“Kapitalizmin ve emperyalizmin tüm yaratıcı, yenileştirici gücünün; ‘yıkarken, inşa da edebilen’ dinamizminin tükendiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu ikili, son kırk yıl boyunca, dünya halklarını piyasa vahşetine ve yıkıma mahkûm etti. Batı toplumları, refah devletinin birikimlerini adım adım yitirdi. Devletin geleneksel işlevlerinin aşınmayan ana öğesi ‘savunma’ adı altındaki askerî harcamalar oldu. Adem Yavuz Elveren’in kitabı kapitalizmin askerî harcamalar olgusu içinde somutlaşan çelişkilerine ışık tutuyor.”
Korkut Boratav
“Dünyada şiddetin dolaştığı bir dönemde Askerî Harcamalar ve Ekonomi bize sermaye için şiddet birikiminin iktisadi nedenlerini açıklıyor. Sermaye ilk ve asli olarak kendi varlık nedeni olan kârıüretir ve onu örgütler. Sermayenin doğası vahşettir. Adem Elveren sermayenin sürekli birikim (büyüme) arzusuyla, bu yönelimin farklı ülkelerde ortaya çıkardığı sonuçları yetkince tartışıyor ve örnekliyor.”
Ahmet Haşim Köse
“Askerî Harcamalar ve Ekonomi, kapitalist devletin şiddet aygıtlarının başında gelen ordunun kapitalizmin hayatiyeti ile ilişkisine yoğunlaşıyor. Elveren’in kitabı, askerî harcamaları kapitalizmin sürdürülebilirliği ile ilişkisi bakımından sorguladığı için özgün. Araştırması, bu harcamaların kapitalizmin hayatiyet ölçütü olan kâr oranı üzerindeki etkisini ele aldığı için nicel Marksist iktisat alanına da önemli bir katkı.”
E. Ahmet Tonak
“Adem Elveren askerî harcamaların iktisadi etkilerine ilişkin bu güzel çalışmasında, Marksist, liberal ve neoklasik perspektiflerden oluşan geniş bir yelpazenin yanı sıra, kapsamlı bir ekonometrik inceleme sunuyor. Bu çalışma, son yıllarda pek az eleştirel ilgi görmüş tehlikeli bir konu olan ordunun rolüne dair tartışmayı canlandırmalı.”
James K. Galbraith, Texas Üniversitesi, ABD
“Bu önemli kitap askerî harcamanın belirleyicilerine ve iktisadi etkilerine ilişkin ileri düzey bir inceleme sunuyor. Adem Elveren askerî harcamaların kâr oranı üzerindeki etkisine ilişkin titiz ve özgün bir ekonometrik analize geçmeden önce, Marksist tartışmalara özel bir vurgu yaparak kuramsal ve ampirik yazına dair kapsamlı bir değerlendirme sunuyor.”
Simon Clarke, Warwick Üniversitesi, Birleşik Krallık
TEŞEKKÜR
Kapitalizm savaşlara, savaşlar düşmanlara ve düşmanlar
(hep daha üstün) silahlara ihtiyaç duyar. Bu kitap, bu eski önermeye odaklanmakta, ampirik bir yaklaşımla yeniden
sorgulamaktadır.
Lise yıllarında iktisatçı olmaya karar vermemde bir abimin iktisatçı olması muhtemelen en önemli etkendi; ancak
her halükârda iktisatçı olmam gerektiğini düşünüyordum;
çünkü, çok naifçe “herhalde ülkede yeterli sayıda iyi iktisatçı olmadığı için ekonomi iyi değil, bu nedenle ABD gibi zengin bir ülke değiliz” diye düşünüyordum. Kim bilir, belki de
o dönemdeki dünyamda memleketin “orta sahada topa basacak, kaleyi gördüğü her yerden şut çekebilecek” bir iktisatçıya ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. “Altyapıdan yetişen yetenekli gençleri yurtdışına kaçırıyoruz” sanıyordum.
Oysa Mekteb-i Mülkiye’ye girince aydınlanma sürecim başladı, “kadro”da sıkıntı olmadığını, meselenin düşündüğümden biraz daha karmaşık olduğunu anladım.
