Etiket: Mağara

Platon’un Güneş Alegorisinin Anlam Katmanları ve Helios ile Bağlantısı

Mağaranın Görüntüleri ve İnsan Algısı Platon’un güneş alegorisi, Cumhuriyet’in yedinci kitabında, Sokrates’in Glaucon ile diyalogunda ortaya çıkar. Alegori, bir mağarada zincirlenmiş insanların hikayesiyle başlar. Bu insanlar, doğduklarından beri yalnızca mağaranın duvarında yansıyan gölgeleri görebilmektedir. Onlar için bu gölgeler, gerçekliğin ta kendisidir. Ancak, bu gölgeler yalnızca ateş ışığında yansıtılan nesnelerin siluetleridir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago’nun Mağarasında Tüketim Toplumunun Çözümlemesi

İnsanlığın Merkezindeki Çark José Saramago’nun Mağara romanı, modern toplumun tüketim alışkanlıklarını ve bu alışkanlıkların birey ile toplum arasındaki ilişkileri nasıl şekillendirdiğini derinlemesine inceler. Roman, bir alışveriş merkezi olan “Merkez” üzerinden, bireylerin ihtiyaçları ve arzuları arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir dünyayı tasvir eder. Bu yapı, yalnızca fiziksel bir mekan değil, aynı zamanda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago’un Körlük Romanı Üzerine Bir İnceleme

José Saramago’nun, ‘Körlük’ romanı, insanlığın hem bireysel hem de kolektif doğasını sorgulayan, çok katmanlı bir distopya olarak edebiyat dünyasında eşsiz bir yer edinmiştir. Roman, ani ve açıklanamaz bir körlük salgınının bir toplumu nasıl kaosa sürüklediğini anlatırken, insan doğasının en karanlık ve en kırılgan yönlerini, toplumsal düzenin kırılganlığını ve ahlaki sınırların

OKUMAK İÇİN TIKLA

José Saramago’nun Mağara’sı, Mağara Alegorisi ve Žižek: Mağaranın Karanlık Çağrısı

José Saramago’nun Mağara romanı, modern dünyanın tüketim toplumuna, emek süreçlerine ve bireyin sistem içindeki yerine dair derin bir sorgulama sunar. Platon’un mağara alegorisinden esinlenen bu eser, bir alışveriş merkezinin etrafında dönen bir distopyayı anlatarak, bireyin özgürlüğünü, kimliğini ve anlam arayışını mercek altına alır. Slavoj Žižek’in perspektifi, bu anlatıyı çözümlemek için

OKUMAK İÇİN TIKLA

José Saramago’nun Hayatı ve Edebiyat Dünyası

    José Saramago’nun 1922’de Azinhaga’da başlayan yaşamı, onun edebi kimliğinin temel taşlarını oluşturur. Yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Saramago, erken yaşta ekonomik zorluklarla tanıştı. Lizbon’a taşındıklarında, ailesinin geçim mücadelesi nedeniyle eğitimi yarım kaldı; bu, onun entelektüel yolculuğunu otodidakt bir şekilde sürdürmesine yol açtı. Makine teknisyenliği, memurluk,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saramago’nun Mağara’sı – Osman Güven

Kapitalizmin yarattığı sıkışmayı, işsiz kalmaya mahkum bir çömlekçi üzerinden anlatan Mağara, sistemin çıkışsızlığına dair önemli bir anlatı. Nobel edebiyat ödülünün güçlü adayları arasında gösterilen bir yazar “opus mangum”u sayılabilecek kitabını yazarken ne kadar acı çektiğini anlatan röportajlar vermişti bir iki yıl önce. Kitaptan ne kadar nefret ettiğinden, nasıl zor bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kızıl Karanfillerle Jose Saramago’ya Veda… ? Canan Koçak

“Her bir harfte, her bir kelimede, her bir sayfada, birbiri ardından her kitapta yaptığım şey, aslında yarattığım karakterleri peyderpey içime yerleştirmektir. Bu karakterler olmasaydı, bugün karşınızdaki bu adam olmayacaktım ben.? Jose Saramago Yazmaktan ve ilerlemiş yaşına rağmen çok çalışmaktan yorgun düşmüş, bol çizgili gülümseyen bir yüz ve numarasının hayli yüksek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mağara – Jose Saramago

Yaşlı çömlekçi Cipriano Algor kent yakınlarında bir köyde, kızı Marhta ve Merkez\’de güvenlik görevlisi olarak çalışan, ayda sadece birkaç gün onlara katılan damadıyla birlikte yaşamaktadır. Ailesi üç kuşaktan beri çömlekçilikle ekmeğini kazanan Algor, babasından kalma bir fırın, geleneksel aletler ve sevgiyle sürdürür üretimini. Güzellikleri basit adımlarla, binlerce yılın bilgisini harmanlayarak

OKUMAK İÇİN TIKLA