Sergüzeşt Romanında Kölelik ve Felsefi Çelişkiler

Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt romanı, Osmanlı toplumunda kölelik meselesini merkeze alarak bireysel ve toplumsal dinamikleri derinlemesine işler. Roman, Dilber’in trajik hikâyesi üzerinden köleliğin birey üzerindeki etkilerini ve toplumsal hiyerarşilerin yarattığı çelişkileri ele alır. Bu metin, kölelik meselesini Karl Marx’ın sınıf mücadelesi teorisiyle ilişkilendirirken, Dilber’in kaderini Friedrich Nietzsche’nin güç istenci kavramıyla karşılaştırarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Masalların Tekrarlı Dil Kalıplarının Güvenli Alan Yaratımındaki Rolü

Masalların tekrarlı dil kalıpları, özellikle “Bir varmış, bir yokmuş…” gibi ifadeler, bireylerin iç dünyasında güvenli bir alan oluşturmada derin bir etkiye sahiptir. Bu kalıplar, anlatının ritmik yapısı ve öngörülebilirliğiyle dinleyiciyi hem duygusal hem de bilişsel düzeyde sarmalar. Bu metin, masalların bu özelliğinin bireyin güvenli alan ihtiyacını nasıl karşıladığını ele alıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

To identify an ignorant person, ask these questions:

Getting to know an ignorant person reveals not only their lack of knowledge but also their weakness of critical thinking, dogmatism, and reluctance to transcend themselves. “How do you know something is true?” While an ignorant person blindly appeals to authority (religion, politics, tradition), critical thinkers rely on evidence, logic,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cahil insanı tanımak için şu soruları sorun:

Cahil insanı tanımak, yalnızca bilgi eksikliğini değil, aynı zamanda eleştirel düşünme yetisinin zayıflığını, dogmatikliği ve kendini aşma isteksizliğini de ortaya çıkarır. 1. Bilgi ve Gerçeklik Algısı Üzerine (Epistemolojik Sorular) 2. Benlik ve Öz-Farkındalık Üzerine (Psikanalitik Sorular) 3. Ahlak ve Değerler Üzerine (Etiğe Dair Sorular) 4. İktidar ve Güç İstenci Üzerine (Nietzscheci Sorular)

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” eserinde Zerdüşt’ün yoldaşı olan kartal ve yılan sembolleri neyi temsil eder?

Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt eserinde Zerdüşt’ün yoldaşları olarak ortaya çıkan kartal ve yılan, derin sembolik anlamlar taşır ve eserin ana temalarıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bu hayvanlar, Nietzsche’nin felsefi vizyonunu ve Zerdüşt’ün ruhsal yolculuğunu temsil eden güçlü imgelerdir. Aşağıda, kartal ve yılanın sembolik anlamlarını ve eserin temalarıyla ilişkilerini ayrıntılı bir şekilde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anaximander: Ramanwerê Pêşketinxwaz ê Serdema Antîk

Anaksîmandros (610–546 BZ) yek ji fîlozofên pêşîn tê hesibandin ku di felsefeya xwezayî de nêzîkî ramana pêşketinê bûye. Teoriyên wî yên li ser çavkaniya zindiyan dişibin têgihîştinên nûjen ên pêşketinê. A. Çavkaniya Ji Avê û Jiyana Seretayî Wî çavkaniya jiyanê bi deryayê ve girêda, îdia kir ku “zindên pêşîn di

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anaksimandros: Antik Çağın Evrimci Düşünürü

Anaksimandros (MÖ 610–546), doğa felsefesinde evrimsel düşünceye en yaklaşan ilk filozoflardan biri olarak kabul edilir. Canlıların kökenine dair teorileri, modern evrim anlayışıyla şaşırtıcı benzerlikler taşır. 1. Anaksimandros’un Evrimsel Teorisi A. Sudan Köken ve İlkel Yaşam B. Adaptasyon ve Değişim C. Kaynaklardaki Kanıtlar 2. Modern Evrim Teorisiyle Karşılaştırma Anaksimandros Darwin Canlılar suda başladı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ma Sokrates tiştek nenivîsand?

Serdestiya Rêbaza Diyalektîk: Sokrates bawer dikir ku rêya zanînê diyaloga rû bi rû (dîyalektîk) e. Wî nivîsandinê wekî amûrek didît ku ramanê “cemidî” dike û pirsyarê asteng dike. Di diyaloga Platon, Phaedrus de, Sokrates dibêje ku nivîsandin “bêparastin” e ji ber ku xwendevan nikare nivîsê bipirse. Ji bo wî, fêrbûna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Did Socrates write nothing?

