Yazar: Özgür Atlas

Sermayenin Ana Kucağı: Anaların Patriyarkal Zinciriyle Toplumsal Baskı

Yazar: Âkil Bîçare (Sermaye Düzeni, Sadece Babaları Değil, Anneleri de Gardiyan Yapar!) Aziz Sınıf Kardeşlerim, Ey Sömürünün Gerçek Yüzünü Görenler! Şimdi size, meseleyi sadece bir “baba kompleksi” ile geçiştiren o burjuva psikolojisinin perdesini aralayacağım. Bizim derdimiz, evin içindeki patriyarka değil, o patriyarkayı besleyen büyük sermaye düzenidir! Unutmayın ki, egemen sınıfın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünya Bir Düğün Salonu: İçimizdeki Huzur, Dışımızdaki Kaosu Susturur

Artık Kurban Olmayı Bırak, Kendi Hayatının Sorumluluğunu Al! Yazar: Âkil Bîçare Giriş: Sarsılan Dünya ve Yüzleşme Vakti Aziz Okuyucularım, Ey İki Dünya Arasında Dolanıp Duranlar! Şu içinde bulunduğumuz dünya, bir kâbusun içindeki yeniden doğuş gibi bir hale geldi. Çin’de, Romanya’da, Çekoslovakya’da esen o büyük dönüşüm rüzgârları (sosyal ve siyasal ayaklanmalar),

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ejderhayı Terbiye Etmek Lazım!

Bilinçsizce Öldürülen Ana ve Beton Yığını Olarak Geri Dönen Felaket! Yazar: Âkil Bîçare (Olanı biteni sadece kaba kuvvetle çözenlerin sonu, kendi pisliğinde boğulmaktır.) Aziz Okuyucularım, Ey Rüya Âleminin Sırrına Er(e)meyenler! Şimdi size öyle ince bir hikmetten bahsedeceğim ki, bizim Hüsnü Bey gibi “kaba kuvvet” meraklılarının düştüğü en büyük hatayı anlatır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öldürme ve “Adak Adama” Arasındaki Farklar

Çok karmaşık ve derin bir Jungcu psikoloji analizini içeren bu karşılaştırma, Marion Woodman’ın “Ejderha Katliamı: Cinayet mi Kurban etme mi?” başlıklı bölümündeki (Bölüm 1) temel temalara değinmektedir. Bu analiz, eskimiş ataerkil mitolojilerin ve bilinçdışı anne komplekslerinin modern psikoloji üzerindeki yıkıcı etkilerini açıklamaktadır., eskimiş ataerkil mitolojilerin ve bilinçdışı anne komplekslerinin modern

OKUMAK İÇİN TIKLA

Valide Sultan’ın Hükmü: Erkeklerden Daha Acımasız Olabilen Kadın Otoritesi

Aman Efendim, O Terlik Sesi, Kılıç Şakırtısından Beterdir! Yazar: Âkil Bîçare (Otoritenin cinsiyeti yoktur; ruhu kurumuştur!) Aziz Okuyucular, Ey Evinin Huzurunu Arayan Beyler! Şimdi size öyle bir acı gerçeği ifşa edeceğim ki, “Patriyarka” (yani o koca erkek saltanatı) dediğimiz şeyin sadece bıyıklı, kaba saba adamlardan ibaret olmadığını anlayacaksınız. Ecnebi ilmi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mahallemizin Kâbusu: Anacığımın Taş Kılıcı ve Babamın Kuru Sopası

Aman Efendim, O Eskimiş Ebeveyn Hikâyelerinden Kurtulmazsak, Ne Ev Düzelir Ne Memleket! Yazar: Âkil Bîçare (Marion Woodman’ın derin sularından çekilen, Jung’un hikmetli balıklarıyla donanmış bir sofra.) Aziz Komşularım, Gözlemci Canlarım! Şimdi size öyle bir dertten bahsedeceğim ki, ne televizyon dizilerinde görülmüştür ne de mahalle dedikodularında bu kadar açık konuşulur. Derdimiz,

OKUMAK İÇİN TIKLA

”Matriarkal ve Patriyarkal” Nedir ?