Hâlâ devam eden bu öğrenme sürecinin iki temel taşından biri iktisat disiplininin finansal piyasalardan, borsadan
10
ibaret olmadığıydı. Bir başka ifadeyle, disiplinin ilk adının
“ekonomi politik” olduğu ve neden ve nasıl “ekonomi”ye
dönüştürüldüğü iktisadı anlamanın olmazsa olmazıydı. Bununla ilintili olarak, sürecin ikinci temel taşı ise iktisadın bir
“ahlâk bilimi” olduğu gerçeğiydi. Dolayısıyla bu kitap, bu
öğrenme sürecinin bir ürünü olarak düşünülebilir.
Türkiye’de savunma iktisadının öncü ismi Gülay GünlükŞenesen, İzzettin Önder’e armağan olarak hazırlanan kitapta
savunma iktisadının güncel durumunu değerlendirdiği yazısını şu şekilde bitiriyordu (Günlük-Şenesen, 2011: 432):
Neoklasik paradigmaya alternatif yaklaşımlarda ise savaş
ve barışın benzer derinleşmeyle ele alındığı çalışmalara da,
alternatif model ve gösterge önerilerine de pek rastlanmamaktadır…. Kanımızca (Önder, 2005: 64)’deki … “sisteme
alternatif arayışlarında düşünce düzeyinde ne denli soyut
ve teorik alanda yürünürse, uygulama ve topluma yansıtma düzeyinde de o denli pratik ve tarihsel veya yaşanan verilerden yararlanmak gerekmektedir” saptaması buraya da
uygun düşmektedir. Konumuz özelinde ise savaşın kriz öncesi ve sonrası dönemlerdeki rolüne, silah üretiminin küresel sermaye birikimi sürecindeki işlevine, kamu kaynaklarının bu kapsamda kullanım biçimlerine, emeğin sömürülme mekanizmalarına ilişkin genel alternatif önermelerden önsavların türetilmesi ve güncel verilerle sınanması gerekmektedir. Bu ve benzeri alternatif araştırma gündeminin
ürünleri çoğaldıkça barışın küreselleşmesi olasılığının artmasını umabiliriz.
Bu bağlamda bu kitap, sevgili Gülay Hoca’nın savunma iktisadı için bulunduğu temenninin gerçekleşmesi anlamında
mütevazı bir katkı olarak düşünülebilir. Çünkü bu çalışmada “neoklasik paradigmaya alternatif” bir yaklaşımla, “silah
üretiminin küresel sermaye birikimi sürecindeki işlevine”
11
odaklanılmakta ve bu işlev hem teorik olarak hem de “güncel verilerle sınanmaktadır”.
Bu kitaba birçok kişi katkıda bulundu; hepsine çok teşekkür ediyorum. Ron Smith sadece İngilizce baskıya önsöz yazmakla kalmadı aynı zamanda tüm bölümleri okuyup
çok değerli yorumlarını da paylaştı. Doktora yıllarında tanıma şansı elde ettiğim Al Campbell sonsuz enerjisi ile öğrencileri için hep gerçek bir mentordu. Bu bağlamda mesleğine onun kadar adanmış çok az kişi tanıdım. Sevgili Ali Cevat Taşıran Hoca’yı şahsen tanımış olmak benim için büyük
bir şans. Ampirik ayrıntılarla ilgili sorularımı bıkıp usanmadan cevapladı; ama çok daha önemlisi kalender bir dost olarak hep telefonun öbür ucundaydı.
Sevgili hocam Gülay Günlük-Şenesen hem önsöz yazma
inceliğini gösterdi hem çok değerli önerilerde bulundu.
Mekteb-i Mülkiye’de lisans yıllarından arkadaşım ama asıl
birlikte çalışmaya başladığımızda tanıdığım Ünal Töngür
ile yaptığımız ortak çalışmalarımızın bu kitaba katkısı büyük oldu.
Ayrıca, Deepankar Basu, Eric Budd, Ceyhun Elgin, Duncan Foley, James K. Galbraith, Sara Hsu, Gökçer Özgür, Ramaa Vasudevan ve Matías Vernengo’ya da kitabın farklı bölümlerine ilişkin birbirinden değerli yorumları için teşekkür ederim.
Bu kitap 2019’da Routledge Yayınevi tarafından The Economics of Military Spending A Marxist Perspective adıyla yayımlanan kitabın Türkiye üzerine yazdığım bölüm eklenerek genişletilmiş çevirisidir. Bir kitabı çevirmek neredeyse
o kitabı yeniden yazmaya eşdeğer. Dolayısıyla, kitabı çeviren Çağdaş Sümer’e ve bu genişletilmiş ve gözden geçirilmiş
versiyonun “son okuma” görevini üstlenen abim Mehmet
Ali Elveren’e (hayır bu iktisatçı olmayan) emekleri için çok
teşekkür ederim. Umarım akıcı bir metin oluşturmuşuzdur.
