Arif Dino, Abidin Dino ve Don Kişot’un Yaşar Kemal’in yaşamındaki önemi
Beni ilk etkileyen kitap ?Don Kişot? oldu. Onu okuyunca yeni bir dünya buldum, önce bir karanlığa düştüm, sonra da içimde bir aydınlanma, yücelme oldu. Bu kitabı bugünlerde bile okumalıyım.
On yedi yaşındaydım, bir gün Arif Dino?yla karşılaştık “Hadi gel, bir çay içelim,” dedi. Gittik oturduk. “Kemal oğlum,” dedi, “sana hayatının en güzel hediyesini veriyorum. Git kitapçıdan al, hepsini oku.”
Kitapçıya gittim önüme yüzden fazla kitap koydu. “Çiftlikten biraz para gelmiş, bunları sana aldı,” dedi. Koştum kahveye girdim, teşekkür ettim. “Haydi köye mi gideceksin, kasabaya mı? Git bu kitapları oku,” dedi.
Kitaplarımı alıp Kadirli’ye gittim. Okumaya başladım ki, aralarından beş tane ?Don Kişot? çıktı. Adana’ya gittiğimde dördünü alıp Arif Beye gittim. “Kitapçı yanlışlıkla bunları fazla vermiş. Gidip başka kitaplarla değiştireceğim,” dedim.
“Yok, yok. Ben özellikle koydum. Bu kitabı ömür boyu tekrar tekrar okuman için,” dedi.
Kısa bir süre sonra Kozan’da hapishaneye girmiştim. Çantamda bir tane ?Don Kişot? kalmış. Tekrar tekrar okumaya o zaman başladım.
Bana klasikleri ve ?Don Kişot?u tanıtan Arif Dino, Abidin Dino?nun ağabeyi, edebiyat ve resim dünyasının büyüğüydü. Siyasal sürgünlükleri Arif Dino?nun Kayseri’nin Develi kazasında, Abidin Dino?nun ise Çorum’da. başlamıştı. Arif Bey?in Cenevre’den sınıf arkadaşı Şükrü Saracoğlu başbakandı. Sürgün yerlerini bir zamanlar büyükbabalarının valilik yaptığı Adana’ya çevirmişti. Onların Adana’ya gelmesi de benim büyük şansım olmuştur.
Arif ve Abidin Dinolarla tanışmadan önce de şiirler yazıyor, birçok dergide yayımlıyor, folklor derlemeleri yapıyordum. Büyük bilimsel kitaplar yazma hayallerim vardı. Ramazanoğlu Kütüphanesinde çalışırken onların da önerilerini alarak durmadan okuyordum.
Bu iki insan da çağımızın belki de en ince, en zevkli insanlarıydılar. Arif Bey benimle ve yeteneklerine inandığı pek çok gençle uğraştı, klasikleri, resmi, sanatı tartıştı. Arif Dino bir gün tutturdu, ?çağımızın romancıları tek tipten korkuyorlar” diye , “örneğin bunların içinden “Don Kişot” gibi bir tipi yazmaya yüreklilik gösterecek bir kimse çıkamaz”. Ona göre dünya romanı, ?Don Kişot? gibi, tek tipin romanıydı. ?İlyada?da Akhilleus?la Hektor?un romanıydı.
Daha sonra Arif Bey bütün şiirlerini ezbere bildiği Rimbaud’nun ?Sarhoş Gemi?sini birlikte çevirelim, dedi. Altı ay boyunca birlikte bu şiiri çevirdik. Bir tek şiir bile insana çok yardım ediyor.
Avrupa’ya gittiğimde hangi üniversitede okudun diye soranlar oluyor. Benim tek cevabım var: Benim üniversitem Arif Dino ve Ramazanoğlu.
Yaşar Kemal