Cenaze Merasimim
Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?
Asansöre sığmaz tabut
Merdivenlerse daracık.
Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
Belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu.
Belki ıslak asfaltta yağmur.
Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.
Kamyona, yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem.
Bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden: uğurdur.
Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma
meraklıdır ölülere çocuklar.
Bakacak arkamdan mutfak penceremiz.
Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla.
Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar.
Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize.
Nazım Hikmet
Cenaze törenine katılan yazar Yıldız Sertel, Nazım Hikmet’in cenaze töreniyle ilgili olarak şunları söyledi:
‘‘Nazım’a çok görkemli bir cenaze töreni yapıldı, gurur duydum. Töreni, Sovyet Yazarlar Birliği örgütledi. Kendi geleneklerine göre bir tören yaptılar. Biz sahip çıkmadık. Türk konsolosluğu gelip de ‘O Türktür, Türk usullerine göre gömülsün’ demedi. Nazım’a değerini verdiler. Dünyanın her yerinden yazarlar, şairler, gazeteciler geldi. Çok güzel bir cenaze töreniydi. Yazarlar Birliği’nde katafalka kondu. Ben de dahil birçok kişi ellerimizde meşalelerle, tabutun çevresinde döndük. Bu bir saygı anlatımıydı. Sovyetler Birliği’nde kilise neredeyse yasaktı. Tören dini değildi, kiliseye gitmedi. Yazarlar Birliği’nde kaldı ve ertesi gün bir çok büyük insanın yer aldığı mezarlığa gömüldü.’’
Gazeteci-yazar Refik Erduran ise ‘‘Nazım’ın cenaze töreni mahalli ádetlere göre yapıldı. Rus ádeti böyle. Zaten kendisi bir şiirinde ‘kamyona yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem’ diyor. Bir anlamda yerel adetlere göre cenaze törenini kabulleniyor’’ dedi.
Nazım Hikmet’e eşi Vera kadar yakın olan sevgilisi Galina Kolesnikova, ünlü şairin o dönem Sovyetler Birliği’nde ‘‘dini törenle’’ gömülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Galina Kolesnikova, şunları söyledi:
‘Beni bir çınar ağacı altına gömün sözlerinden başka bir vasiyeti olmadığı için, kimse nasıl bir cenaze töreni düzenlenmesi gerektiği bilmiyor ve meselenin o tarafını düşünecek durumda değildi. Dünyaca ünlü bir kişi olarak cenazesinin Kremlin protokolüyle yapılacağı söylendi.’’
Cenaze merasiminin Ortodoks geleneklerine benziyor olsa bile asla dinle alakalı olmadığını defalarca tekrarlayan Galina Kolesnikova, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Siz Rusya’da yıllarca çalışan gazeteci olarak Sovyet döneminde ünlü kişiler için nasıl törenler düzenlendiğini biliyorsunuz. Nazım’ın cenazesi de böyle oldu. Komünizmin tüm gücüyle hüküm sürdüğü 1960’lı yıllarda ünlü kişilere farklı bir cenaze töreni yapılmıyordu. Farklı bir cenaze biçimi isteyen de ortaya çıkmadığı için Nazım Hikmet tıpkı Rus yazar Fadeyev’e yapılan tören gibi toprağa verilmiş oldu. Törende ne papaz, ne de imam vardı.’’
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=zP7_ZiMC3ww[/youtube]