraklar, Mızraklar, Tüfekler, Tüfekler ilk kez Türkçede. José Saramago’nun silah endüstrisini sorguladığı Mızraklar, Mızraklar, Tüfekler, Tüfekler romanı ilk kez Türkiyeli okurla buluştu. Yarım kalmış son romanında yazar, sonu gelmez savaşların silah endüstrisi ve silah fabrikalarıyla ilişkisini irdeliyor ve “Neden silah

OKUMAK İÇİN TIKLA