12
Son olarak, kızım Asya’ya da İngilizce baskının kapak tasarımını seçtiği için teşekkür ederim. Umarım Asya ve dünyadaki tüm akranları büyüyünce “kuram ve kılgı”da ebeveynlerini aşarlar.
Elbette, gözden kaçan tüm hataların sorumluluğu bana
aittir.
Fitchburg, Massachusetts, ABD
19 Mayıs 2020
İNGİLİZCE BASKIYA ÖNSÖZ
Belirli iktisadi konulara ve yaklaşımlara yönelik ilgi, iktisadi koşulların etkisi altında medcezirli bir deniz gibi zaman
içinde alçalıp yükselir. Bir zamanlar büyük ilgi gören araştırma konuları, konjonktür değiştiğinde, daha sonra yeniden
keşfedilmek üzere bir kenara bırakılır. Bu kitapta, Adem Yavuz Elveren, askerî harcamalar ile kâr oranı arasındaki etkileşimi ve kapitalist krizleri nasıl etkilediklerini inceliyor. Kitap, giderek daha anlamlı hale gelen eski bir literatüre ilgiyi çekmenin ötesinde, analize özgün bir kuramsal ve ampirik katkı da sunuyor.
Son yıllarda, pek çok ülkede eşitsizliğin artmasına, ücretlerin toplam gelir içindeki payının düşmesine ve ortalama
gelirin durgunlaşmasına yönelik bir eğilim ortaya çıktı. Bu
örüntü, uzun bir süredir görece ihmal edilmiş bir konu olan
kâr oranının belirleyicilerine yönelik ilgiyi arttırdı. Aslında,
birçok büyüme kuramının merkezinde yer alan Cobb-Douglas üretim fonksiyonu, kâr ve ücret oranlarının sabit olduğunu varsayar. Büyümedeki yavaşlama, uzun dönemli durgunluk kuramlarına yönelik ilgiyi de canlandırmıştır. Al-
14
vin Hansen’in (1939) Wall Street’in çökmesinden ve takip
eden krizden on yıl sonra yazdıkları, azalan yatırım teşviklerinin sebep olduğu uzun süreli durgunluk tehlikesine ilişkin uyarılarıyla birlikte, bugün son derece güncel bir hale
gelmiştir. Ancak Hansen, müteakip savaşın ve bebek patlamasının (baby boom) dengeleyici etkilerini öngörememiştir.
Hansen’in söyledikleri, son finansal krizin ardından uzun
süreli durgunluğa dair uyarılarıyla Summers’ın çalışmasında (2015) yankısını bulmuştur. 1980’lerden bu yana reel faiz oranlarında uzun süreli bir düşüş yaşandığını belirtmiş ve
denge reel faiz oranının artık negatife dönüşmüş olabileceği ve sıfır nominal faiz oranının, ekonomileri potansiyellerinin altında tutan iktisadi faaliyetlere dair kronik ve sistemik
bir gösterge haline gelebileceğine ilişkin endişelerini dile getirmiştir. Alışılmadık bir şekilde, bu düşük reel faiz oranları
yüksek reel kâr oranlarıyla çakışmıştır.