The Primacy of the Dialectical Method: Socrates believed that the path to knowledge was face-to-face dialogue (dialectics). He viewed writing as a tool that “froze” thought and prevented questioning. In Plato’s dialogue, the Phaedrus, Socrates states that writing is “defenseless” because the reader cannot question the text. For him, true

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sokrates hiçbir şey yazmadı mı?

1. Sokrates Neden Yazmadı? 2. Peki Fikirleri Nasıl Bugüne Geldi? Sokrates’in düşünceleri, öğrencileri ve çağdaşlarının yazıları sayesinde korundu: A. Platon’un Diyalogları (En Önemli Kaynak) B. Ksenophon’un Eserleri C. Diğer Kaynaklar 3. Tarihçiler ve Felsefeciler Ne Diyor? 4. İstisnai Bir Argüman: Sokrates Gerçekten Hiç Yazmadı mı? Bazı akademisyenler (örneğen Louis-André Dorion), Ksenophon’un Memorabilia‘sında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tanrı-Kraldan Yapay Zekâya: Otoritenin Evrimi

Mezopotamya’daki tanrı-kral kavramı, otoritenin ilahi bir meşruiyetle birleştiği tarihsel bir olgudur. Bu kavram, yapay zekâ destekli otoriter yönetimlerin distopik bir öngörüsü olarak değerlendirilebilir mi? Bu soruya yanıt ararken, otorite, teknoloji, insan-toplum ilişkileri ve güç dinamiklerini çok katmanlı bir şekilde ele almak gerekir. İnsan ve İktidarın Kutsal Birliği Mezopotamya uygarlıklarında tanrı-kral,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arjantin Karıncaları ve Süperkolonilerin Oluşumu

Süperkolonilerin Doğası ve Ekolojik Dinamikler Arjantin karıncaları (Linepithema humile), sosyal böcekler arasında benzersiz bir fenomen olan süperkoloniler oluşturur. Bu koloniler, milyonlarca bireyi ve geniş coğrafi alanları kapsayan devasa ağlar olarak tanımlanabilir. Süperkoloniler, bireysel kolonilerin birleşmesiyle oluşur ve genetik olarak homojen bireylerden meydana gelir. Bu homojenlik, karıncaların birbirlerini düşman olarak algılamamasını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Binbir Kilise Sarnıçlarının Arkeolojik ve Kültürel Derinliği

Sarnıçların Mimari ve İşlevsel Kökeni Binbir Kilise, Karaman’ın Karadağ bölgesinde, Bizans döneminin Likaonya’sında, 3. yüzyıldan 8. yüzyıla uzanan bir zaman diliminde önemli bir Hristiyan yerleşim merkeziydi. 2025 kazılarında ortaya çıkarılan sarnıçlar, bu bölgenin su yönetim sisteminin temel taşlarını oluşturuyor. Sarnıçlar, genellikle kayalara oyulmuş veya taş bloklarla inşa edilmiş yeraltı odaları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Risk Toplumu ve Küresel İklim Krizi

Ulrich Beck’in “risk toplumu” kavramı, modern toplumların risk algısı ve yönetim pratikleri üzerine derin bir analiz sunar. Küresel iklim krizi bağlamında, bu kavram, insanlığın doğayla ilişkisindeki kırılganlıkları ve belirsizlikleri anlamak için güçlü bir çerçeve sağlar. Beck’in teorisi, endüstriyel modernitenin ikinci aşamasında, teknolojik ve bilimsel ilerlemelerin yarattığı risklerin, toplumsal yapıları ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

San Junipero’nun Işığında: Dijital Ölümsüzlüğün İyimser Yüzü

“Black Mirror: San Junipero” bölümü, dijital ölümsüzlük kavramını alışılmadık bir şekilde, karamsar bir distopya yerine umut dolu bir vizyon olarak sunar. Bu metin, San Junipero’nun neden bir distopya yerine olumlu bir gelecek tasavvuru sunduğunu, insan bilincinin dijital alana aktarılması, bireysel özgürlük, toplumsal bağlar ve teknolojinin insan doğasıyla kesişimi üzerinden ele

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pan’ın Öyküsü: Doğanın Nefesi ve İnsanın İzleri

Doğanın Kadim Koruyucusu Pan, Antik Yunan mitolojisinde doğanın ruhunu temsil eden bir figür olarak ortaya çıkar. Ormanların, çayırların ve yabanıl alanların tanrısı olarak bilinen Pan, keçi bacakları, boynuzları ve kaval çalan bir çoban imgesiyle betimlenir. Arcadia’nın vahşi doğasında doğduğu söylenen bu tanrı, hem pastoral yaşamın hem de kontrol edilemeyen doğal

OKUMAK İÇİN TIKLA