Sabahattin Ali’nin hangi eseri 2017’de üniversite kütüphanelerinde en çok ödünç alınan kitaptı?

Sabahattin Ali’nin 2017 yılında üniversite kütüphanelerinde en çok ödünç alınan eseri, “Kürk Mantolu Madonna” olmuştur. Bu bilgi, ÜNAK (Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği) tarafından yayınlanan istatistiklerle doğrulanmıştır. Detaylı Bilgi: Sonuç: “Kürk Mantolu Madonna”, sadece 2017’de değil, son 10 yıldır Türkiye’de en çok okunan ve tartışılan kitaplardan biri olmayı sürdürüyor. Üniversite

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sisifos’un Sonsuz Çilesi: Modern İş Döngüsünün Anlam Arayışı

Anlamın Tükenişi Sisifos’un kayayı tepeye yuvarlama cezası, modern insanın 9-5 iş döngüsünde karşılaştığı anlamsızlık hissini yansıtan bir ayna olarak değerlendirilebilir. Antik Yunan mitolojisinde Sisifos, tanrılara karşı gelmenin bedelini sonsuz bir çabayla öder; kaya her defasında tepeden yuvarlanır ve süreç yeniden başlar. Bu döngü, modern iş yaşamında bireyin rutin görevlerle boğuşurken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Göbeklitepe’nin Hayvan Kabartmalarındaki Gizem: Kayıp Anlatıların Peşinde

Göbeklitepe, insanlık tarihinin en eski anıtsal yapılarından biri olarak, yaklaşık 12.000 yıl öncesine tarihlenen Neolitik Çağ’a ait bir arkeolojik alan olarak dikkat çeker. Şanlıurfa yakınlarında yer alan bu sit alanı, T biçimli dikilitaşlar üzerindeki hayvan kabartmalarıyla bilim insanlarının ve araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Yılan, tilki, yaban domuzu, turna, akbaba gibi figürler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago’nun Görmek Romanında Toplumsal Kaos ve Modern Demokrasinin Kırılganlıkları: Hobbes’un Leviathan Teorisiyle Bir İnceleme

Toplumsal Sözleşmenin Çöküş Dinamikleri Saramago’nun Görmek romanı, bir toplumun seçim sürecinde boş oylar aracılığıyla otoriteye karşı sessiz bir başkaldırı sergilemesiyle başlayan kaosu inceler. Bu durum, Hobbes’un Leviathan teorisindeki toplumsal sözleşme kavramıyla doğrudan ilişkilidir. Hobbes, insan doğasının bencil ve çatışmacı olduğunu savunur; bu nedenle, kaosu önlemek için mutlak bir otoriteye ihtiyaç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Babil’in Asma Bahçeleri: Arkeolojik Kanıtların İzinde

Irak’taki antik Babil kenti, tarihin en gizemli yapılarından biri olan Asma Bahçeler’in varlığına dair arkeolojik kanıtların peşinde, insanlığın mühendislik ve hayal gücünün sınırlarını sorgular. Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen bu bahçeler, hem bir mühendislik şaheseri hem de tarihsel bir muamma olarak değerlendirilir. Ancak, Babil’de yapılan kazılar, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Leonora Carrington’ın Sürrealist Öykülerinde Hayvan-İnsan Melezleri ve Batılı Hümanizmin Antropolojik Sınırlarının Dekonstrüksiyonu

Varlık Kategorilerinin Bulanıklaşması Sürrealist öykülerde hayvan-insan melezleri, varlık kategorilerinin katı sınırlarını sorgular. Batılı hümanizm, insanı rasyonel, özerk ve doğaya hâkim bir varlık olarak konumlandırırken, hayvanları hiyerarşik olarak aşağıda tutar. Melez figürler, insan ve hayvan arasındaki ontolojik ayrımı bulanıklaştırır; insan bedenleri hayvan özellikleriyle birleşirken, hayvanlar bilinç ve irade sergiler. Bu yaklaşım,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kanser Metabolizmasının Mitokondriyal Disfonksiyonla Bağlantısı: Warburg Etkisinin Moleküler ve Hücresel Dinamikleri

Hücrenin Enerji Fabrikasında Kırılma Noktası Kanser hücreleri, normal hücrelerden farklı olarak enerji üretiminde dramatik bir değişim sergiler; bu değişim Warburg etkisi olarak bilinir. Warburg etkisi, kanser hücrelerinin oksijen varlığında bile glikolize dayalı enerji üretimine yönelmesi durumudur. Normal hücreler, mitokondride oksidatif fosforilasyon yoluyla ATP üretirken, kanser hücreleri glikozun laktata dönüşümünü tercih