Benzer bir şekilde, Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve pek çok
ülkede askerî harcamaların GSYH içindeki oranının azalması da görmezden gelinmiştir. Rusya, Çin ve Ortadoğu’nun
çevresindeki yakın tarihli jeo-stratejik gelişmeler, dünyanın tehlikeli bir yer olmaya devam ettiğini göstermiş ve askerî konulara duyulan ilgiyi yeniden canlandırmıştır. Adem
Yavuz Elveren’in kitabı, savunma iktisadı ile Marksist iktisadın kavşağında yer almaktadır. Bu bir zamanlar pek çok kişinin askerî harcamaların, kapitalist birikimin ve kâr oranlarının birbirlerini nasıl etkilediğini sorduğu kalabalık bir kavşaktı. Dalgalanan ilgilerin uzun vadeli örüntüsünü göz önüne almak gerekir. Marx, kapitalist birikim kuramında, askerî
harcamalara merkezî bir rol atfetmemişti, ama daha sonraki
Marksistler bunu yaptılar. 20. yüzyılın başlarında militarizmin merkezî rolünü ortaya koyan ilk katkılar arasında, 1913
yılında yayımlanan Sermaye Birikimi ile Rosa Luxemburg ve
1917 yılında yayımlanan Emperyalizm, Kapitalizmin En Yük-
15
sek Aşaması ile Lenin yer alıyordu. İki savaş arası dönemdeki bunalım, Alvin Hansen gibi ortodoks düşünürler için bile
kapitalizmde bir kriz yaşandığını tasdik ediyormuş gibi gözüküyordu.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda, hem sağda hem solda
konumlanmış pek çok kişi, kapitalist dünyanın yeniden bir
bunalıma gireceğini öngörüyordu. Bunun gerçekleşmemesi
kuramlarını kapitalizmin yeterli talebi yaratamayacağı fikrine dayandıran pek çok solcu için bir sorun teşkil etti. Bu kuramlarda kâr dürtüsü çelişkili bir doğaya sahipti; ücretlerin
bastırılması, aynı zamanda kapitalistlerin bu kârları gerçekleştirmelerini mümkün kılacak talebi de bastırmış oluyordu. Pek çok kişiye göre, askerî harcamalar alternatif bir talep
kaynağı yaratıyordu. Bu, hem üretimde askerî harcamaların
sahip olduğu büyük pay (1960’ların ortalarında yaklaşık %
9) hem de ABD’nin Kore ve Vietnam Savaşları sırasında tam
istihdama ulaşmış olması nedeniyle, yüzeysel olarak bakıldığında akla yatkın görünüyordu. Bu bir askerî Keynesçilik kuramına, yani ABD hükümetlerinin askerî harcama düzeyini farklılaştırarak ekonomiyi düzenlediği fikrine yol açtı. Reagan’ın 1980’lerin başındaki askerî yığınağının güç kazandırdığı bir yorumdu bu. Askerî Keynesçiliğe yöneltilen
karşı görüş ise, askerî harcama düzeyindeki değişmenin, iktisadi etkenlerden ziyade stratejik nedenlerle daha iyi açıklanabileceği ve iktisadi etkilerin ekseriyetle kuramla tutarsızlık içinde olduğuydu.
General Eisenhower’ın 1961 yılında, ABD başkanlığından
ayrılmadan önce yaptığı veda konuşmasında adını koyduğu “askerî-sınai kompleks”in gücü de askerî harcamaların
analiz edilmesinin önemini arttırmıştır. Adem Yavuz Elveren, John Kenneth Galbraith’in 1969 yılında dile getirdiği,
askerî iktidar sorunu hakkında konuşan herkesin, komünist
sempatizanı olarak yaftalanmaktan kaçınmak için nasıl önce
16
Başkan Eisenhower’dan alıntı yapmak gibi ihtiyatlı bir önleme başvurduğuna ilişkin hoş bir alıntıyı aktarıyor.
1970’lerin çalkantılı yılları, genellikle kârlılığın düşük olduğu ve düşmeyi sürdürdüğü bir dönem olarak görüldü.
Ancak 1980’lerin ortalarından başlayarak ABD’de ve daha
sonra başka pek çok kapitalist ülkede, Büyük Ilımlılık (Great Moderation) döneminin başlamasıyla birlikte daha az çalkantı yaşandı. Bu dönemde aynı zamanda eşitsizliğin ve kâr
oranlarının artmasına yönelik bir eğilim de başladı. Soğuk
Savaş’ın sona ermesiyle birlikte, pek çok ülkenin askerî harcamalarında kayda değer bir düşüş yaşandı, kaynaklar başka
yerlerde kullanılmak üzere serbest kaldı. ABD’de askerî harcamaların GSYH içindeki oranı 1986’da % 6,3’ten 2000’de
% 2,9’a düştü ve Başkan Clinton, bu düşüş sayesinde bütçe
dengesini sağlayabildi. Askerî harcamaların GSYH içindeki
payı, Soğuk Savaş dönemindeki yüksek düzeylere ulaşmasa da, 11 Eylül’den sonra yeniden artmaya başladı. Krizlerin
devam ettiği Reinhart ve Rogoff (2009) tarafından ustalıkla
belgelenmiş olsa da, Büyük Ilımlılık döneminde kriz kuramlarına pek az ilgi gösterilmiştir. Benzer şekilde, askerî harcamaların payının düşük olması da, askerî harcama kuramlarıyla pek ilgilenilmemesine neden oldu. Artık bunun değiştiğini söyleyebiliriz.