Marion Woodman’ın Jungcu psikoloji merceğinden bakıldığında, “Matriarkal ve Patriyarkal” mesele, bireysel gelişimi ve bilinci engelleyen, modası geçmiş toplumsal ve psikolojik kalıpların anlaşılması için merkezi bir öneme sahiptir. Bu iki terim, genellikle “eskimiş ebeveyn kompleksleri” olarak ele alınır ve bilinçdışının derinliklerinde kişisel özgürlüğe engel olan güçleri temsil eder. İşte kaynaklara dayalı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kutsal Sorgucu’nun Utanmaz İtirafı: Aç Karın mı, Özgür Vicdan mı?

Dostoyevski’nin En Büyük Derdi: İnsan Zayıftır, Hürriyeti Taşır mı? Yazar: Âkil Bîçare Aziz Okuyucularım, Ey İnsan Tabiatını Merak Edenler! Bakınız şimdi, bu ecnebi yazar Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler romanında öyle bir hikâye anlatılır ki, insanın aklını başından alır. Hikâyeyi, İvan Fyodoroviç denen o delişmen, melankolik ağabey, dindar kardeşi Alyoşa’ya anlatır. Hikâyenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’deki ‘Büyük Engizisyoncu’ Figürü: Psikolojik Otoritenin Eleştirisi

Dostoyevski’nin edebi eserleri, Marion Woodman’ın Jungcu psikoloji çalışmalarında, günümüzde bireysel gelişimi engelleyen eskimiş otorite kalıplarının anlaşılması için önemli bir arketipsel örnek olarak ele alınır. Woodman, Karamazov Kardeşler romanındaki Büyük Engizisyoncu * hikayesine odaklanarak, koşulsuz teslimiyetin psikolojik tehlikelerini analiz eder. Otoriter Sistemin Güvencesi Kaynağa göre, çocukluktaki ebeveynlere yönelik infantil projeksiyonlar geri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Ebeveyn Tutumlarının Gölgesi: Bilinçdışı Kalıplar ve Psikolojik Büyüme

Günümüz psikolojik süreçlerini incelerken, Marion Woodman’ın Jungcu analizlerine dayanarak, “antik” veya “eskimiş” ebeveyn tutumlarının ve kültürel mitolojilerin üzerimizdeki derin etkilerini anlamak hayati önem taşır. Bu tutumlar genellikle “eskimiş ebeveyn kompleksleri” olarak adlandırılır ve kişisel gelişimi engeller. Bu kompleksler, bizi esaret altına alan ve aşkı serbest bırakmamızı engelleyen bir güç olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

”Kadınlarda Farklılaşmış Erillik Güçlü Erkekleri Cezbeder; Erkeklerde Farklılaşmış Dişillik güçlü Kadınları Cezbeder. ‘

Bu cümle, Jungiyen psikoloji ve gelişmiş bireyleşme (individuation) sürecinin getirdiği sağlıklı kutuplaşmayı ve içsel bütünlüğü ifade eder. Cümlenin anlamı, basit cinsel çekimin ötesine geçen, psikolojik olgunluğa dayalı bir çekim dinamiğini açıklar. Farklılaşmış Cinsiyet Enerjisi ve Sağlıklı Çekim Cümle, iki temel durumu anlatmaktadır: 1. Kadınlarda Farklılaşmış Değeri Güçlü Erkekleri Cezbeden: Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şarap tüccarlarının şarap yasağını tartışması ne demektir ?

Şarap tüccarlarının şarap yasağını tartışması, bir durumun ironisini, mantık dışılığını ve asıl çıkarların nasıl göz ardı edildiğini anlatan güçlü ve ironik bir metafordur. Bu ifade, bir bağlamda anlamaya çalılşalım. Cinsiyetler arası ilişki meselesini. Cinsiyetler arası ortaklık kurmaya çalışan, ancak bunu eski ataerkil korkularıyla ve önyargılarıyla yapan erkek ve kadınların müzakerelerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hyperion: Tanrıların Çöküşü ve Yeni Bir Çağın Sancısı

T.S. Eliot’a İlham Veren O Muazzam Kederin Kaynağı John Keats’in * tamamlayamadığı “Hyperion” destanı, Yunan mitolojisindeki Titanlar ile yeni tanrılar Olimposlular (Zeus’un önderliğindekiler) arasındaki iktidar mücadelesini konu alır. Bu şiir, sadece bir mitoloji anlatısı değil, aynı zamanda eski bir düzenin yıkılışı ve yeni bir bilincin doğuşu üzerine felsefi bir trajedidir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Siyah Madonna