OKUMAK İÇİN TIKLA

Afrika ve Asya Aslanlarının Sosyal Yapı Farklılıkları: Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Grup Büyüklüğü ve Kompozisyonu Afrika aslanı (Panthera leo leo) sosyal yapısında, genellikle 3 ila 30 bireyden oluşan geniş sürüler (pride) gözlemlenir. Bu sürüler, çoğunlukla dişi aslanlar, yavruları ve birkaç yetişkin erkekten oluşur. Dişiler, sürüdeki genetik bağların temelini oluşturur ve genellikle aynı aileden gelir. Erkekler ise sürüye dışarıdan katılır ve liderlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

İş Yerinde Cinsiyetçi Dilin Kuramsal ve Eleştirel Söylem Analiziyle Karşılaştırmalı İncelemesi

Söylem ve Toplumsal Cinsiyet Kavramlarının İncelenmesi İş yerinde cinsiyetçi dil, toplumsal cinsiyet rollerinin dil aracılığıyla yeniden üretilmesi ve güçlendirilmesi açısından önemli bir olgudur. Bu dil, bireylerin cinsiyet temelli stereotiplere dayalı olarak kategorize edilmesine yol açar ve iş yerinde hiyerarşik ilişkileri şekillendirir. Toplumsal cinsiyet, dilin günlük etkileşimlerde nasıl yapılandırıldığına dair bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öğrenci-Veli İlişkilerinde Özerklik ve Denetim: Öz-Belirleme ve Ebeveynlik Yaklaşımlarının Karşılaştırmalı İncelemesi

Bireysel Özerkliğin Temelleri Öğrenci-veli ilişkilerinde özerklik, bireyin kendi kararlarını alma ve davranışlarını bağımsız şekilde yönlendirme kapasitesini ifade eder. Bu kavram, bireyin içsel motivasyonunu güçlendiren bir unsur olarak, bireylerin kendilerini yetkin ve özgür hissetmelerine olanak tanır. Özerklik, bireyin çevresel faktörlere karşı kendi değerleri ve hedefleri doğrultusunda hareket etme yeteneğini destekler. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyler Arası Çatışmaların Sosyolojik Yüzü: Sembolik Etkileşimcilik ve Fenomenolojik Sosyoloji Üzerine Derinlemesine Bir Karşılaştırma

1. Bireysel Anlamların İnşası Bireylerin sosyal etkileşimlerdeki çatışmaları, anlamların nasıl oluşturulduğu ve yorumlandığı üzerinden incelenebilir. Sembolik etkileşimcilik, bireylerin semboller aracılığıyla dünyayı anlamlandırdığını ve bu sembollerin sosyal etkileşimler yoluyla şekillendiğini savunur. Çatışmalar, bireylerin aynı sembollere farklı anlamlar yüklemesinden kaynaklanabilir. Örneğin, bir jest ya da sözcük, bir birey için dostane bir işaretken,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yapay Zekanın Sanat Devrimi: İnsan Yaratıcılığının Geleceği mi, Sonu mu?

Yaratıcılığın Yeni Sınırları Dijital çağ, yapay zeka (YZ) teknolojilerinin sanat üretimine entegre edilmesiyle yaratıcılık kavramını yeniden tanımlıyor. YZ, görsel sanatlar, müzik, edebiyat ve tasarım gibi alanlarda insan benzeri eserler üretebiliyor. Ancak bu durum, insan yaratıcılığının özüne dair tartışmaları alevlendiriyor. YZ’nin sanat eserleri, algoritmik süreçlerin bir sonucu olarak mı ortaya çıkıyor,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Influencer Kültüründe Baudrillard’ın Simülasyon Kuramının Derinlemesine İncelenmesi

Baudrillard’ın simülasyon kuramı, gerçekliğin yerini hipergerçekliğin aldığı ve göstergelerin asıl anlamlarından koptuğu bir dünyayı tanımlar. Influencer kültürü, bu kuramın somut bir yansıması olarak değerlendirilebilir; zira bu kültür, bireylerin kimliklerini, ilişkilerini ve toplumsal değerleri sanal göstergeler aracılığıyla yeniden inşa ettiği bir alan sunar. Bu metin, influencer kültürünün simülasyon kuramıyla kesişimlerini, bireylerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Eşitsizliklerin Derin Kökleri: Sınıf Çatışması ve Kültürel Sermaye Perspektifinden Dijital Çağ Analizi