Mevcut konjonktür, bu kitabı tam zamanında yayımlanmış bir eser haline getiriyor. Kitap askerî harcamaların büyüme üzerindeki etkisine ilişkin kuramları, askerî Keynesçiliği, krizleri ve askerî harcamaların kârlılık üzerindeki etkisini ele alıyor. Bu ilişkiyi dolayımlayan kurumsal yapıyı,
özellikle de askerî-sınai kompleksi inceliyor. Adem Yavuz
Elveren, askerî harcamaların, artı değer oluşturan bir yönelim olarak ne denli güçlü bir şekilde işlediğini ve kâr oranlarının düşmesine yönelik herhangi bir eğilimi etkisizleştirmesinin mümkün olup olmadığını sorguluyor. Kitap ku-
17
ramsal analizi altmış yıllık bir dönemde otuz ülke için yapılmış ayrıntılı ekonometrik incelemelerle birleştiriyor.
1960’lardaki ve 70’lerdeki tartışmalarla karşılaştırıldığında,
hem ülke sayısının büyük olduğu panel çalışmalar hem de
tekil ülkelere ilişkin incelemeler için daha fazla veri ve daha ileri ekonometrik teknikler bulunmaktadır. Kitap, hem
ortodoks hem de Marksist literatürlerde tartışmalı bir konu olagelen, kâr oranı için hangi ölçümün seçileceğine ilişkin içinden çıkılması güç konulara dair özenli bir tartışma
içermektedir. Bekleneceği üzere, askerî harcamaların kârların üzerindeki etkisi tekdüze değildir: Yanıtlar tarihsel olarak özgül yapısal bağlama bağlıdır. Askerî harcamaların etkisi, özellikle askerî sanayilerin değişen düzeylerde önem
taşıdığı silah ithal eden ve silah ihraç eden ülkeler arasında
farklılık göstermektedir. Etkiler, farklı dönemlerde de farklılaşmaktadır.
Adem Yavuz Elveren, kâr oranının özel rolünü vurgulayarak, ilginç bir konuya, askerî harcamanın büyümedeki rolüne dair son derece dikkatli bir analiz ortaya koymuştur. Kitap geniş bir okur kitlesini hak etmektedir.
RON SMITH
Londra Üniversitesi, Birkbeck
Ocak 2019
KAYNAKÇA
Hansen, A. (1939), Economic progress and declining population growth, American
Economic Review, 29(1), s. 1-15.
Reinhart, C. M. ve Rogoff, K. S. (2009), This time is different: Eight centuries of financial folly, Princeton: Princeton University Press.
Summers, L. H. (2015), Have we entered an age of secular stagnation? IMF fourteenth annual research conference in honor of Stanley Fischer, Washington,
DC. IMF Economic Review, Palgrave Macmillan, International Monetary Fund,
63(1), Mayıs, s. 277-280.
Kitabın Künyesi
Askerî Harcamalar ve Ekonomi
Eleştirel Bir Yaklaşım
Adem Yavuz Elveren
Çeviri: Çağdaş Sümer
İletişim Yayınları
1. baskı – Mart 2021
277 sayfa
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR…………………………………………………………………………………………………………………..9
İNGİLİZCE BASKIYA ÖNSÖZ …………………………………………………………………….. 13
TÜRKÇE BASKIYA ÖNSÖZ
Askerî Harcamaların Ekonomideki İzini Sürmek………………………….. 19
BİRİNCİ BÖLÜM
GİRİŞ………………………………………………………………………………………………………………………… 27
Askerî harcamaların kısa bir tarihi …………………………………………………….. 29
Askerî harcamaların stratejik ve iktisadi saikleri ……………………….. 35
Askerî harcamaların iktisadi etkileri………………………………………………….. 39
İKİNCİ BÖLÜM
ASKERÎ KEYNESÇİLİK VE ASKERÎ-SINAİ KOMPLEKS………………. 45
Giriş ……………………………………………………………………………………………………………………… 45
Askerî Keynesçilik ve etkisi …………………………………………………………………….. 50
Askerî harcamalar – iktisadi büyüme bağıntısı:
Kısa bir literatür incelemesi…………………………………………………………………… 56
John Kenneth Galbraith’in
askerî-sınai kompleks üzerine görüşleri …………………………………………. 62
Günümüzde askerî-sınai kompleks……………………………………………………. 73
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
MARKSİST KURAMLARDA ASKERÎ HARCAMALARIN
KÂRLILIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ………………………………………………………………… 79
