Etiket: Diyarbakır Okuma Kulübü

“Jar” adlı kitaba dair – Tahir Ürper

Issız bir kasabanın ortasında yaşayan insanların hikâyelerini anlatmak, yaratıcı yazar olmayı seven yazarların işi olması beklenir. Birde düşle beslenilmiş hikâyelerin peşi sıra anlatma derdi de varsa, o zaman sıçratır her yere mürekkebini yazar. Anlatmak değildir asıl olan. Asıl olan nasıl anlattığındır hikâyeyi. Her birey farklı anlatır derdini. Süsler, mübalağa eder,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Budala’ya Dair – Tahir Ürper

Prens Mışkin, her karşılaştığı karakterle kendinden bir şey kaybedecek ve hayatın; bedeninde,ruhunda bıraktığı izlerin derinliğini daha da açacak ve “budalalığın” doruk noktasına varacaktır.Yaşamın bütün bu durumlarında çevreyle oluşturduğu ilişkinin bir sorgulama alanı oluşturduğu görülür.Bu sorgulama bilincin içinde idrak etme kabiliyetiyle acının,intikamın her türlüsüyle yüzleşmeyi ve dışa vurmayı sağlar. Aslında Prens

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şeytan – Tahir Ürper

Güneş yeni batmıştı. Dağın doruklarından hayatımın kederli çizgilerini seyre dalmıştım. Kan Çizgisi: Bir çocuk masumuyetinde kendimi dünyanın kurtuluşuna vermiştim. Her şey benim düşündüğüm gibi olmalıydı. Yaşam, benim yüzdüğüm nehirlerde akmalıydı. Bahar, benim sevdiğim, kokladığım çiçeklerde yaşanmalıydı. Sevdalar, benim yüreğimden geçen sözcüklerin anlamında yaşanmalıydı. Ve bütün bunlar adına kan akıttım; başka

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kırmızı ve Siyah üzerine bir inceleme – Tahir Ürper

Stendhal? ın Kırmızı ve Siyah romanında baş karakter olan Julien, bir mağaraya çıkar ve orada gece geç saatlere kadar kalır. Gecenin sessizliği dinginliği onu, karanlıkta yanan bir ışığın tüm çevresini aydınlatma umuduna kaptırır. Bulunduğu dağın yüksekliğinden Fransa?nın zengin kentlerine bakması, tutkunun yolculuğuna başlama işareti ve isteğidir aslında. Julien,başka dünyaların insanı.

OKUMAK İÇİN TIKLA