İskoç edebiyatının en büyük yazarlarından Lewis Grassic Gibbon?un ünlü tarihî romanı. İ.Ö. 73?te Gladyatör Spartacus önderliğindeki köle ayaklanması, çağlar boyunca haksızlığa ve baskıya karşı başkaldıranlara esin verdi. Gibbon, bu tarihsel olayı zengin arkaplan bilgilerine dayanarak romanlaştırıyor. Sömürülen ve baskıya uğrayanların tarihi olarak okunacak bir eser.
James Leslie Mitchell (takma adıyla ?Lewis Grassic Gibbon?) 1901?de İskoçya?da the Mearns?taki bir köyde doğdu ve çocukluğunun büyük kısmını orada geçirdi. Romanlar, kısa hikâyeler, denemeler, bilim kurgu çalışmaları kaleme almış üretken bir yazardı ve eserleri onun dine, arkeolojiye, tarihe, sol siyasete ve bilime olan yoğun ilgisini yansıtmaktadır. Ortadoğu?da yaşadığı askeri deneyimler onun ilk kısa hikâyelerine ve sonraki çalışmalarının birçoğuna ilham kaynağı oldu. En ünlü çalışması A Scots Quair?i oluşturan Sunset Song (1932), Cloud Howe (1933) ve Grey Granite (1934) adlı eserleri peş peşe yayınlandı ve İskoç yazınında bir köşe taşı hâline geldi.
Son hızla yazmayı sürdürürken, 1935?te aniden öldü ve geride bitmemiş bir İskoç romanı olan The Speak of the Mearns?ı bıraktı. Zaman içinde, bu çalışması (1982) ve onu döneminin önde gelen yazın ve bilim adamlarından biri olduğunu gösteren birçok projesi yayımlandı.
Gülay Zaim?in 11/12/2009 Tarihinde Radikal Gazetesi Kitap Eki?nde Yayınlanan ?Spartaküs benim!? Adlı Yazısı
İsa?nın çarmıha gerilişinden yüzyıl öncesi… Roma güçlü bir devlettir. Yaptığı savaşlar sonrası elde ettiği ganimetler ve köleler gücünü daha da artırır. Sosyal sınıf bölünmelerinin had safhada olduğu dönemler… Köleler bu dönemde, insanları eğlendirmek için kullanılıyor. Eğlence derken, köleler birbirlerini öldürmek için gladyatör okulunda eğitiliyor. Onlar dövüşüp canlarını verirken, izleyenler bundan zevk alıyor. Ölümden başka seçenekleri yok. Kurtulmaları için, Spartaküs adındaki liderin Roma?ya kafa tutması gerekiyor.
İyi de Spartaküs kimdir? Spartaküs adlı kitap, Trakyalı Spartaküs?ü şöyle tanımlıyor: ?Göl Savaşı?ndan bir yıl kadar önce Batiates?in Capua?daki ludusuna (gladyatör okulu) ad ludam (gladyatör olsun diye), haydutluk yaptığı için ölüme mahkum edilmiş Spartacus adlı bir Trakyalı getirilmişti. Başının yan tarafında bir kılıç darbesinin eseri, büyük bir yarık uzanıyordu. Tek söz etmeden saatlerce sıraların orada oturur, gözleriyle metal şakırtıları arasında döne döne talim yapan savaşçı adamlara dalar giderdi. Genç ve sakallıydı, güçlü bir çeneye, sık, kıvır kıvır saçlara doğru dimdik tırmanan bir yüze sahipti… Haydutluk yaptığı barbar topraklardan, başından geçenlere dair herhangi bir hikâye gelmemişti köleyle birlikte… Derken birden, haydudun kendisinin de bir şey hatırlamadığı, kılıç yarasının onun hafızasını yok ettiği söylentisi yayıldı okulda…?
Geçmişi olmayan adam Spartaküs, gladyatör okulunda dikkat çekmiştir. Nitekim bir lider olma özelliklerine de sahiptir. Baş isyancı olacaktır Spartaküs. Ama bunun için gladyatörlükten, ölüm okulundan kurtulması gerekir. Geceleri zincire vurulan gladyatörün özgür kalmasına bir kadın yardımcı olur. Ona âşık olan bir kadın, Elpinice… ?Elpinice bir gece karanlıkta, anahtarları getirip zincirleri açtı. Gladyatörler haykırarak mutfaklara daldılar ve aç karınlarını doyurup ellerine de silah niyetine şişler aldılar…?
