Etiket: kafka

F. Kafka, sanatoryuma giderken ne düşünüyordu?

Tatra’daki sanatoryuma giderken Kafka’yla vedalaştığımızda: «İyileşecek ve sağlığınıza yeniden kavuşup döneceksiniz», dedim. «İleride yoluna girecek yine her şey. Her şey bir başka türlü olacak.» Kafka, sağ elinin işaret parmağını göğsüne dayayarak gülümsedi. «Gelecek’i şimdiden içimde taşıyorum. Değişen bir şey varsa, gizli saklı yaraların kendilerini açığa vurmasından başka bir şey olmayacak.»

OKUMAK İÇİN TIKLA

On bir oğlum var – Franz Kafka

ON BİR OĞUL On bir oğlum var. Birinci oğlum, uzaktan bakıldığında hiç de gösterişli durmuyor, yine de sakin huylu ve akıllıdır; evet, onu da ötekiler kadar seviyorum ama ona pek değer verdiğim söylenemez. Sanki fazla dar görüşlü; sağına soluna, hatta ilerisine baktığı söylenemez, hep aynı dar çemberin içinde dönerek düşünüyor;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nabokov’un Kafka’ya dair 4 tesbiti

1. Çağımız Alman yazarlarından en büyüğüdür. 2. Kafka’nın kendisi Freud’cu görüşleri kıyasıya eleştirmiştir. Psikoanalizi (kendi sözleriyle söylüyorum) «düzeltilmesi imkânsız bir hata» olarak nitelendirmiş ve Freud’cu kuramları ayrıntılara, daha da önemlisi meselenin özüne hakkını vermeyen çok yaklaşık, çok kabaca çizilmiş taslaklar olarak nitelendirmiştir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Dönüşüm adlı öyküsündeki ÜÇ sayısının gizemi

Üç sayısı öyküde önemli bir yer tutmaktadır. Öykü üç bölümdür. Gregor’un odasına açılan üç kapı vardır. Ailesi üç kişiden oluşur. Öyküde üç hizmetçiyle karşılaşırız. Üç kiracının üçü de sakallıdır. Samsa’ların üçü de mektup yazar. Simgelerin önemini abartmamaya büyük özen gösteriyorum, çünkü simgeyi bir kitabın sanatsal çekirdeğinden çekip gösterdiniz mi, kitabın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafkaesk ve Gerçek Evrenin Tezahürleri

Şairler yaratmaz şiirleri / Şiir geride bir yerdedir / Nice zamandır durur orada/ Şairin işi yalnızca bulmaktır onu…Jan Skacel Mahkeme önündeki Joseph K ile Şato’nun karşısındaki kadastro memuru K aynı durumdadır. İkisi de bir labirentin ortasında çıkış yolu arar, ne kurtulabilirler ne de anlayabilirler dünyalarını. Kafka’da kurum kendi yasalarına uyan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’da yaşamın anlamı – insanın gücü

Bu parçalar Kafka’dan alınmıştır. Kafka’nın, içindeki “sarsılmaz” inancı sürdürerek, Kierkegaard’ın dünyaötesi gizemciliğinin karşısına nasıl ayağı yerde bir gizemcilik koymaya çalıştığı görülecektir. VI, s. 214 — Çok zayıf da olsa, geçiciliğimizin sonsuz ve tarihsel doğrulamasına inancımız, günah işleyen bir varlık oluşumuza inanmaktan çok daha boğucu. İnancın ölçüsü, bütün arılığıyla, birinci inancı da kapsayan ikinci

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Gözüyle Kierkegaard

“Kierkegaard benim gözümde, hemen hemen kimsenin giremediği bir ülkenin üstünde parlayan yıldızdır. Onu okumaya başladığını öğrenmek beni sevindirdi. Ben yalnız Korku ve Titreme’yi biliyorum.” (Oskar Baum’a mektup, c. VI, s. 270.) “Ancak bugün göz atabildim Yargıç’ın Kitabı’na. Tam sezdiğim gibi, birtakım köklü ayrımlara karşın, durumu benimkine benziyor. En azından, dünyanın aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Kierkegaard yorumu

Aşağıda, Kafka’nın yapıtlarından alınmış, Kierkegaard ‘ın kimi düşünleriyle ilgili sözleri bulacaksınız. Bu inceleme, ilk kez 1942 ‘de, L’ Arbalete dergisinde yayımlanmıştır. I — Çelişkinin paylaşılmazlığı gerçek olabilir, ama böyle çıkmıyor ortaya, İbrahim bile anlamıyor onun bu özelliğini. Belki, anlama gereksinmesi duymuyor; ya da anlaması gerekmiyor; dahası, kendisi söz konusu olduğu sürece,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın kendi bedeninden memnuniyetsizliğinin eserlerine yansımaları

Gerek bütün yapıtlarında gerekse belli bir ölçüde günlüklerinde ve mektuplarında Kafka, insan bedeninin sefaletini ortaya serer. Kendi bedeni sürekli sorun yaratıyordur. Günlüğündeki 1910 tarihli ilk notlardan biri oldukça kasvetli bir tondadır (yirmi sekizine henüz basmıştır): “Kendi bedenim ve bu bedenin geleceği konusunda müthiş bir karamsarlıkla yazıyorum bu satırları.” Birkaç sayfa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Franz Kafka üzerine – Tezer Özlü

“Bizi insan düşüncesi sınırının sonuna götüren yazar. Absürd sorununu tüm boyutlarıyla ortaya koyan yazar” Çağımızda varoluşçuluk akımında Jean-Paul Sartre?ın yanında anılan Albert Camus böyle diyor Franz Kafka üzerine. Bir sav daha öne sürmek olası: İçinde yaşadığımız gerçekler absürd, absürd de gerçek olduğuna göre (ben bunu böyle algılıyorum), mutlak Kafka dünyanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka, küçük adımlarla yürür. Adımını attığı yerde, zeminin sağlam olmadığını hisseder

Kafka’da edebiyatçılığın her tür kibri eksiktir; o, asla övünmez, övünmeyi bilmez. Kendini küçük görür ve küçük adımlarla yürür. Adımını attığı yerde, zeminin sağlam olmadığını hisseder. O, insanı taşımaz; onun yanında olunduğunda insanı hiçbir şey taşımaz. Böylece edebiyatçıların kandırmacasına ve böbürlenmesine düşmez. Çok iyi hissettiği edebiyatçı ihtişamı onun kendi sözlerinde yok

OKUMAK İÇİN TIKLA