Siyah Madonna (Black Madonna)* , özellikle modern rüyalarda sıklıkla ortaya çıkan ve Jungcu psikolojide yeni bir dişil bilinç potansiyelini temsil eden güçlü bir arketipsel imgedir. Siyah Meryem, Siyah Madonna veya Siyah Bakire, Meryem’in koyu tenli olarak tasvir edildiği heykel ve resimlerine verilen ad.  Kaynaklarda Siyah Madonna ile ilgili belirtilen temel anlamlar ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cinsiyetler Arasında Yaratıcı Bir Ortaklık Kurma Hedefine Ulaşmak için Atılması Gereken İlk ve En Önemli Adım

Dişil Bilincin Yükselişi: Maddenin İçsel Işığını Keşfetmek Jungiyen yazar W. Woodman’ın belirttiğine göre, karşılaştığımız ilk görev, dişil enerjiyi yeni bir bilinç seviyesine yükseltmektir. Bunun nedeni, Dişil enerji ile ilişkilendirilen madde (matter) kavramının yüzyıllardır yanlış algılanmasıdır. 1. Maddenin Yanlış Algısı ve Dişil ile İlişkisi 2. Dönüşümün Görevi: İçsel Işığı Yaymak Yazar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçsel Evlilikten Küresel Köye

Bu metin, küresel bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu ve bu dönüşümün, içimizdeki eril ve dişil güçlerin uyumlu bir ortaklığı ile gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Yazar, bu ortaklığın önündeki en büyük engelin, eskimiş ataerkil gelenekler ve bu geleneklerden kaynaklanan korkular olduğunu ileri sürüyor Yazar, Patmoslu Yahya’nın Vahiy Kitabı’ndaki “Gelin ve Damat” (Yeni Yeruşalim)

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçsel Birlik ve Küresel Gelecek: Gelin-Damat İmgesinin Motor Gücü

Cinsiyetler Arası Ortaklık, Medeniyetin Nihai Hedefidir Jungiyen analist Marion Woodman’a göre, Vahiy Kitabı’ndaki “Gelin Yeruşalim ve Damat Kocası” imgesi, sadece dini bir kehanet olarak değil, aynı zamanda Batı medeniyetinin evrimini yönlendiren temel psikolojik ve kültürel bir arketip olarak ele almaktadır. Yazarın temel tezi, bu imgenin temsil ettiği yaratıcı birlikteliğin, insanlığın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çorak Ülke (The Waste Land): İnsanın Ahvali ve Ruhsuz Şehir

Medeniyetin Tozu Toprağı ve O Yüce Keder Yazar: Âkil Bîçare Aziz Okuyucular, Kıymetli Dertdaşlarım! Şu ecnebi şair, Thomas Stearns Eliot Efendi’nin “Çorak Ülke” dediği eserine bakınız. O kadar kasvetli, o kadar büyük bir keder anlatıyor ki, sanırsınız bütün İstanbul’un, bütün Galata Köprüsü’nün, hatta bütün memleketin ruhu kurumuştur! Bu şiir, öyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaralı Damat Arketipi ve Dönüşüm Yolculuğu

Woodman bu kitabın birinci bölümünde , “Yaralı Damat” arketipi merkezinde, eril ve dişil enerjilerin psikolojik, kültürel ve mitolojik çatışmasını incelemektedir. Yazarın temel tezi şudur: Bireysel ve küresel kurtuluş, ataerkil mirasın dayattığı güç/kontrol arayışından vazgeçip, içsel sevgiye ve bütünlüğe dayalı bir varoluşa geçmekle mümkündür. Yazarın Ana Mesajı ve Tezleri Yazar, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaralı Damat Mı ? O Da Ne ?

Ey Güzel Soruyu Soran Zât! Bu “Yaralı Damat” imgesi, metnin bütün can damarını tutan, ciğerimizin en çok yandığı meseledir! Neden yaralıdır bu adam? Neden Damat makamında olmasına rağmen, muradına erememiştir? İşte size bu acıklı hakikatin en veciz açıklaması: 1. Neden “Damat”tır? (Kutsal Bir Vaadin Sahibi) Metin, Hristiyanlık’tan aldığı o yüksek

OKUMAK İÇİN TIKLA