Spartaküs ve beraberindeki adamların direnişi böylece başlar. Ve Roma?ya kafa tutma yoluna kadar giderler. Spartaküs?ün gladyatör okulundan kurtuluşu ve yanındaki kölelerle birlikte isyan ederek Roma?nın üzerine yürüyüşü kolay olmayacaktır. Savaşlar üstüne savaşlar, bol kanlı ölümler geçecek, okuyanın yüreğini dağlayacaktır. Lakin acıklı değil, adına layık olarak, destansı ve tarihsel, nesnel anlatımını hiçbir zaman bozmayarak gerçekleştirilecektir anlatım.
Spartaküs?ün yaptığı seçim kolay değildir. Düşmanları çoktur. Özgürlüğü seçmenin bedeli kadınını ve çocuğunu kaybetmesine neden olur. Uzun bir dönem bunun yasını tutar. Yas derken, sadece sessiz kalır Spartaküs ve yalnız. Derken, yas dönemi sona erer. Düşmanları tarafından esir edilen çok güzel bir kadını Spartaküs?ün karşısına çıkarırlar. ..
Güç önemli, taktikler de
Gücün savaşmakta önemli bir faktör olduğu ama taktiklerin daha mühim bir araç haline geldiği vurgulanıyor romanda. Romalıların korkulu rüyası haline gelen Trakyalı Spartaküs, karşılaştığı her savaşta diğer tarafı oyuna getiriyor, karşılığında daha da güçlenerek, savaş ve ganimetlerini zenginleştirerek büyümesini sürdürüyor. Spartaküs?ün hikâyesinin anlatıldığı kitapta, onun yanı başındaki adamların etkinliği de öne çıkıyor. Ateist olan Hadım Kleon, Titul, Brennus, Petronia ve Gershom ben Sanballat, ayaklanmalarda öne çıkan isimler arasında.
Kitabın hikâyesi, kölelerin ayaklanması. Ama ayaklanan ve özgürlüğe kavuşmaya çabalayan köleler yalnızca erkekler. İlginçtir, kitapta azınlıkta olan kadınların sayısının vurgulanmasına dikkat edilmiş. Kadınlara sanki özgürlüğü hak etmiyor muamelesi de uygulanıyor. Lakin bu yaklaşım, Spartaküs?ün hayatını kurtaranın bir kadın olması gerçeğiyle pek örtüşmüyor. Zaten Spartaküs?ün farklı kişiliği de onun kadınları yüceltme yönünün bulunduğuna işaret ediyor.
Ve tabii ki din… Yazar, kölelerin yaşamlarını anlatırken onların ırk ve dinleri hakkında diyalogları da ön plana çıkarmış. Din inancı olmayan Hadım Kleon, karşılaştığı insanlarla onların tanrıları hakkında konuşarak düşüncelerini belirtiyor:
?Senin cehennemini duymadım. Ayrıca az evvel bilinmedik bir Tanrı?dan da söz ettin, neydi adı??
?Yehova, tek Tanrı. Sizin Grek ve Roma tanrılarınız iblislerin putlarından başka bir şey değildir. Hiçbir put, tek gerçek tanrıya denk koşulamaz…?
?Tanrı yoktur? dedi Kleon. Sadece vade ve kader vardır. Hiçbirine tapmam…?
Milattan önceki tarihsel olayları merak edenler ve Spartaküs?ün hayatını bir de kitaptan okumak isteyenler için ilgi çekici olan eserin, o dönemde geçen olaylar ve bazı isimler hakkında detaylı bilgi vermemesi bir eksiklik yaratmış. Kitabı okurken, yanınızda o dönemleri anlatan bir de tarih kitabı ve bir ansiklopedi bulundurmak, faydalı olacaktır.
Kitabın Künyesi
Spartaküs
Lewis Grassic Gibbon
Çeviri: Sermet Yalçın
Yordam Kitap /Edebiyat / Tarihi Roman
Baskı Tarihi: Kasım 2009
288 sayfa