Marksist kriz kuramları …………………………………………………………………………….. 79
Eksik tüketim/durgunluk kuramları ……………………………………………………… 80
Kâr/ücret sıkışması kuramları…………………………………………………………………. 82
Kâr oranının düşme eğilimi …………………………………………………………………….. 83
Marx’ın kâr oranının düşme eğilimi yasası……………………………………….. 85
Tartışmalara dair kısa bir değerlendirme ………………………………………….. 87
Kâr oranının ölçülmesiyle ilgili konular………………………………………………. 89
Ampirik literatür………………………………………………………………………………………….. 91
Marksist kuramda askerî harcamalar ve kârlılık ilişkisi………………… 94
Marx ve Engels’in askerî harcamalar üzerine görüşleri………………… 95
Rosa Luxemburg………………………………………………………………………………………….. 96
Baran ve Sweezy ile diğer eksik tüketimciler…………………………………….100
Sürekli silahlanma ekonomisi kuramı…………………………………………………108
Askerî harcamaların ekonomideki rolüne ilişkin tartışmalar……..112
Sweezy versus Szymanski……………………………………………………………………..112
Smith versus Hartley ve McLean ve Chester …………………………………..114
Gottheil versus Riddell ve Cypher………………………………………………………116
Dunne ve Smith versus Pivetti…………………………………………………………….119
Kâr oranı üzerindeki etkiye ilişkin ampirik çalışmalar………………….121
Sonuç ……………………………………………………………………………………………………………..122
Askerî sektörlü bir sermaye devresi modeli………………………………..127
Toplam talebin eklenmesi……………………………………………………………………….130
Askerî harcamaların realizasyon gecikmesi üzerindeki etkisi…….133
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
ASKERÎ HARCAMALAR VE KÂR ORANI BAĞINTISINA
DAİR EKONOMETRİK BİR ANALİZ…………………………………………………….137
Giriş …………………………………………………………………………………………………………………….137
Literatür incelemesi…………………………………………………………………………………..139
Veri………………………………………………………………………………………………………………………142
Yöntem……………………………………………………………………………………………………………..147
Sonuçlar ve tartışma…………………………………………………………………………………150
Sonuç …………………………………………………………………………………………………………………163
BEŞİNCİ BÖLÜM
TÜRKİYE’DE ASKERÎ HARCAMALARIN
EKONOMİYE ETKİSİ……………………………………………………………………………………..165
Askerî harcamaların seyri……………………………………………………………………….169
Askerî harcamaların büyüme üzerindeki etkisi …………………………176
Askerî harcamalar – gelir eşitsizliği ilişkisi…………………………………….183
Askerî harcamalar – kâr hadleri…………………………………………………………..193
ALTINCI BÖLÜM
SONUÇ YERİNE……………………………………………………………………………………………….199
EKLER………………………………………………………………………………………………………………………205
EK 1 Askerî Harcamalar ve Kâr Bağıntısının
Ekonometrik Bir Analizi: Ülke Örnekleri………………………………..207
EK 2 Türkiye’de Askerî Harcamalar –
Ekonomik Büyüme Literatür Taraması……………………………………231
EK 3 Askerî Harcamalar – Büyüme Bağıntısına İlişkin
İktisadi Modeller…………………………………………………………………………………235
KAYNAKÇA……………………………………………………………………………………………………………….247
DİZİN…………………………………………………………………………………………………………………………273
Adem Yavuz Elveren
İktisat doktora derecesini 2008’de Utah Üniversitesi’nden aldı. Araştırmalarını feminist iktisat ve savunma iktisadı alanlarında sürdürüyor. Saniye Dedeoğlu ile Gender and Society in Turkey: The Impact of Neo-Liberal Policies, Political Islam and EU Accession (IB Tauris, 2012), Türkiye’de Refah Devleti ve Kadın (İletişim Yayınları, 2012) ve 2000’ler Türkiye’sinde Sosyal Politika ve Toplumsal Cinsiyet (İmge Kitabevi Yayınları, 2015) kitaplarını derledi. Brain Drain and Gender Inequality in Turkey (Palgrave Pivot, 2018) ve The Economics of Military Spending A Marxist Perspective (Routledge, 2019) kitaplarını yazdı. Fitchburg State Üniversitesi (ABD) İktisat, Tarih ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim üyesidir.