Sınıf Çatışmasının Toplumsal Dinamikleri Sınıf çatışması teorisi, toplumsal tabakalaşmayı ekonomik üretim ilişkileri üzerinden açıklar. Toplum, üretim araçlarına sahip olanlar ile olmayanlar arasında bölünür; bu bölünme, sınıflar arası antagonistik ilişkileri doğurur. İşçi sınıfı, emeğini satarak hayatta kalırken, sermaye sahipleri bu emeği kontrol eder ve artı-değer üretir. Bu teori, eşitsizliğin temelinde maddi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otistik Zihinlerin Yapay Zekayla Uyumu: Algoritmik Düşünmenin Geleceği

Bilişsel Yapıların Algoritmik Benzerliği Otistik bireylerin bilişsel süreçleri, sistematik, kural odaklı ve ayrıntı merkezli bir düşünme biçimiyle tanımlanır. Bu özellik, yapay zekanın algoritmik işleyişiyle çarpıcı bir benzerlik gösterir. Otistik bireyler, örüntü tanıma, veri analizi ve mantıksal çıkarım gibi görevlerde genellikle nörotipik bireylerden farklı bir performans sergiler. Örneğin, matematiksel problemleri çözme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Protest Müziğin Toplumsal Hareketlerdeki Rolü: Öncü mü, Yankı mı?

Toplumsal Hareketlerin İfade Aracı Olarak Müzik Protest müzik, toplumsal hareketlerin duygusal ve ideolojik taleplerini ifade eden güçlü bir araçtır. Şarkılar, bireylerin ve toplulukların adaletsizliklere karşı seslerini duyurmasını sağlar. Örneğin, 1960’ların sivil haklar hareketinde, Afro-Amerikan toplulukların mücadelesi, şarkılar aracılığıyla hem yerel hem de küresel düzeyde görünürlük kazanmıştır. Bu şarkılar, mevcut öfkeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Hiyerarşi ve Güç Dinamikleri

Yeraltı odalarındaki gizli ayinler, toplumsal hiyerarşinin ve güç dinamiklerinin bir göstergesidir. Bu mekanlara erişim, yalnızca belirli bir sosyal statüye sahip olanlarla sınırlıydı; bu, ritüellerin elitist bir yapıda olduğunu gösterir. Mithraizm’in askerler ve tüccarlar arasında yaygınlığı, bu grupların Roma’daki ekonomik ve askeri gücünü yansıtır. Yeraltı odaları, bu güç yapılarının gizlice pekiştirildiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’a göre dil sürçmeleri neyi ortaya çıkarır?

Sigmund Freud’a göre dil sürçmeleri ya da halk arasında bilinen adıyla söz kazaları (Freud, Almanca’da “Fehlleistung” yani “hata” anlamında kullanır), bilinçdışının gizli arzularını, düşüncelerini ve bastırılmış duyguları açığa çıkaran önemli psikolojik olaylardır. 🧠 Freud’un Dil Sürçmeleri Kuramı: Ayrıntılı Açıklama 1. Dil Sürçmesi Nedir? 2. Freud’a Göre Dil Sürçmelerinin Anlamı 3.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Evlilik Terapisi: Kalpten Gelen Dinleme

Dinlemek, yalnızca kulakla değil, kalple yapılan bir sanattır. Eşler arasında güçlü bir bağ kurmanın anahtarı, söylenenleri anlamanın ötesine geçerek duyguların ve niyetlerin derinliklerine inmektir. Aktif dinleme, eşinin sözlerini kesmeden, yargılamadan ve zihinsel önyargıları bir kenara bırakarak onun dünyasına adım atmayı gerektirir. Bu, bir tür içsel sükûnet pratiğidir; kendi düşüncelerini susturup,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İş Yerinde Cinsiyetçi Roller: İkinci Cins ve Hegemonik Erkeklik Üzerinden Bir Analiz

Cinsiyetçi Roller ve Kuramsal Temeller İş yerinde cinsiyetçi roller, toplumsal cinsiyet normlarının bireylerin işlevlerini, rollerini ve beklentilerini şekillendirdiği bir alan olarak öne çıkar. Beauvoir’in “ikinci cins” teorisi, kadınların tarihsel olarak erkek merkezli bir dünyada ikincil bir konuma yerleştirildiğini savunur. Bu teori, kadınların öteki olarak tanımlanmasını ve toplumsal yapılar tarafından nesneleştirilmesini

OKUMAK İÇİN TIKLA