Latince fêmina kadın, ya da genel olarak dişi. Fransızca femme (kadın) oradan gelmiş. Féminin (telaffuzu ‘feminen’) “kadınsı” ya da “dişil” demek.
“Kadınların toplumsal alanda erkeklerle eşit haklara sahip olmasını savunan görüş” anlamında feminizm sözcüğüne İngilizcede ilk 1895’te, Fransızcada bundan biraz daha önce rastlanıyor. Sonradan anlam değiştirmiş, her hal ve şartta kadınların haklı olduğunu, dolayısıyla kadınlık-erkeklik hali dışında hak, vicdan, akıl, mantık gibi kavramların geçerli olmadığını savunan daha değişik bir görüşün adı olmuş.
Tıpta geçen feminizm başka. Erkeklerde kadınlara benzer cinsel özelliklerin ortaya çıkmasına neden olan bir hormon bozukluğunun adı. Ciddiyim, tıp sözlüklerinde geçiyor. Misal: “Oğlumuz feminizm olmuş.” “Vah vah vah, aslan gibi delikanlı!”
Latince sözcüğün kökeni de ilginç. Fêmina’nın kökü olan fê- eylemi, emmek yahut emzirmek anlamına geliyor. Örneğin fêlare emmek, fellatio emiş, fêcundus emziren kadın, dolayısıyla doğurmuş veya doğurgan kadın. Diğer Hintavrupa dillerinin çoğunda da aynı kökün türevleri var.
Sevan Nişanyan
Kelimebaz
Propaganda Yayınları